Kullanmamak Cimriliktir
HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?
“Cimrilik”, bu kelimenin anlamını çok iyi biliyoruz. Ama bu yazımda sizlere cimrilik konusuna biraz daha farklı bir açıdan bakmanızı sağlamak istiyorum.
Maddi dünyada sahip olduğumuz çeşitli mal varlıkları var. Hepimiz daha fazlasına sahip olmak isteriz. Fakat bazen çabalayarak elde ettiğimiz şeyleri bir kenara koyup kaldırır ve onları hiç kullanm
ayız. Manevi açıdan bakıldığında bu eylem “cimrilik” olarak değerlendirilir. Neden mi? Çünkü mutlaka etrafımızda bu eşyalara ihtiyaç duyan kişiler mevcuttur ve bunları bir kenara kaldırmakla, bu kişilerin onları kullanmasına bir nevi izin vermemiş oluruz.
Bazen mağazadan hoşumuza giden bir kıyafet alır, katlar ve dolaba kaldırırız ama bir türlü kullanmayız. Bir süre sonra ise kıyafetin ya artık rengi hoşumuza gitmediği için, ya da artık modası geçmiş olduğu için hiç giymeyiz. Peki, bu elbiseyi kullanmayacaksak, neden aldık ki? Paramızı neden boşuna harcadık? Yada madem kullanmıyorsak neden hala dolabımızda saklıyoruz?
Aldığınız şeyi hemen kullanın ya da kullanmayacaksanız almayın. Sahip olduğunuz her şeyi kullandığınızı, bu konuda cimri olmadığınızı söyleyebilirsiniz. Fakat bazı basit örneklerle size tam tersini ispatlayabilirim. Bir düşünün, sahip olduğunuz evinizin ne kadarını gerçekten kullanıyorsunuz? Her köşesini hakkıyla kullanıyor musunuz? Biliyorum ki misafir odanız her zaman kapalı, ya da salona ara sıra giriyorsunuz. Odalarınızın bazı köşelerini kullanmadığınızı da tahmin etmek pek zor olmaz. Hatırlıyorum da, eskiden en güzel odamız misafir odasıydı ve anne babam her zaman bu mekanı kilitli tutar ve biz çocukların girmemize izin vermezlerdi. Koltukların kirlenmemesi için de üzerlerini örterlerdi.
Bu örnekleri sayıyorum, çünkü gerçekten sahip olduklarınıza bir göz atmanızı istiyorum. “Gerçek sahibi yani gerçek kullanıcısı benim” diyebileceğiniz kaç tane nesne ve eşya var? Bu konu üzerinde önemle duruyorum çünkü mal varlığımız, zevkimiz, özgürlüğümüz, mutluluğumuz, huzurumuz yani her şeyimiz, kullandıklarımızla sınırlıdır. O zaman maddi olarak sahip olduğunuz her şeyi doğru ve uygun bir biçimde kullanıp değerlendirmeye önem göstermeliyiz. Cansız nesnelerin hizmetçisi ya da kölesi olmak yerine, onları kendi refah ve mutluluğumuz için kullanmalıyız.
