Kuran Eleği Açısından İslam!
لإسلام (islâm) sözcüğü, س ل م (silm) kökünden türemiş if‘âl kalıbında mastar bir sözcük olup isim ve mastar olarak kullanılır.
Silm sözcüğü, “beraet,uzak tutma; korkudan, kuşkudan, beladan, huzursuzluktan, mutsuzluktan, kavgadan savaştan, ağrıdan, sızıdan, maddî ve manevî sıkıntılardan, zayıflıktan çürüklükten… tüm olumsuzluklardan uzak olma” demektir.
Bu sözcük, sâlim, selâm, teslim, islâm vs. sözcüklerinin de köküdür.
Sözcüğün “islâm” kalıbı, “sağlamlaştırma” [dertten, tasadan, korkudan, mutsuzluktan, kavgadan, savaştan ve benzeri olumsuz şeylerden uzaklaştırma] demektir.
Öyleyse İslâm dini de, “insanları sağlamlaştıran din [dert, tasa, savaş, zayıflık, manevî hastalık, mutsuzluk ve benzeri şeylerden uzaklaştırıp sağlama, güvenceye alan ilkeler bütünü] demektir.
Dinin ilkeleri Kur’an’da “Hikmet” olarak ifade edilmiştir.
Hikmet de “zulüm ve fesadı engellemek; adaleti sağlamak için konulmuş kanun, düstur ve ilkeler” demektir. Ki İslam dinin ilkeleridir.
Müslüman ne demektir?
Bu sözcüğün anlamı ise “Kendini, toplumunu dertten, tasadan, korkudan, mutsuzluktan, kavgadan, savaştan ve benzeri tüm olumsuz şeylerden uzaklaştıran kimse” demektir.
Bu anlama göre Müslüman sürekli faaliyet halinde bulunan, pasiflikten uzak kimsedir.
Bir Müslüman için bu tanımlar bir mihenk taşı; kalite kontrol malzemesi olmalıdır.
Cahil olanlarımız bir yana, Kur’ân’ı anlayan ve anlatabilecek ilmî dirayete sahip olanların bu konuya duyarsızlıklarını, acziyet, gaflet ve din’e ihanetle suçlasak yeridir.
Yüce Rabbimiz bize her şeyi hap gibi yutmamamızı emrediyor.
Çeşitli düşmanların bizi aldatmaya çalışacağını, bunların da genellikle bizi aldatırken, Allah’ı ve değer verdiğimiz mukaddesatımızı malzeme olarak kullanacaklarını önemle ihtar ediyor.
O nedenle din adına duyduğumuz ve okuduğumuz her şeyi mutlaka Kur’ân merceği altında incelememiz gerekiyor.
BİR AYET
Seni okutacağız ve sen unutmayacaksın..
BİR HADİS
Ben, Kureyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum..
BİR SÖZ
Yanlış hesap, Bağ-dat’tan döner!..