Kuduranlar, Cami Duvarına Pisleyenlere:
Tarihte kara harflerle yazılmış, günümüz kaosunda ibret numunesi olan “DEVR-İ SÂBIK, MİLLİ ŞEF DÖNEMİ” kolay kolay unutulmayacak, zaman dilimlerinden biridir.1930’lu yıllarda, CHP’nin resmi yayın organı ÜLKÜ MECMUASI, günümüz aydınları, eli kalem tutanlar, araştırmacılar, dava adamları, özellikle devrimciler tarafından önemle okunmalı, mazisinden haberi olmayan bu nesle bir şeyler anlatılmalıdır.
Kütüphanelerimizde bulunan bu dergilerin eski sayılarını alarak, sizler de okuyabilir, bilgi/belgelere sahip olursunuz.
Ülkü Mecmuasından alınan bazı, önemli satır başlarını, aynen buraya alıyor, sizleri düşünceye ve CHP zihniyetinden ibret almaya davet ediyorum:
• “Halk terbiyesi ve idaresi bir havariliktir. Ancak havari ruhlu kimseler bu işte muvaffak olabilirler. (Ülkü, 1933, cilt I, NO: 2 s. 154 )
• “Maarif yoluyla, CHP’nin ideolojik umdelerine sahip çıkacak, inkılabın fikri ve ruhi teşkilatlanmasına katkıda bulunacak, ‘Hakiki Demokrasi Vatandaşı’ yetiştirmek gerekiyor.
( 1936, CİLT:6, No: 35, s.387)
• “Görenek denen o kara tespihin sapına yapışmış onu körü körüne çekmekle meşgul, hiçbir yenilik onların karanlık kulübesini ve görgüsüz odasını aydınlatamamış… Dilinde aynı nakarat, kafasında aynı karanlık bilgiler çocuğun mektepten aldığı tesirlerin bağını çözmektedir. (1933, cilt:II, No: 7 s. 61 )
• İstiklal mahkemesi hakimlerinden, Necip Ali Küçüka’nın “Millî tapınaklar” olarak ifade ettiği CHP tarafından ısrarla açılan Halkevleri, “Atatürk cenneti”nin kapılarını aralayarak, “Kutsal Mihraplar” şeklinde kurgulanıyordu. Bu merkezler: “Kirli kanın, temiz kanla yenilendiği kılcal damarlar” olarak değerlendirilmiş, inkılabın büyük aydınlanmasına karşı “baykuş kanatları” gibi derviş cübbelerini açan şeyhlere ve “Tarikat döküntüleri” ne karşı inkılabın kutsiyetini koruyacak, “Işıklanan gençliğin” yetiştirilmesi belirtilmiştir. (1934, Cilt:4, No: 23, s. 374-377 )
(Ülkü mecmuasından alınan bu bilgi/belgeler, 1 Nisan 2012/Pazar tarihli STAR Gazetesinde, açık görüş sütununda, hukukçu Ali Osman Sezer’in bir makalesinden alınmıştır.)
Halkevleri, ardından köyler için Halkodaları açmak, Köy Enstitülerini devreye sokmak, CHP hükümetinin ve zihniyetinin o tarihlerde en belirgin dikkati çeken icraatları olmuş, millet kan ağlamıştır. Kurulan yeni halk eğitim merkezleri, Cumhuriyet rejiminin “İhyakar sihiri” ile halkı terbiye eden geleceğin “Emniyet payandaları” olarak değerlendirilmiştir. (Cumhuriyet, 22.02.1938) CHP iktidarı bu uygulamalarla da yetinmeyip, yurt dışında halk terbiyesine ilişkin ne tür yeni teknikler olduğunu anlamak için çalışmalar yapmıştır.
Özellikle Hitler Almanya’sı, Mussolini İtalya’sı ve Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği en fazla incelenen ülkeler olmuştur. Bu konuyla ilgili gözlem yapmak için Yurt dışına gönderilen, Selim Sırrı’nın İtalya’da Faşist yönetimin 5 yaşından itibaren çocukları için “Ballila” ve “Piccole” gibi asker eğitimi verdiği ve bunun tTrkiye’de uyarlanmasına dönük rapor hazırladığı bilinmektedir. Selim Sırrı “İtalya’da Halk ve Gençlik Teşkilatı” başlıklı yazısında, eğitim alanında “Faşistlerin başardıkları işler, meydana getirdikleri eserler çok beğenilmeye layıktır” ifadelerini kullanmıştır.
“Devr-i Sâbık” ve “Millî Şef Dönemi” kalıntıları fosil kafa ile cüce beyinlerin uzantıları; Cumhuriyet, Sözcü, Vatan, Milliyet, Radikal, yeni Ortam, Aydınlık, gibi mahut gazete ve yan kuruluşları televizyon, 4+4+4 kanununda gerçek yüzlerini gösterdiler. Mustafa Kemalin yandan bakan resmini, bayrağımızla birlikte isminin altına koyan mahut gazetenin ser manşetinde yer alan: İmam hatiplerin Orta kısmını açacaklardı ama….Tüm okullar imam hatipleştirildi. 28 Şubatta kapatılan imam hatiplerin orta kısmında Kur’an, Arapça ve peygamber’in hayatı dersleri vardı. Şimdi bu dersler tüm okullara girdi! Bu gazete canla/kanla/irfanla ve imanla kazanılan Cumhuriyet gibi kemikleşmiş zihniyet sahibi yazarların yer aldığı bir gazete…Evet, altı üstünden canlı yurdumuzda çıkan bir fesat kumkuması…Diğer gazete ve televizyonların kuduruk manşet ve cami duvarına işeyen köpeklerin kuyruk acılarını size bırakıyorum.
Her hayırlı, uğurlu, faydalı ve milletin yararına olan işlerde kuduran, cami duvarına pisleyen köpekler için bir şiirimle yazımı noktalamak istiyorum:
Üç artıya nedendir, belli karşı çıktılar,
Azdılar, kudurdular, boş yere bağırdılar,
Meclisin çatısını, sanki yere yıktılar,
Şer güçleri, medyayı, yardıma çağırdılar,
ŞÜKÜR OLSUN RABBİME, KANUN MECLİSTEN ÇIKTI.
İşte CHP. Budur, ben anlatamıyorum,
Zihniyeti değişmez, söyledik, sözde durduk,
Beyinler cüce cüce, ben kavratamıyorum.
Milletin kalplerinde, Saadet Asrı kurduk,
SAĞDUYU SEÇMENİMİZ, ARTIK KAVGADAN BIKTI.
Yirmi sekiz Şubatlar, tarih oldu, gömüldü,
O siyasi mevtalar, yokluklara büründü,
Kapkara emelleri, Fîzân’lara sürüldü,
Ak ile karaları, yüzlerine sürüldü,
İSLAM’A KURDUKLARI, TUZAKLARI YIKILDI.
KEMÂLİ der her zaman, yazdıklarını söyler,
Duyulsun ve işitsin, şehirli, kentli, köyler,
CHP seçimlerde, hülya hayali düyler,
İpliğe dizdikleri, yalan olan her şeyler,
KAVGA, GÜRÜLTÜLERLE, NİCE CANLARI SIKTI.