Köşe Yazarımız Cihan HAYIRSEVENER’i Kaybettik
Gazetemizin Köşe Yazarlarından Cihan HAYIRSEVENER, 18.12.2009 tarihinde akşam saatlerinde; ilçeye gelen Balıkesir Valisi ile ilgili haber takibi yapmak için işe gitmekte iken cadde ortasında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir...
Gazetemizin de yazarlarından olan Cihan Hayırsevener, işine gitmek üzere Atatürk Caddesinde yürürken kimliği henüz belirlenemeyen kişi/kişilerce silahlı saldırıya uğramıştır. Hemen ambulansla hastaneye kaldırılan Hayırsevener; yapılan ameliyatın ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılmışsa da bacağına isabet eden kurşunun sebep olduğu aşırı kan kaybı yüzünden kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir.
Güney Marmara'da Yaşam Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni olan Hayırsevener, bir yerel televizyon kanalında da programlar yapmaktaydı. Aynı zamanda Sarı Basın Kartı sahibi olan Hayırsevener, uzun yıllar Hürriyet Gazetesi'nin İstanbul Bürosu'nda çalışmıştı.
51 yaşındaki Hayırsevener evli ve 2 çocuk babasıydı.
Mesleğini icra ederken hem de cadde ortasında katledilen değerli Köşe Yazarı'mıza Allah'tan rahmet, geride kalan kederli ailesine ve sevenlerine Bilgiagi Ailesi olarak başsağlığı diliyoruz.
Allah (cc) rahmet eylesin... Mekanı cennet olsun...
Aralık 19th, 2009 at 00:26Çok üzgünüm, rahmeti herşeyi kuşatan, kalanlarına uzun ve sağlıklı ömür nasip etsin.
Aralık 19th, 2009 at 01:49Öncelikle kardeşimize ve milletimize baş sağlığı diliyorum.
Biraz Cihan bey'in köşe yazılarına baktım.
Ölümünün arkasındaki sır perdesini merak ettim.
Ve en dikkatimi çeken;
''Kimlermiş “Korkak Yahudi”?..' başlıklı eski bir köşe yazısı dikkatimi çekti.
Çok güzel ve çok net bir şekilde cesurca yazmış.
Her nedense bu ülkede ABD'ye ve İsrail'e değer herkes öülüyor.
Örneğin;Adnan KAHVECİ-Eski Maliye Bakanı.Dediki;Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım.2 gün sonra trafik kazasında öldü.
Bedri İnce Tahtacı-SP Gaziantep Millet Vekili.Dediki;Amerika En büyük engel bir ülkedir.A.B.D istediğini Başbakan yapar,istediğini Cumhur Başkanı.5 gün sonra Antep'e giderken trafik kazasında öldü.
Turgut ÖZAL-Cumhur Başkanı.Dediki;Musul ve Kerkük bizimdir.Bunu dünya biliyor,Alacağız.10 gün sonra öldü.
Eşref Bitlis-Jandarma Genel Komutanı.Dediki;Amerika'nın incirlik'ten kalkan uçakları P.K.K'ya yardım dağıtıyor.4 gün sonra eksi 60 dereceye kadar dayanıklı olan TSK ya ait uçak Ankara'dan daha kalkar iken düştü ve öldü.Kaza nedeni uçak motorlarının buzlanması! Oysa Ankarada hava sıcaklığı eksi 5 idi.
Recep Yazıcıoğlu-Denizli Valisi.Yaptığı onca güzellik dışında Denizli'de kanun çıkardı.''Artık bundan sonra cafe ve benzeri yerlerde ingilizce isim kullanılmayacak,yani cafe değil kahve yazılacak''.1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü!.
Bahtiyar AYDIN-Diyarbakır J.Bölge Komutanı.Dediki;''Bu dış mihrakların büyük bir oyunu,sakın inanmayın kardeşi kardeşe vurdurtuyorlar,dedelerimiz bu memleketi yan yana savaşarak beraber kazandılar.A.B.D oyunu bitecek P.K.K bitecek''.10 gün sonra Diyarbakır Lice'de ilk okul çocuklarına yardım malzemesi dağıtır iken keskin nişancı silahı ile sırtından çocukların gözü önünde vurularak öldü.
TBMM-1 Mart Tezkeresine Red oyu verdi.3 gün sonra İstanbul'un gübeğinde bombalar patladı.Kaç kişi öldü.!!
Tarih 7 Ağustos 2006. Üç gündür kendisinden haber alınamayan, ASELSAN’da çalışan makine mühendisi Hüseyin Başbilen’in otomobili, Ankara Pursaklar Ayancık yolu üzerinde bulundu. Başbilen, şoför koltuğunda kanlar içinde yatıyordu. 30 yaşındaki elektrik mühendisi Hüseyin Başbilen çoktan ölmüştü. Arabanın ön sağ koltuğunda, genç mühendisin yazdığı intihar mektubu ve alyansı bulundu. Otomobilin içinde, yerde, ucu kanlı ve üç santimetre açık olan falçata vardı. Jandarmanın tutanağına göre; maktulün sol bileği iki santimetre, boynunun sol tarafında iki santimetre falçatayla kesilmişti. Ölüm sebebi olarak kan kaybı gösteriliyordu. Jandarma, otomobilin içinde yaptığı aramada Başbilen’in çantasını da buldu. Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre çantada, Başbilen’in üzerinde çalıştığı milli tank projesiyle ilgili sunumların olması gerekiyordu. Ama bu dosyalar bulunamadı.Başbilen, ölümünden üç gün önce, 4 Ağustos 2006’ta, ASELSAN’da, Türkiye’nin savaş teknolojisinde dış bağımlılığını ortadan kaldıracak çalışmalarına ilişkin bir sunum yapacaktı. ODTÜ mezunu makine mühendisi Başbilen, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki üst rütbeli subaylarla uzun süredir ‘milli tank’ projesi üzerinde çalışıyordu. Sunumun ardından proje onaya gönderilecekti.
17 Ocak 2007’Bu kez intihar eden Halim Ünsem Ünal’dı. ASELSAN’da bir süre çalıştıktan sonra görevinden ayrılan Ünal’ın cesedi, Ankara’da Eymür Gölü kenarında bulundu. Otopsi raporuna göre Ünal, kafasına sıkılan tek kurşunla ölmüştü. Bu vaka da savcılık dosyasına ‘intihar’ olarak geçti. Ünal öldüğü gün, savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılacaktı.
Ünal, ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden, 2000 yılında ‘şeref öğrencisi’ unvanıyla mezun oldu. Mastırını tamamlayarak aynı bölümde doktorasına devam etti. Genç mühendis, ASELSAN’ın yan kuruluşu Mikes’te elektronik mühendisi olarak çalışmaya başladı. F-16 savaş uçaklarının modernizasyonuyla ilgileniyordu. Yurtdışında savaş teknolojileri alanında çalışan şirketlerden iş teklifleri alıyordu. Ama hepsini geri çevirdi. Mikes, Ünal’ı önemli bir göreve atadı; 2011 yılına kadar Amerika’da kalarak Türk - Amerikan ortak yapımı F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunda çalışacaktı. Ünal’ın ölümünde asıl şüphe çeken durum, onun birkaç gün içinde evlenecek olmasıydı. Cesedi 17 Ocak’ta bulunmuştu.
Ünal’ın ölümünden dokuz gün sonra yeni bir intihar vakası polise bildirildi. İntihar eden yine ASELSAN mühendislerinden biriydi. ODTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Evrim Yançeken, 26 Ocak 2007’de, Ankara Batıkent’te oturduğu binanın arkasında ölü bulundu. Olay yeri incelemelerine göre; 26 yaşındaki Yançeken, oturduğu apartmanın yedinci katından atlamıştı. Yançeken’den geriye bir intihar mektubu kaldı. Mektubunda, “Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. İntiharımdan kimse sorumlu değil'' yazmıştı. Onun da dosyası ‘normal intihar’ ibaresiyle kapatıldı.
Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken, özellikle şifre çözme konusunda uzman mühendislerdi. ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin ‘millileştirilmesi’ ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütmüşlerdi. Üç mühendisin üzerinde çalıştığı ikinci proje daha da önemliydi: Amerika, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye her yıl geliştirdiği yeni silah teknolojilerini satıyor. Sattığı teknolojinin kontrolünü ise bırakmıyor. ABD istediği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabiliyor. İşte, ‘intihar’ ettikleri ileri sürülen bu mühendisler, altı ay gibi kısa bir sürede, uçak tanıma sisteminin hâkimiyetini Türkiye lehine çevirmeyi başardı. Aynı zamanda ABD’nin uydular aracılığıyla gönderdiği sinyallerle savaş araçlarını saf dışı bırakma sistemini de çökertti.
Ve şimdide yahudi lobisini hedef alan Dürüst ve Açık görüşüyle CİHAN HAYIRSEVER.
Aralık 19th, 2009 at 07:15Lütfen üzerine gidin.
G.Antep'ten Sevgi ve Saygılarımla...
Tekrar Tüm Milletin Başı Sağolsun.
Allah rahmet eylesin, kalanların başı sağolsun...
Aralık 19th, 2009 at 22:54Cihan Bey dostumuz, cesur olduğu kadar tercürbeli, tecrübeli olduğu kadar da neşeli bir kişiydi.
Merhuma allahtan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı diliyoruz.
Hain saldırganları lanetliyor, bir an önce kanun önüne teslim edilmesini canı gönülden bekliyoruz.
Aralık 19th, 2009 at 23:07Kıymetli yazar kardeşimiz, Gazeteci Cihan HAYIRSEVER Bandırmadan uğradığı hain bir saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Kaleme atılan bu hain kurşunu sıkan sıktıran elleri nefretle kınıyorum
Aralık 19th, 2009 at 23:20Allah rahmet eylesin.
Dürüstlük ve doğru yaşamak bedeli ne olusa olsun bazı insanlara ağır gelmez, onu başlarında taç gibi taşırlar.
Sevenlerinin başı sağ olsun
Aralık 20th, 2009 at 20:05Allah rahmet eylesin, yakınlarının başı sağolsun.
Aralık 21st, 2009 at 11:40Son günlerde yazdıklarını hayret ve dehşetle okuyup endişelendiğim; Devlet'in muhtemel tehlikeyi sezip hayatını korumakta gereken hassasiyeti göstermemiş olmasına ayrıca fazlasıyla üzüldüğüm Sevgili Cihan HAYIRSEVENER'e Allah'tan rahmet, değerli ailesi mensuplarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Aralık 23rd, 2009 at 15:26