Kördüğüm
Biraz ağlamalıyım...herkes gibi bana da bahşedilen gözümün sellerini vura vura duvarlarıma
yıkıp geçmeliyim...
Dökülmeliyim sapır sapır...
İşlediğim bütün cinayetleri gömmeliyim...
Biliyormusun bu sokak bir çıkmaz ve oyalıyor ayaklarımı
yoruyor rüzgarlarımı
Rüzgarlar tarıyor saçlarımı içime düşüyor koca bir boşluk
Yıkıyorum iki adımlık volta attığım yollarımı...
Üflesem diyorum bulutlara, dağıtıp sislerimi suretin görünür mü Ay' ın gizli bakışlarında...
Razıyım hergün yüreğime dokunan fırtınalara.
Ortasında yaşamak var ya; hani tam gözbebeğinde !
Arifesindeyim yine sensizliğin
Sensizliğin fakir susuşlarında...
Doyuramadığımız zorba zamanın kahkahlarında bana bahşedileni yaşamak
ve yıkılan bütün duvarların altında ezilmek
Dökülmek neye yarar
Açamayacağını bilmek var ya bir kiraz ağacının dallarında
işte o kadar maktulüm çaresizliğin sıska kollarında...
Tut/ma ellerimi
Seni de vurur gözlerim
Adaletsizliğim sana da bulaşır
Boğulur gideriz yanaklarımdan aşağı
Tutunamayız hiçbir dala...
Bırak yetim kalsın sinin bir çatal bir bardağa...
Sayın Emel Hanım vurgulamalarınız etkileyici, edebi yönünüz mükemmel, sizleri tebrik ediyorum.
Nisan 12th, 2009 at 21:56ama sizin yorumunuz çok kötü:)
Nisan 16th, 2009 at 15:53dönüp okudun mu?
yorumdaki "olarak" kelimesi teknik hata olduğundan gulsen adlı yorumcumuzun yorumu düzeltilmiştir. bilgilerinize.
Nisan 16th, 2009 at 22:49yazılarınız gerçekten etkileyici...çok beğendim hepsini bir solukta okudum...devamını bekliyorum!!!
Haziran 26th, 2009 at 20:49