Kullandığım Oy Benim, AKP’nin Değil!!!
REFERANDUM ÖNCESİ:
“ŞÜKÜRLER OLSUN” bu da bitti! Referandum kargaşasından da, en azından sandık başında kurtulduk. Ama şimdi gireceğimiz süreç, daha fosforlu ve alacası bol bir süreç.Şu kısacık zaman içerisinde, lüzumsuzluk aldı başını gitti. Neden hayır diyeyim?, neden evet diyeyim? tartışmalarına da bir nokta koyduk artık.
Referandum halkın egemenliğinden çıkıp iktidar ve muhalefet kavgasına dönmüştü artık.
Kiminle sohbet etsek TV açmak istemiyorum, gazete okumak istemiyorum diyordu, neden mi? Aklımız da, midemiz de Referandum sözlerinden, nasibini aldı artık.
"Ellerimde ağır bir kalem yarası,
yasakların kanattığı,
yokların varlığa yanaştığı.
Sızlayan parmak uçlarıma
yankılanan kan izleri,
beni sürmekte acıyarak." AYSUN GÜL
Aklın mizahi katmanları, sürü halinde başka akıllara sunup, yaşadık bu zamana kadar. Haykırdık! lakin bunlar sessiz çığlıklarımızdı. Sesimizi çıkardığımız her an, hürriyete esaret zincirlerini vuranları, ayıplamak adına bir tepki olacak, seçimden çıkacak olan sonuç.
Benim duam, her seçim sonrası yaşanılan olayların tekrar yaşanmaması. Sonuçta bu insana verilen en tabi hak. Seçmek ve seçebilmek hakkı. Lakin doğuda kıpırdanmalar oluşu da tedirgin etti beni. Sandıklara gitmek isteyenleri bırakmayanların, külhan beyi gibi sokaklarda dolaşması büyük bir özür. Oysa ki bu insanlar, özgürlük diye çırpınırken, birilerinin özgürlüğünü gasp ediyorlar.
"Sanal bir gösterinin ağır yükü
zamanı kamçılarken,
sitemkardır beşer
geçmişini ararken." AYSUN GÜL
Erozyon yaşıyor Türkiye, birkaç saat sonra sonuçlar netleşecek ve bende yazıma devam edeceğim. Garip olacak ama kendimi bekleteceğim, yazıyı tamamlamak için. Seçim öncesi yeteri kadar yazıldı çizildi ve yapılanlar yapıldı. Şimdi sandığın gizeminde ki sırra erelim, bakalım neler olacak..!
“Neyse Mevlam neylerse, güzel eyler” diyerek, sonuçları beklemeye gidiyorum
Referandum sonrası:
Yazımın üste kalan kısmını, Referandum sonuçlarına birkaç saat kala yazmıştım. Ve devamını yazmak için, bekleme gereği duydum insanlarımız da; iki günde ne değişti diye, merak ediyordum! Bu süreç içinde hayır kullananlar, mahcup bir savunma mekanizmasıyla suskunluğa büründüler, bürünmeyenler de laf atmaktan geri kalmadılar tabi. Doğu da ve batı da sandıklara gitmeye çalışan, seçmene karşı saldırılar oldu.
Seçmen de haklı olarak “kendi topraklarımız da rahatça hakkımız olanı yapamıyoruz”, diye bağırdı. Gereksiz zarar vermeler ve kaos ülkeye ne sağlar, “bırakın ülkeyi!” bu insanlara ne sağlayacak, muammanın ortasında.
Saldırıları yapan gençler sokaklar da kendilerini parçalarken, dağdaki eşkıyanın bu olanları gülerek izlediği malumunuz. Kendi insanını bile kullanmaktan çekinmeyen bu zihniyetin, militanı gösterileri de pasif kalacaktır, bizlerin gözünde.
“Evet diyenlere” gelince, gereksiz gövde gösterileriyle dizildiler, ekranın karşısına. Unutulmaması gereken bir şey var ki oda, kişiler evet de, hayır da dese, alınan tüm kararlar hepimizi de ilgilendiriyor. Birbirlerine laf atacaklarına ve gövde gösterileri yapacaklarına kararları uygulamaya geçirme sürecine geçmeliler. Ben merak ediyorum, Neler olacak diye! Meclis’te uyuya kalan sayın milletvekilleri, kavgasız bu kararları alabilecek mi acaba! Abartıldığı kadar olmadığını da belirtmek istiyorum, bu anayasa maddelerinin.
"Umudun bugüne kırılan yüzü,
ağartır sözleriyle ansızlıkları.
Zandır, kalbe gelen telaşeler
duaları sürgün,
niyetler kaçak." AYSUN GÜL
Tek umudun insaflı davranıp, kamu da kadrolaşma rahatlığını kullanmamaları. Bu nereden çıktı demeyin! Geçmiş anayasayla bile ellerine geçen fırsatı, alasıyla kullananların bunu suiistimal etmeyeceğini kim söyleyebilir! Seçimin maliyeti, kimin üzerinden çıkacak oda ayrı bir mesele. Devlet hazinesine yüklenen borç zincirinin çözümünü, hep birlikte yapacağız.
Ve bir konuya daha değinmek istiyorum. MHP ve CHP sandıktan çıkan %42’lik oyun, fazlası bize ait diye söz düellosuna girdi. Ya bu kadarı da olmaz! Devletimiz bunu “Neden düşünmedi!”, “be adamlar 3 sandık koysaydınız, her sandık başına bir parti sorumlusu görevlendirseydiniz ve herkes kendi partisine ait sandığa oyunu atsaydı bu kargaşa da olmayacaktı!” Ya bu siyasi partiler hala şunun farkında değiller, bu halk egemenliği için yapılan bir oylama, duygusal davranmadan mantıklı seçimler yapan, bir sürü insan var. Partisi ve düşüncesi ne olursa olsun, oyunu kullanan insanlar var.
Bu nasıl bir rezillik! yerel veya genel seçimden çıkmış gibi Referandum sonrası, parti binalarının önünde hava atar gibi yada, sitemkar davranışlar da bulanabiliyor. Kimseye ben bu hakkı vermiyorum! Özgürlük için kullandığım oyumun, bilmem hangi partinin kapısının önünde, biz çıktık sandıktan çığlıklarına katılmasına, razı olamıyorum. Ben bu ülke için kullandım vatandaşlık hakkımı. Barış için, darbe anayasasından çekilenler için kullandım.
"Sessiz bir yürüyüş
damarlarımda militanca bağırıyor,
slogani sözlerim, çaresizlik içinde
kağımın kanatları sözsüzlükten yanıyor
düşünceli gözlerim, bakışsızlık izinde." AYSUN GÜL
AKP, MHP, CHP, BBP vs vs adınız her neyse beni hezeyanlarınız ilgilendirmiyor, bu topraklardaki insanların hakları ilgilendiriyor. Siz nasıl benim ve benim gibi düşünenlerinin oylarının partinize olan sempatiye bağlarsınız. Buna hakkınız yok! hak için getirdik dediğiniz, anayasayı uygulamadan, haksızlık yapmaya başlamayın yine! Gövde gösterilerinizi size ait seçimlerde yapın.
Bu fanatik partisel anlayış, bana ters geliyor ve öyle de devam edecek. Ben verdiğim oyu AKP’ ye değil, anayasa değişimine verdim. Yeter artık diyorum! ben sizlerin çoban ve sürü hikayesi anlayışınıza, dahil değilim. Biraz saygılı olun lütfen. Başka düşünceler de insanlarında bu Referandum da evet dediğini unutmayın.
Evet bu seçimin bitmesine çok sevindim ama sonuçta olanlar beni kızdırdı bir vatandaş olarak. Ben küçük yerde yaşıyorum buralar da insanların önüne hediyeler sunulmuyor, ya da sunulsa bile göz doldurmak maksatlı yapılıyor.
"Siren sesleri gaipten yüreğimi boğmakta
Görünmeyen arsızlığın üzerine doğmakta
Adaletsiz akıllara şeytan şer''İ soymakta
Gelmeler de, gitmeler de kaçış yolu arıyor." AYSUN GÜL
Türkiye de her seçim öncesi verilen sözlerin kaçta kaçı gerçekleşti sorum akaç kişi yanıt verebilir bunun içinde tartışmalar yükseldiğini duyuyorum. Bu ülke insanı yapılan yada yapılamayanı görene kadar “Atı alan, Üsküdar geçiyor.” Haydi artık görev başına, oturduğunuz koltukların kıymetini bilme zamanı geldi.
"Gaflet yüzsüz bir çelişki
Dalalet hürmet saçan bir budalalık
Cahillik aman vermeyen kara bir dert
Bilgisizlik cahilliğinin bozacısı." AYSUN GÜL
Ama siz maşallah koltuklara oturunca, kendinizi kıymetlendiriyorsunuz. Orada halk iradesiyle varsınız. Evet’i, Hayır’ı şunu bunu bırakın! Ülkeyi düşünme zamanının geldiğini, fark edin. “Evet” isterdiniz evet dedik, sıra sizde artık.
SELAM VE DUA İLE..
selam,,,
Eylül 15th, 2010 at 08:00yazı uzundu ama okudum..
Sorayım da kızmayın neden bahsediyorsunuz konu olarak.
Yani her şeyi kırıp geçirmişsiniz de ,geriye ne kalmış
merak ediyorum.
Hülasa halk oylaması gerçekten harika sonuçlar ortaya çıkarmıştır diye düşünüyorum.
Vatandaş halk ayrımı sona ermiştir en basitinden.
:)))))))))))
Eylül 15th, 2010 at 10:22tamer neden bahsettiğimii anlamışsınız. neden soru soruyorsunuz.
yazı da yazacağımı yazdım bir açıklama daha gerektiğine inanmıyorum. kırıp geçiren ben değilim siyaset yaptığını zannedenler. birde durun hele referandum daha yeni sonuçlandı verdiğimiz oyun hakkını bekliyoruz. daha bir şey olduğunu yok. laf hala ağızda duruyor..
aysun teşekkür ederim..yazılarının takipçisiyim...
Eylül 15th, 2010 at 14:04Demokrat fikirlerinizden dolayı sizi kutluyorum Aysun hanım
Referandum ile parti kavgaları birbirine karıştırıldı ve hiç hoş olmayan görüntüler can sıktı.
Oy hiç bir partinin tapulu malı olmamalı ve öyle zannedilmemeli.
Eylül 15th, 2010 at 16:55İşte o zaman demokrasi yaşanır hale gelir
Selam ve saygılarımla