Körfez Gambit-i
Satranç oynayanlar bilir. Oyun açılışına, piyon veya alet fedası ile başlanılmasına gambit denir.
Bu fedalar, oyunu böyle başlatabilene, stratejik üstünlük sağlar.
Atlantik ve onun müttefikleri ile Asya arasında oynanan bu satranç oyununda, Asya’nın, epey bir fedada bulunduğun biliyoruz.
Rusya ve Çin şimdiye dek, hangi gambitlerde bulundular, bir bakalım.
Yugoslavya’nın parçalanmasında, Yugoslavya’yı feda ettiler.
Irak’ı feda ettiler.
Afganistan’ı feda ettiler.
Libya ve Tunus’u feda ettiler.
Atlantik ve Asya arasındaki savaşın merkez karesi Hürmüz Körfezidir. Eğer Amerika Hürmüz Boğazını kaybederse, imparatorluğu kaybeder.
Suriye üzerinde, sürdürülen örtülü çatışmanın, gelmekte olan büyük savaşın ayak sesleri olduğunu anlamak için, stratejist olmaya gerek yoktur.
Batı finans sisteminin tamam mı devam mı noktası İran’dır. İran petrolü de dolar ile satılırsa, dünya petrolünün hemen hemen %85’i Amerikan doları ile satılmış olacaktır.
Herkesin sandığı gibi Amerika petrolün kendisine ulaşmak için değil, petrolün dolar ile satılmasının peşindedir. İsrail’in güvenliği de buna bağlıdır.
Petrol, dolar ile satıldığı müddetçe, Amerika istediği kadar dolar basabilmekte, böylece enflasyona maruz kalmadan, borçluymuş gibi görünmesine rağmen yoluna devam edebilmektedir.
Bu saadet zincirinin kopacağı yer İran’dır. İran’ın etkinliğini kırmazsa, Körfez ülkelerinin de petrolü dolar ile satması tehlikeye girmektedir.
Amerika’nın Suriye’de yapmak istediği tek şey, İran ile ilişkisini kesebilmektir. Bu durum hem Lübnan Hizbullah-ını zayıflatmak hem de, İsrail’in güvenliği için yetecektir.
Davutun oğlu ve Erdoğan’ın anlamadığı durum budur. Amerika Suriye’de bir cephe açmak niyetinde değildir. Başındakini değiştirerek, Suriye’yi tarafsızlaştırmaktır.
Amerika’nın asıl hedefi, Körfez’dir. Eğer ileri de gücü yeterse, Çin’i buradan denetlemektir.
Türk ordusuna, vatanında operasyon yapılması da, bu oyunun önemli bir parçasıdır. Kemalist bir ordu, emperyalist bir saldırıda, Amerika’nın yanında olmayacağı kesindir.
Ancak oyunun, Amerika’nın planladığı gibi gitmeyeceği anlaşılmaktadır.
Fransa’da yapılan, Suriye’nin Dostları (aslında İsrail’in dostları) toplantısında, Amerikan Dışişleri Bakanı Clington, Rusya ve Çin bedel ödemelidir. Dedi.
Clinton’un bu tehdidinden şu sonucu çıkarmak mümkündür; Amerika bu satranç oyununun bir tarafı olarak, Rusya ve Çin’in savunma hattını, Suriye’de kuracaklarını biliyordu.
Şimdi geldiğimiz durum şudur. Rusya, İran ve Çin savaşın ön cephesinin Suriye olmasında ısrarlıdır. Amerika İsrail’i de içine alacak bir doğu Akdeniz savaşını uygun bir yer olarak görmemektedir. Amerika savaş yerinin İran olmasını istemektedir. Amerika’nın Suriye’de istediği sadece yönetim değişikliğidir.
Eğer Asya ile Atlantik’in kapışacağı yer Suriye olursa, bu savaş hem Türkiye’yi hem de İsrail’i içine alacağı kesindir.
Not, Clington Rusya ve Çin’e havlayınca, içerdeki finolarda Rusya’ya hav hav yapmaya başladılar.