Kuralı Kim Koyacak?..
Değerli okurlarım, “İNSAN” yaratılış kategorisinde “başa” yani “birinci sıraya” layık görülmüştür.
Neden? “Çünki “İNSAN” diğer mahlukların aksine, duygu ve tutkularına sınır konulmamış bir canlıdır.” Örneğin, karnı doymuş bir aslan yanından geçen en körpe Ceylana bile yan gözle bakmaz.
Bir ağaç ihtiyacından fazla suyu kesinlikle almaz.
Oysa “İNSAN” sınır konulmamış duygularıyla hep daha fazlasını ister…
Karnı doysa yarın için saklar, yarın için saklasa önümüzdeki hafta için biriktirir. İşi aylara, yıllara, çoluk-çocuğuna ve sonraki gelecek tüm nesillere kadar uzatır…duygularına sınır konulmadığı için, sık sık, diğer insanların hakkına da göz diker.
Hatta başka bütün varlıkların hukukuna ilişir…
İnsan için bir “kural” koyma gereği böylece kesin olarak anlaşıldığında ise karşımıza şu anlamlı soru çıkar: “Kuralı kim koyacak?..” insanlık tarihinin beklide en can alıcı sorusudur bu. “İNSAN”, tekbir yaratcının varlığını anlayarak “hüküm, O’nundur mu diyecektir.” Yoksa, O yaratıcıya ortaklar koşmasıyla birlikte, kural koymada ortaklar mı icat edecektir?...
İnanı tesadüfen var olmuş zanneden birinin “kuralı ben koyarım” demesi herhalde beklenen bir durumdur. Onu var eden devlet ise, kuralı koyma hakkı devletindir. Keza var eden bir ırk ise, kuralı koyanda ırk olacak; yok eğer toplum ise, kuralı toplum koyacaktır.
Var eden başka, kuralı koyan başka ise, açık bir çelişki söz konusudur.
En başta “İNSAN” fıtratı bu çelişkiyi berrak bir şekilde ortaya çıkartır.
Bir anne, kendi çocuğunu dövüyorsa bile, başkasının en ufak bir fiskesine bile razı olmaz. “Sen benim çocuğumun terbiyesine karışamazsın.” Eşinin kendisine kulak asmayıp başkalarını dinleyerek hareket etmesini normal karşılayacak bir koca yoktur. Sahibi olduğu fabrikayı, kendisisinin görevlendirmediği birilerinin yönetmesine ses çıkartmayan bir patron hayal bile edilemez.
“Malikiyet kiminse hakimiyet kayıtsız şartsız onundur”, bir diğer ifade ile “bir şeye ilişkin kuralı o şeyin sahibi” koyar…
Sonuç olarak, başta “İNSAN” olmak üzre, “Her şeyin yaratıcısı Kayısız ve şartsız Alemlerin Rabbi Rahman ve Rahim olan Allah ise” cevap bellidir. En küçük bir sineği bile bir çok hikmetle yaratan, “İNSAN” ı elbette başı boş bırakacak değildir. Bütün sistemleri şeriksiz ve nazirsiz idare eden elbette “EŞRF-İ MAHLUKAT” olarak yarattığı “İNSAN”ı başka ellere teslim etmeyecektir.
Var ediş amacına uygun kuralları da o koyacaktır…
ATATÜRK KÖŞESİ
Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır…
DÜŞÜN-TAŞIN
Allah her şeyin yaratıcısı ve her şeyin yöneticisidir…
GÖNDERMELER
-“Tek vatan, tek devlet dedik ve bu yolda böyle devam edeceğiz. Vatan toprakları üzerinde kimsen ameliyat yapmasına izin vermeyeceğiz” diyen BAŞBAKANIMIZA, ulusça katıldığımızı bilmeyen, duymayan var mı?
-Adana Valisi İlhan ATIŞ’ın telefon konuşmamızda; ‘Gelen Valimiz de son derce yetenekli ve değerli bir insandır. Adana Yeni valisiyle Allah’ın izniyle COŞ’acak ve beni aratmayacaktır.” dediğinden haberiniz var mı?
-İstanbul’daki hemşerimizin televizyonu Kanaltürk İç yapımlar Müdürlüğüne atanan, deneyimli meslektaşımız Taner Dileklen’le birlikte reytinglerin hızla yükselişe geçtiğini biliyor musunuz?
-Reklamlar konusunda Sayın Zihni Aldırmaz’ı eleştiren sevgili dostum Mahmut Çelikcan’ın, Yüreğir sokak panolarındaki kendi resimlerinden haberi yok mu?
-Büyükşehir Şehremini Zihni Bey’in “Ortak akıl” konusunda toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini dikkate almasının çok anlamlı bir jet olduğunu bilemeyen var mı?
-Atakentteki Muhtar Tahsin DONAR yönetimindeki eğitim amaçlı yüzme havuzunun Fransa’dan Türkiye’ye gelen turistler tarafından takdir edildiğini, Muhtarın; ‘değerli dostlar, bundan kentimizde 40 küsur daha var’ dediğinde takdir ve hayranlıkla tebrik ettiklerini duydunuz mu?
-Ünlü Romancı Adanalı Ekmel Ali OKUR’un yazdığı kitaplarla bütün Türkiye’de ses getirdiğinden harbiniz var mı?
-Hüseyin Bayrak’ın Ekspresteki Hüseyin BayrakOYUNA MI GELDİK - Ekspres Gazetesi (Oyuna mı Geldik) adındaki köşe yazısını 5 defa okuyan Adanalı ünlü bürokratın kim olduğunu merak ediyor musunuz?
-Aşkın Şairi Adem Özbay ve Adanalı Yazar E Ali OKUR öncülüğünde “Bayram’da 100 yetim çocuğumuzla mutlu oluyoruz” projesi başlattığımızdan haberiniz var mı?
-Tıpkı Ahmet Hakan gibi, “ne dost kazanmaktan nede dost kaybetmekten zerre kadar rahatsızlık duymadığımı biliyor musunuz?