content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

12 Mar

Kur’an Penceresinden Mevlid Saçmalığı (III)

(Mevlüd okumak yada okutmak)

Hak Teala çün yarattı Adem’i

Kıldı Adem’le müzeyyen alemi

Adem’e kıldı feriştahler sücud

Hem ana çok kıldı ol lutf issi cud

Mustafa nurunu alnına kodu

”Bil habibim nurudur bu nur” dedi

Kıldı oo nur anın alnında karar

Kaldı anın ile nice ruzigar

Sonra Havva alnına nakletti bil

Durdu anda dahi nice ay u yıl

Şit doğdu ana nakletti bu nur

Anın alnında tecelli kıldı nur

Erdi İbrahim ü İsmail’e hemn

Söz uzanur eğer kalanın der isem

İşbu resm ile müselsel muttasıl

Ta olunca Mustafa’ya muntakil

Geldi çün ol rahmeten li’l-alemin

Vardı nur anda karar etti hemin

”Ger dilersiz, bulasız oddan necat

Aşk ile, derd ile edin es-salat

Bu bölümde anlatılanlar Muhammed’i (a.s) diğer peygamberlerden üstün olduğunu ifade etme gayretleridir. Uydurulmuş, sözde bir hadisten yola çıkılmış ve ölçüsüz sevgi ve övgü fahiş hatalara neden olmuştur. Güya peygamber efendimiz, Allah’ın ilk yarattığı benim ruhumdur yada nurumdur demiş.

Burada anlatılan ilk olarak adem yaratılmamış,

ilk Muhammed(a.s) yaratılmışmış..

O’ndan sonrakiler  O’nun yüzü suyu hürmetine yatılmış..

Adem’in tövbesi onun yüzü suyu hürmetine kabul olmuş..

Nuh onun sayesinde boğulmaktan kurtulmuş..

İbrahim onun sayesinde ateşten kurtulmuş…

(Dikkatle inceleyin)  Muhammed’in (a.s.) nuru kendisi dünyaya gelinceye kadar peygamberlerin alnından zincirleme intikal etmiş gelmiş.

Dikkat edilirse hadis diye yutturulan bu ifadelerin kendisi bile çelişkilidir. Peygamber efendimiz, “Allah’ın ilk yarattığı ruhumdur” mu, yoksa “Allah’ın ilk yarattığı nurumdur” mu demiştir?

Bu yalanlar hep, “benim peygamberim en büyük peygamber” kuruntusuna zemin hazırlama çabalarıdır. Buna zemin olsun diye birde herkesin bildiği ‘levlake levlake le-ma halaktu’eflake’ sözde hadis-i kudsisi uydurulmuştur. Anlamı, “sen olmasaydın, sen olmasaydın ben kainatı yartmazdım.”

Muhammed’in (a.s) bu tip yalanlarla uydurmalarla yüceltilmesinin ne gereği var ki!

Nitekim Allah şöyle buyuruyor:

İşte elçiler; Biz onların bazısını bazısı üzerine fazlalıklı kıldık. Onlardan bir kısmı Allah’ın tek taraflı olarak söz söylediği/ yaraladıkça yaraladığı, çok sıkıntı çektirdiği ve bazısının derecelerini fazlalıklı kıldığı kimselerdir. Ve Meryem oğlu Îsâ’ya açık kanıtlar verdik ve o’nu Allah’ın vahyi ile güçlendirdik. Ve eğer Allah dileseydi onların ardından gelenler, açık mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Velâkin ayrılığa düştüler de onlardan bazısı iman etti, bazısı küfretti; Allah’ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetti. Ve eğer Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Velâkin, Allah dilediğini yapar.(2/253)

Ve rabbin göklerde ve yerde olan kimseleri en iyi bilendir. Ve andolsun ki Biz, peygamberlerin kimini kiminin üzerine fazlalıklı kıldık. Biz Davud’ada Zebur’u verdik. (17/55)

NOT:

Ayetlerde geçen ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken FADDALNA sözcüğü, manevi üstünlüğü değil nesnel çokluğu ifade eder. Söz konusu fazlalıklı kulınma  (tafdil); “bilgi, bedensel güç, cesaret, hitap yeteneği, mesleki maharet, sanatkarlık, mali durum, evlat ve eş durumları, İbrahim ve Lut’ a uğrayan elçilerdeki gibi elçilere de elçilik, hem peygamber hem hükümdar olmak gibi şeyler” dir.

Kimisi baz ayetleri yanlış te’vil ederek uydurma mu’cizelere dayanarak Muhammed’in; kimisi meleklerin secde etmesi ve ilk peygamber olması hasebiyle Adem’in; kimisi Kur’an’da en çok Musa’dan bahsedilmesi ve Allah’ın onunla aracısız konuşması nedeniyle Musa’nın; kimisi beşikte iken peygamber olması ve ölüleri diriltmesi sebebiyle İsa’nın; kimisi yüce makam ref edildiği için İdris’in; kimisi de Allah’ın dost edinmesi Rasülullah’ a da onu dinine uymayı emretmesi dolayısıyla İbrahim’in; kimisi demiri ezmiş olmasından hareketle Davud’un; kimisi de rüzgara, cinlere, kuşlara şeytanlara hükmetmiş olması nedeniyle Süleyman’ın en üstün olduğunu iddia etmiştir ki bütün bunlar, gaybı taşlamaktan başka bir şey değildir. Mümine düşen, haddini bilmek  ve peygamberler arasında ayırım yapmamaktır..(devam edecek)

ATATÜRK KÖŞESİ

Bütün ümidim gençliktedir…

DÜŞÜN-TAŞIN

Bin kez düştüm bir kez ibret almadım dolu dolu boş gibiyim dünyada..

AFORİZMALARIM

Olanaklarımın içerdiği olasılıkla bunları saptadım ivedilikle yanıtla sen kal…

yukselmertoglu@hotmail.com

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank