Kongrelerde Akreditasyon Yasağı Uygulanabilir mi?
Bu ülkede partiler, kamu kurumları ve kuruluşları, meslek örgütleri, halka açık şirketler basın toplantıları, kongreler yapsalar, etkinlikler
düzenleseler istedikleri kişileri davet edebilirler, istemediklerini davet etmeyebilirler mi?
Yanıtım 'evet' olur
****
Aynı kurumların medya organlarına yönelik istediklerini davet etme, istemediklerini davet etmeme hakları var mıdır?
Yanıtım bu sefer 'hayır' olur. Çünkü yapılan basın toplantıları, kongreler, etkinlikler, bir düğün gibi özel değildir. Kamuoyunu ilgilendiren olaylardır.
****
Bir başka soru, bu ülkenin topraklarında Başbakanın katılacağı bir toplantıya, kongreye, hatta açık hava mitingine isteyen basın mensubu katılabilir mi?
Katılamaz, katılabilmesi için mutlaka akreditasyon yaptırması gerekmektedir.
****
Kongreye davet edilen konukları, AK Parti yönetiminin ve Başbakanın tercih etme hakkı vardır. Ancak kamuoyu adına görev yapan medya mensuplarına, kamuya açık bir kongreye katılmak istediklerinde akreditasyon yasağının uygulanması ise kabul edilebilir değildir.
****
Başbakan Erdoğan'ın akreditasyon yasağı ile ilgili CHP tarafından gelen eleştiri üzerine Kılaçdoroğlu'na yönelik "Sayın Kılıçdaroğlu, sen İstanbul belediye başkanı adayı iken basın toplantılarına bazı gazeteleri çağırmadığını niye unutuyorsun? İsim mi verelim sana. Bir defa dürüst ol. Ana muhalefet lideri kitabında böyle bir anlayış yok” demesini ise, birinin yanlışı üzerinden yanlışı savunma görerek doğru olmadığını düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ne kadar yanlış ise, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı da o kadar yanlıştır. Ve asıl olan kamuya açık bir kongrede kimi medya mensuplarına yönelik uygulanan 'içeri alınmama', 'davet edilmeme' doğru olmadığı gibi, şık bir davranış da değildir.
Ancak bunun üzerinden AK Parti'nin demokrat olmadığı ve birilerinin de bunun üzerinden ne kadar demokrat olduklarını anlatmaya çalışmaları da doğru değildir.
AK Parti kongresinde uygulanan yasak, kimbilir bu ülkenin topraklarında, başbakanı eleştiren ya da tasvip edenler tarafından ne kadar çok uygulanıyordur?
****
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimi medya organlarına yönelik uygulanan akreditasyon yasağı konusunda "Gayet netim. Burada herhangi bir savunma içerisinde değilim. Bize sürekli olarak hakaret eden, her türlü saygısızlığı sürekli olarak gösterenleri, ben de kendi özel böyle bir günümüze davet etmek zorunda değilim. Bundan dolayı da davet etmedik. Olay bu kadar basittir. Yani bu işi bu kadar seviyorlarsa zaten bunca televizyonlar yayınladılar. Oradan takip eder, gerekli değerlendirmeleri yine yaparlar. Yani sadece onların şeyi; Arena'ya girememişlerdir olay budur" sözleri ise olayın vahametini ortadan kaldırmıyor, aksine büyütmektedir.
Kongrede yüzde 1'in bile haklarını savunacağını dillendiriyorsanız iktidar olarak, yapılan kongrede de yüzde 1 olan medya organlarına yönelik yasak uygulamayacaksınız. Onların haber alma haklarını engellemeyeceksiniz ki, tutarlı olduğunuz ortaya çıksın.
****
Başbakan Erdoğan'ın dünkü gurup konuşmasında ise "Etmem, bu bizim sorumluluğumuz. Mecbur muyum? Nereden çıkıyor bu? Her gün her türlü hakareti yapacaksın yalan yanlış her türlü şeyi yazacaksın, söyleyeceksin. Buna rağmen biz seni davet edeceğiz. Yok öyle 25 kuruşa bir simit" ifadelerini ise bir medya mensubu olarak doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
Son söz: Medyanın pespayeliği ve olmayan saygınlığı karşısında medya üzerinden yaşanan tartışmaların da AK Parti'ye puan kaybettirdiğini zannetmiyorum. Başbakan Erdoğan ne zaman medya üzerinden bir tartışma yapsa inanın bu o'nun hanesine artı olarak yazılıyor. Ve bu gerçeği bildiğinden dolayı bu tartışmalar bu kadar uzuyor ve sert konuşuyor bilesiniz.