Kör müsünüz? Sağır mısınız?
Kör müsünüz? Sağır mısınız? Vicdanlarınızı ne Yaptınız?
Dün yolumuz Büyükçekmece’den geçerken, bir açılış pankartı dikkatimizi çekti. Büyükçekmece AK Parti İlçe Teşkilatının bulunduğu binada, düğün salonu açıldığı duyurusunu görünce önce bir şaşkınlık geçirdim.
Bu binayla ilgili günlerce haberler yapmıştık. Binanın sahibi gazetemizi arayarak binanın ruhsatlı olduğunu ve yalan haber yaptığımızı iddia etmişti. Biz de kendisine ‘getir ruhsatını özür dilemesini biliriz’ diyerek çağrıda bulunmuştuk.
Haberimizin ardından aynı kişinin kaçak bina yapmayı bir marifet haline getirdiğini belgeleriyle yayınlamıştık.
Büyükçekmece’de yaptığı üç bina da kaçaktı. Hatta bir binasının temel atma ruhsatı bile yoktu.
500 metre uzaklıkta
Büyükçekmece Belediye binasına 500 metre uzaklıkta bile olmayan bu binada, hem de kamuoyunun gündeminde bulunan binada nasıl olur da bir düğün salonu hizmete girebilirdi. Nasıl olur da yüzlerce insanın toplanacağı bir düğün salonu, ruhsat olmadan işletilebilirdi?
Nasıl olur da, belediyenin ilgili birimleri bu yeri görmezden gelebilirdi?
Nasıl olur da, kamuoyunun gündemine gelmiş bir binada ruhsatsız bir işyeri açmaya cesaret edilebilirdi?
Ortalık kaçaktan geçilmiyor!
Diyeceksiniz ki, ‘Ali başka işin mi yok? 13 yıl önce yapılmış bir bina, İstanbul’un yüzde bilmem kaçı kaçak, kentin merkezlerinde milyon dolarlık büyük projeler kaçak. Daha dün manşetinize taşıdınız. Bir düğün salonu açılmış da, yok AK Parti ilçe binası kaçak bir binaya taşınmış da… Bırak bunları…’ Evet duyabiliyorum sizi. Doğru söylüyorsunuz. Kentlerin merkezlerinde devasa oteller kaçak…
Devasa alışveriş merkezleri kaçak…
Avrupa’nın en büyük otomobil alışveriş merkezi olmakla övünen, bilmem kaç yüzbin m2’lik bina kaçak yapılıyor…
Kimse duymuyor, görmüyor, mil-yon dolar karşısında vicdanlarını satmışlar, kentleri beton yığınlarına çeviriyorlar.
Hem de yasalarda kaçak bina yapan, yaptıran, göz yumanlara yıllarca hapis cezası olmasına rağmen, iş kılıfına uyduruluyor.
Kentin yeni çekim merkezi diye pazarlanan Beylikdüzü, Esenyurt mevkiinde devasa binaların yatak odalarından birbirinin içine girilebilir… Güneş görmeyecek şekilde birbirlerini kapatmışlar…
Modern gecekondular üretiliyor.
Ayağını basacak toprak bile yok…
Güneş girmek istese, yandaki rezidansdan dolayı sızamaz bile…
Güneş ışıkları, korsan yapmak istese bile sızamazlar…
25 metrelik yol iç edilmiş
Dünkü manşet haberimizle ilgili görüştümüz bir şahsiyet, çok önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Yalan olmazsa birkaç gün içersinde belgelerini gönderecek.
İddiaya göre, Autopia projesi yapılırken, parselin içinde bulunan 25 m’lik yol zamanın Kıraç Belediye Meclisi tarafından oy birliği ile yok edilmiş, buharlaştırılmış.
Kentin insanlarının malları çalınmış… Kamunun yolları trilyonluk bir projeye kurban edilmiş…
Hey Allahım, biliyorum sopan yok… Hadi vicdanlarını sattılar… İmanın ve İslamın şartlarını bile topladıkları rüşvet paraları ile yerine getiriyorlar.
Hacca gidiyorlar. Zekat veriyorlar. Cami yaptırıyorlar. Namaz kılıyorlar.
Görmez zannediyorlar, duymaz zannediyorlar, hem de ondan bundan daha çok inanıyorlar.
Ne diyeyim.. Susayım…
Kör müyüz, sağır mıyız,
dilsiz miyiz?
Adama sormuşlar.
- Kör müsün, yapılan talanı görmüyor musun?
- Körüm abi…
- Talanları kulağın da mı duymuyor.
- Sağırım abi…
Dikkat edin, yeryüzünün her yerinde daha çok vatansever, daha çok inançlı olduğunu iddia edenler toplumlarına büyük acılar ödettiri-yorlar.
Büyük acılar yaşatıyorlar.
Büyük kirlenmelere neden oluyorlar.
Ama herkesten daha namuslu olduğunu iddia ediyorlar.
Bizi de kör, sağır ve dilsiz zannediyorlar.
İyi ki, metrobüs inşaatı başlamış
Avrupa’nın en büyük otomobil alışveriş merkezi diye pazarlanan Autopia inşaatının fotoğraflarını çekerken dikkatimizi çeken başka bir olayın fotoğraflarını da çektik. Birkaç yıl önce gündeme getirdiğimiz yan yolun benzin istas-yonları ve avm tarafından işgal edilmesiyle ilgili yaptığımız haberlere ilgili belediyeden herhangi bir tepki almamıştık.
İşgaller devam ediyordu. 29 Ekim’e yetiştirilmeye çalışılan Avcılar-Beylikdüzü Metrobüs inşaatı trafiğin felç olmasına neden olsa da, yıllardır kimsenin kılını bile kıpırdatmadığı işgallerin ortadan kaldırılmasına neden oluyordu.
Avcılar’dan Beylikdüzü’ne kadar bulunan yan yollardaki işgaller birer birer kaldırılıyordu. Tabi bunu yaparken, başka bir olumsuzluk da, Haramidere’deki ağaç katliamıydı. Neyse, olumsuzluğu yazarken, bugün baş sayfamızda okuyacağınız gibi olumluğunu da gündeme taşımak yine bize kalıyordu.
Not: Dün Çatalca’da Fırat Aykut’un kardeş acısını paylaştık. Toprağı bol olsun, mekanı cennet olsun. Sevenlerin başı sağolsun…