Kumpasın İçindeki Generaller!
Türk halkı neden Ordusundan çok şey bekler?
Ordumuz eskiden var olan itibarını neden koruyamaz haldedir?
Bu sorular, Dz. Albay Murat Özenalp’in, Kocatepe Camiinde, kılınan cenaze namazında, bir kere daha akla geldi.
Öncelikle şunu ifade ederek başlamalıyım.
Ülke zor durumdadır.
Birinci dünya savaşından sonra olduğu gibi, sömürgecilerin tasallutu altındadır.
Bu şartlar altında, elbette, ordudan daha milli ve devrimci tavır beklemek hakkımızdır.
Bu şu anlama gelmez; gel idareyi al.”
Hayır.
Halkın içinde olmadığı darbeler, bağımsızlık için gerçekleşse bile, belli bir süreden sonra, sömürgecilerin denetimine geçeceği bellidir.
Yaşadık ve gördük.
Ordumuzun Osmanlıdan gelen askeri gelenekleri, Kuruluş ve Kurtuluş Savaşından ileri gelen milli ve devrimci gelenekleri, halkımızın zora düştüğünde, aklına gelen ilk çare oluyor.
Artık görüyoruz ki; “ gel bizi kurtar” çığlıklarının bir işe yaramadığını herkes anladı.
Görülmüştür ki, NATO’ya bağlı bir ordunun halktan yana gericiliğe karşı bir tavır koyması oldukça zordur.
Şunu anlamamız ve bilmemiz gerekir ki; NATO bulundukları ülkelerin içindeki halklara karşı egemen sınıfların, yani ülkelerin burjuvazilerinin güvenlik örgütüdür.
Nasıl ki, ülkelerin içlerindeki, egemen güçler bir araya gelerek, IMF, OECD, Dünya bankası gibi örgütler kurarak, sermayelerini halktan korumaya çalışıyorlarsa, NATO da onların askeri gücüdür.
Gerçek bu olunca, Ordu bir taraftan halkın ordusu olma, öte yandan egemen çevrelerin koruyucu gücü olma ikileminde duruyor.
NATO’ya bağlı ordulardan, NATO’nun talimatları dışında tavır koymaları mümkün olamıyor.
“Milli konularımızda, NATO’dan talimat almayalım” savunması yapan komuta kademesi, zaman içinde ayıklanmaya maruz kalıyorlar.
Bu nedenlerle, halkla ordusu arasındaki, gönül, sevgi ve ideolojik bağlar kopuyor.
Uluslararası tekellerin, yani aralarında bizim büyük zenginlerin de olduğu, büyük sermaye gruplarını koruyan NATO’nun bir parçası olmak, halkla ordu arasına bariyerler koyuyor.
Çerçevesini çizmeye çalıştığım bu koşullarda dahi, milli olmak isteyen generaller, kumpasçı generaller tarafından ayıklamaya tabi tutuluyorlar.
Özetle; Ordudaki kumpasçılar, esas itibariye, NATO’cudurlar.
Ordumuzun milli ordudan, profesyonel orduya dönüşmesine çabalayanlar da bunlardır.
NATO’ya bağlı bir ordunun, halkın ordusu olmaktan ziyade, içerdeki büyük sermaye sahiplerinin güvenlik gücüne dönüştürülmesi çabası, profesyonel ordu olma çabasıdır.
Özetin özeti; halkla ordusu arasına NATO girmiştir.