content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Oca

Korkunç Gerçekler – Murtaza’nın Tuzakları ve Kazancı Zeyyit

Zınk diye karşıma dikildiydi. Sanki daha bir bakımlı, parlamış..veya ne bileyim daha bir prezantabıl .. yeni bir iş başvurusunda bulunacakmış gibi mi desem... Fakat elinde laptobu vardı. Hemen anladımdı; sağımda solumda en az 4-5 kişi varken benim karşıma dikilmesinden, her ne kadar başımdan savmaya çalışacak olsaydım da... Ne oldu? dedim. Belirtileri sordum... Kıvırıyordu. Burada bakayım, dedim. Gözleri sağa sola kaydı. Burada bakılmaz, dedi. Sanki Usb'nın ince hastalığı vardı.. Tamam, dedimdi.

Gayet güzel çalışıyordu bilgisayar. Bir derdi vardı ama.. anlamak için zorlamıyordum kendimi. Lafı skype'ye getirdi. Tam da anlamadığım bir şey. Bağlanmıyor, dedi.

Şimdi.. biri ağına düşürmüş yine Murtaza'yı, dedim, içimden. Yeni bir hesap açıp öyle denemesini söyledimdi. Skype'den anlayan birini söyledimdi. Ona gittiydi. Kim bilir, sonra ne oldu.. Murtaza'yı mıhlayıp bayan örümcek salamura yapmıştır, sanırım. Yazık! O kadar cilt bakımı, prezantbıllık da boşa gitti. Bayan örümcek anlar mı? Yediğine içtiğine bakar. Şimdi... karışmak olmaz, dedim.

Bazı insanlar boşluk gibidir. Şekilli bir boşluk. Doldururlar, boşaltırlar; doldururlar, boşaltırlar. Psikolojik, yaşayışik, davranışsalik olarak... Hep aynı şeyler olur yani onlar için.

Karşımda zınk diye dikelirken Murtaza, Zeyyit de oradaydı. Şimdiye emekli olmuştur hizmetli Zeyyit. Sanki kalorifer kazanına karşı bir özel bir hissi vardı, gibime gelirdi. Otomatikti kazan. Kurunca çalışıyordu. O kadar da çok bakmak gerekmiyordu. Zeyyit sanki kazanla bütünleşmişti. Konsantre olmaktan daha farklı bir bakışı vardı...Hır hır, hır hır, hır hır.. sarkaç etkisi yapar kazanın kömür alış borusu, hipnoz olurdu Zeyyit adeta... Birisi onu başka bir iş için dışarıya veya diğer katlardan birine çağırınca suratını buruyordu. En çok da bu davranışları sırasında emin olur gibi oldum özel kazana karşı özel hislerinden. Kazan dairesine kim veya kimler gelirse gelsin ayağa kalkıyor ve kazanı arkasına alıp öyle dikeliyordu. Duruşunda bir kaloriferlik var diyeceğim diyeceğim.. diyemiyorum. Ne anlar... veya dememin ne maksadı vardı. Demez idim de.

Ağzı 1 metrekare, yüksekliği 1 metreyi biraz aşkın kömür doldurma hunisine kömür torbalarındaki kömürü boşaltması da ilginçti. İtina eder, özenir... Torbayı boşalttıktan sonra yüzünde bir gülümseme belirir... İkinci önemli bulgum buydu, kazana karşı özel ilgisinden...

Yine, birgün, ki gelişimi fark etmemişti, dirseklerini dizlerinin üstüne dayamış hipnoz olmuş şekilde buldumdu onu. Geçip, yanındaki sandalyeye oturdumdu. Dalmışlığı hala sürüyordu.Kalkıp, kömür alış hunisinin yanında ayakta durdum. Kafamı yukarı kaldırdım. Ellerimi ağzıma yanaştırıp, dua eder gibi durdum. Homur, hımur, homur, hır hır hır... Zeyyit abeöiü, Zeyyit abeiü! Hırh hır hır hır hır, homur homur homur... Zeyyit Abeöüğ! Zeyyit Abeöiüğ! Komür veeaer! Komur veeaer!

Kalorifer kazanı hunisi taklidimi yaparken yukarı baktığım için Zeyyit'in kalkıp kömür çuvallarına yumulduğunu fark etmemişim. Taklidim bitince kucağında bir çuval kömürü yüklenmiş karşımda buldum onu. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Fakat sonra güldü.

Kalorifer kazanı taklidimi daha sonra diğer arkadaşlara da yaptımdı. Güldülerdi. Fakat Zeyyit tedbirli güldüydü.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank