Konsantre Olamıyorum, Ne Yapmalıyım?
HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?
Sık sık "konsantrasyonum çok bozuk, bir türlü odaklanamıyorum" gibi ifadeler duymaktayız. Bu nedenle ise, birçok kişi konsantrasyonlarını güçlendirmek için değişik yollara başvurmakta. Fakat bu konudaki tüm çabalar boşuna! Bu sizi şaşırtabilir ama aslında herkesin konsantrasyonu güçlüdür ve herkes konsantre olabilir. "Konsantrasyonum bozuk" diyen kişi, aslında içten içe "bu konu ilgimi hiç çekmiyor" mesajını vermektedir. Çünkü bu kişiye baktığınızda, ilgisini çeken konularda mükemmel derecede konsantre olabilmektedir. Sadece ilgisini çekmeyen konularda "konsantrasyonum bozuk, ne yapmalıyım" diyerek, çare için değişik yöntemlere başvurur. Ne yapmalıyım? sorusunun cevabı "hiç bir şey"dir. Bu konuda yapabileceğiniz hiç bir şey yoktur. Ne yaparsanız yapın ilginizi çekmeyen bir konu karşısında konsantrasyonunuzu arttıramazsınız.
Konuyu biraz daha açalım. Konsantrasyon, ilginin gölgesidir. İlginin hemen arkasından gelir. Eğer bir konu ilginizi çekiyorsa, ona kendiliğinden konsantre olursunuz. Eğer ilginizi çekmiyorsa odaklanma zorluğu yaşarsınız. Çocuklar sınıflarında, ders saatinde pencereden dışarı bakarlar. Öğretmenlerini dinlemek yerine akılları başka yerlerde dolanır. Bu, neyin işaretidir? Bu konu ya da dersin o çocuğun ilgisini hiç çekmiyor olduğunun işareti. Bizler ise kalkıp çocuklarımızı ders çalışmaları için zorluyoruz. Doğru yöntem bu değildir.
Tek bir zihne sahip olduğumuzu düşünecek olursak konuyu daha kolay anlayabiliriz. Bu aynı zihin bazı konulara konsantre olabilirken, bazı konulara odaklanamayabilir. Hayatımızda dikkatimizi verebildiğimiz en azından bir konu vardır. Yani; konsantrasyon, zihne öğretilmesi gereken bir şey değildir, çünkü zaten kişi konsantre olabilme becerisine sahiptir. Zihin tıpkı bir mercek gibidir. Nasıl ki mercek, güneşten gelen ışınları bir araya toplayıp altında bulunan kağıt parçasını yakabiliyorsa, aynı şekilde konsantrasyon merceği de, zihinden gelen enerjileri bir yere (konuya, işe, kişiye, duruma) odaklar ve orayı yakar. Başka bir deyişle, konsantrasyon sayesinde tüm istek, arzu ve hedeflerinize hızlı bir şekilde ulaşmanız mümkündür.
Tam da bu noktada başka bir soru ortaya çıkar. "Bir konuya dikkatimi verebilmek için ne yapmalıyım?" Önce durumu değerlendirip yaptığınız ya da yapacağınız işin zorunluluk derecesini gözden geçirin. Cevabınız, "evet, yapmak zorundayım" ise, ki genelde cevap bu oluyor, o zaman bu işi ilginç kılacak yöntemler geliştirin. O işi kendinize sevdirin. Sevdiğiniz işlerle uğraştığınızda konsantre olamamak gibi bir sorunla hiç karşılaşmazsınız. Aksi taktirde tüm enerji ve zamanınızı boşa harcayacak ve hem fiziksel hem zihinsel açıdan yıpranacaksınız. Ve bu da mutsuzluğa yol açacaktır.
Size tavsiyem, ilgi duyduğunuz konulara dikkatinizi vermeniz olacaktır. İlgi duymadığınız konuları hayatınızdan yavaş yavaş silmeli ve zamanınızın daha büyük bir kısmını sevdiğiniz işlerle uğraşarak geçirmelisiniz. Sizi mutlu kılan ve başarıya götüren şey, odaklanmış zihinle yapılan işlerdir. Başarılı kişilerin hayatlarına baktığımızda, onların gece-gündüz hep sevdikleri, ilgi duydukları, merak ettikleri şeylerle uğraştıklarını görebilirsiniz. Bu tip insanlar yoğun konsantrasyon içindeyken zamanın nasıl akıp gittiğini farkına bile varmazlar. Siz de bunu yapabilirsiniz. Yeter ki sevdiğiniz bir işle uğraşın. Çünkü bu potansiyel herkeste mevcuttur. Aradaki tek fark onların kendi yollarını bulmuş olması, sizin ise hala çıkmaz yolda ilerlemek için çaba harcıyor olmanızdır. Bu nedenle ilgi alanlarınızı tespit etmeli ve kendi yolunuzda ilerlemelisiniz.