Kültür ve Sanat Mirasımızın Belgeleri
Ülkemizin hemen hemen her şehrinde çeşitli kültür sanat etkinlikleri yapılmaktadır. Kimi şehirler bu festivalleri çok başarılı bir şekilde organize eder. Hatta çok küçük şehirlerimizden bazıları kısıtlı imkânlara rağmen, dışarıya o yörenin kültürünü, tarihini en iyi şekilde tanıtmalarının yanında sanata da üst seviyede katkı sağlamış olmakla kalmaz, iyi bir organize ile ulusal medya desteğini de arkasına alarak şehrin ticaretini de canlandırır bu festivaller.
Bunu en iyi şekilde yapabilmek için öncelikle hangi kurum organize ediyorsa etsin. Her sanat alanından şehirde bulunan sanata kendini adayan kişilerle kucaklaşmalı ki; evrensel sanatı ve sanatçıyı da kucaklayabilsin. Mutlaka her şehrin kültür, sanat, edebiyat alanında; o şehrin, emzirildiği topraklarında ikamet etmiyorsa bile yetiştirdiği değerleri vardır. Ülkemizin kültür sanat etkinlikleri haritasına bakıldığında kendi değerleri öncülüğünde ve elbirliği ile gerçekleştirilen festivaller hep daha çok ilgi görmektedir. Hem kendi yetiştirdiği değerlerine vefa örneği hem de birlik beraberliği ve dayanışmayı artırıcı bir olgudur.
Bir anlamda bu işe yıllarını veren işin ehilleriyle hareket etmek hem kültür ve sanatın gereğidir hem de daha manidardır. Bunu yapabilen bazı ilçeler dahi bugün seslerini büyük şehirlerden daha çok duyurabilmişlerdir. Yoksa sırf adet yerini bulsun diye yapılmamalıdır kültür sanat etkinlikleri. Çünkü şehirlerimizin kültür ve sanat mirasının belgeleridir bu etkinlikler.
Şehrimizde de Batman Belediyesi tarafından “Varlığımızı Koruyalım Sanatla Özgür Topluma Yürüyelim” şiarıyla düzenlenen 7. Batman Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali üç gün sürdü. Festival müzik ağırlıklıydı ve nitekim hep öyle oluyor kaç yıldır. Sanat sadece müzikten mi ibarettir acaba? 1.Batman Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali hariç, şehrimizde yapılan bu festival gün geçtikçe hep daraltıldı, kırpıldı. Bir hatırlayalım ilk festivalimiz ne coşkuyla yapılmıştı. Hem üç gün değil bir hafta sürmüştü. Neler yoktu ki festival de; konserlerin yanında dengbejlerin sitranları, halk oyunları, tiyatro ve sinema gösterileri, şiir dinletileri, söyleşi ve paneller, keman melodileri… Ve ulusal basında da hak ettiği kadar yer edinmişti bu ilk festivalimiz. Şehrimizin her kesimi sanatçısıyla, memuru-işçisiyle, esnafıyla bir şekilde faydalanmıştı. İnsanımız bu festival Batman’ımızda ve bölgemizde kültür sanat hareketliliği başlattı derken; maalesef özlediğimiz ve ışığı yakılan hareketliliğin her geçen yıl daha da dar bir kalıba sıkıştırıldı. Biz bu etkinliklere kültürümüze ait başka öğeler de eklenecek diye düşünürken var olanlar kırpıldı bir bir. Sakın ola ki müziğe karşı olduğum sanılmasın. Lakin bir halkın kültürü, sanatı sadece müzikten ibaret olamaz gerçeğine dikkat çekiyorum.
Üstelik festival düzenlenirken, Batmanlı sanatçılarla buluşmak ne yazık ki mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu halk kendi kültürünün öz değerleri olan sanatçılarıyla tanışmamış oluyor. Organizeyi yapan belediyemizin en büyük eksikliklerinden bir diğeri de yerli sanatçılara gereken ehemmiyeti vermeyişidir. Bu noktada anadilimizde “Avlu da ki ot acıdır” manasına gelecek “giyayê hewşe tehle” atasözümüz usumuza düşmüyor değil!? Bu yaklaşım böyle bir düşüncenin ürünü mü bilmem… Ya da gerçekten, yok mu hiç bu şehirde sanata emek vermiş kimse, bulamadınız mı? Resimde Ahmet Güneştekin, edebiyat alanında A. Vahap Akbaş, Selim Temo, kısa film başta olmak üzere sinemada adından söz ettiren Faysal Soysal gibi başka sanat dallarında da hatırlayamadığım değerli sanatçılarımız vardır.
Batman’ımızın dışında ikamet eden bunlarla, beraber şehrimizden kopamayan, Batman’da kendini sanata adamış onlarca değerlerimiz var. Bu festivallerde bunlardan hangisini görebildik. Maalesef hiçbir festivalde öz değerlerimizi göremedik. Oysa gelen misafir sanatçıların ağırlanması, ev sahipliği işi yerli sanatçılara verilmeliydi. Çünkü birbirlerinin dillerinden en iyi onlar anlarlar. Umarım bundan sonraki festivallerde bu tür önemli detaylar göz önünde bulundurulur ve Batman’ımız hem kültürüyle hem sanatıyla adından en güzel şekilde söz ettiren illerimiz arasında yerini alır. Yoksa kültürünü yaymayan ve sanatçısını görmezden gelen bir şehrin sanatından ve kültüründen söz etmek mümkün değildir.