Koş Amerika’ya Koş
Hürriyet Gazetesi haberi kibarlaştırarak vermiş. Bu nasıl ortak diye soruyor.
Amerika’nın Türkiye’ye silah ambargosundan bahsediyorum. Meclisimizde milletvekillerimizce ayakta alkışlanan Obama, Türkiye’nin silah alım talebini Kongre’ye göndermemiş. Yani Türkiye’yi silahsız, savunmasız bırakmaya karar vermişler.
Washington’daki Büyükelçimiz lobi yapacakmış. Amerika’yı ikna etmek için para akıtacak ve alımların önünü açacaklarmış.
Ne iğrenç bir durum, satın almak için üste lobilere avanta vermek.
NATO ile birlikte Türkiye’nin silah üretiminin önüne konulan engeller, bu günlerde sonuçlarını veriyor.
Biz onlara Mehmetçiğin kanını kullansın diye Somali’de, Lübnan’da, Afganistan’da asker bulunduralım. Onun Ortadoğu’daki çıkarlarını korumak için Başbakanımızı Eşbaşkan yapalım, gene de onlar bildiklerini yapsınlar.
Peki, Ordumuz yerli silah ve teçhizat varda almıyor mu? Hayır.
Altmış yıldır Mustafa Kemal’in yolunu terk edip liberalleştiğimiz için üretemiyoruz. Üretemeyince teknoloji üretim yeteneğine de ulaşamıyoruz. Batıya bağımlılığımız arttıkça, ithalat artıyor. Üretmeyin bizden alın diyorlar. Biz de, onların dediklerini yapıp, üretim yeteneğimizi bir türlü geliştiremiyoruz. Ordumuzun davulunu bile Amerika’dan getirtme alışkanlığına ulaşıyoruz.(kültürel etki)
II. Abdülhamit Alman subayları ile ordunun eğitimi yaptırıyordu. 496 sahra topu Almanya’ya sipariş edildi. Alman metalürji sanayinin gelişmesine katkıda bulunuldu. O gün bu gündür, silahımızı batıdan alırız. Mustafa Kemal dönemi hariç.
Amerika zaman, zaman bu tür ambargolar ile Türk Ordusunu ve Türkiye’yi terbiye eder. Ya içerideki gladyosunu kullanır, ya da ambargosunu kullanır. Bazen de her ikisini birden.
Bu sefer ki terbiye sisteminin doğrudan Ordu ve onun kumanda kademesine yönelik olduğunu sanıyorum. Yoksa çoktan Eşbaşkan koşar Amerika’ya giderdi. Alımların önünü açardı. Ama kendisi de aynı hedef için savaştığından buna gerek duymuyor.
Türk ordusu ideolojisini değiştirmeden, iç politikada Amerika’nın dediklerini harfiyen yerine getirmeden Afganistan’a, Lübnan’a asker gönderse de Amerika’dan silah alamaz.
Ordumuzun NATO’ya olan bağımlılığından kurtulması, Türk ulusunun bağımsızlığı yolunda atılacak birinci adımdır.