Kolesterol İlacı Alanlar Arttıkça Yan Etki Riski de Artacak
İngiltere’ de Amerikan Kalp Derneği tarafından yayınlanan yeni “kolesterol kılavuzunun” nasıl uygulanacağı hararetle tartışılıyor.
Kalp hastalıkları risk eşiğinin yüzde 10’ a düşürülmesiyle sağlıklı insanların boş yere statinlere mahkûm edilecekleri, bu ilaçların yan etkilerinin bildirilenden çok fazla olduğu, sağlıklı insanların yok yere zarar görecekleri ve bunun en çok ilaç üreticilerinin işine yarayacağı ileri sürülüyor.
The Telegraph gazetesinin “Side-effects risk to rise as millions more take statins” başlıklı haberi:
Doktorlar, kolesterol düşürücü statinlerin daha yaygın bir şekilde kullanılmasını tavsiye eden kılavuzun hastaları gereksiz yere yan etkilere maruz bırakacağı uyarısında bulunuyor.
İngiltere’ nin önde gelen doktorları, milyonlarca insana kolesterol ilacı yazılmasının her beş hastadan birini zararlı yan etkilere maruz bırakacağını iddia ediyor.
Kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmalarına yardım etmek için kalp hastalığı gelişme riski yüzde 10 olan hastalara statin yazma eşiğini indirme plânının rafa kaldırılmasını isteniyor.
Yeni kılavuz sadece ilaç endüstrisinin işine yarar
Kampanyaya katılanlardan İngiliz Tabipler Birliği (British Medical Association=BMA) Başkan Vekili Dr. Kailash Chand, kolesterol hapı alırken elden ayaktan düşüren kas ağrıları çektiğini ve kılavuz sayesinde artacak olan reçetelerden sadece ilaç firmalarının faydalanacağını ileri sürüyor.
Şimdiki durumda 7 milyon civarında erişkin statin kullanıyor ama risk eşiğinin yüzde 20’ den aşağı indirilmesiyle milyonlarca insana rutin olarak ilaç yazılmaya başlanacak.
İlaç şirketleri yan etkileri gizliyor
Kardiyoloji uzmanı Dr. Aseem Malhotra da bu hafta NICE’ e (National Institute for Health and Care Excellence) yazı yazarak bu girişimin yeniden gözden geçirilmesi için ısrar ediyor.
NICE’ den, ilaç şirketleri tarafından desteklenen araştırmalardan çıkan delillere güvenmemelerini, onların diyabet, iktidarsızlık, katarakt, kas ağrısı, hafıza bozuklukları, karaciğer problemleri ve yorgunluk gibi yan etkileri hafife aldıklarını iddia ediyor.
Dr. Malhotra problemleri basit hayat tarzı ve diyet değişiklikleriyle kontrol edilebilecek birçok insan için ilaçların gereksiz olduğunu söylüyor ve günde bir elma yenmesinin felç ve kalp krizlerini önlemede statinler kadar etkili olduğunu gösteren araştırmaya dikkat çekiyor.
Kitlesel ilaçlamaya hayır!
Uzmanlar kalp hastalığı mevcut olanların statinlerden fayda görebileceğini ama sağlıklı insanların “kitlesel ilaçlanmalarının” yarardan çok zarar vereceğini ve vergi verenlere yük getireceğini söylüyorlar.
“Bu ilaçların düşük riski olan gruplarda yaygın kullanımı sağlık bakım maliyetlerini tahmine dilemeyecek derecede artıracaktır.”
Dr. Malhotra yan etkiler bakımından ilaç firmalarının sponsor olduğu araştırmalarla bağımsız araştırmalar arasında dağlar kadar fark olduğunu söylüyor.
İlaç endüstrisinin araştırmaları yan etkilerin hastaların yüzde 1’ inden azında görüldüğünü bildirirken bağımsız araştırmalar bunların en azından yüzde 20 oranında olduğunu gösteriyor.
Dr. Malhotra’ ya göre, aksi tesirler ilaç şirketleri çalışmalarında statinleri tedavisiz dönemde tolere edemeyen hastaların hariç bırakılmasıyla veya bunların daha önceden mevcut olan hastalıklarıyla ilişkilendirilerek en aza indirilebilir.
Yaygın yan etki iddiaları hastaların yarısı kadarının ilaçları, yazıldıktan bir sene sonra kendi istekleriyle kestiklerini gösteren istatistiklerle de ortaya çıkıyor.
Tıp, ilaç şirketlerinin değil halkın yararına göre uygulanmalıdır
Dr. Malhotra diyor ki: “Tıbbın hastalar için en iyisi neyse onun uygulanma zamanı gelmiştir; ilaç firmalarının çıkarını gözetme zamanı değildir. İlaçlar ucuz olabilir ama esas önemli olan bunların gerçekte ne kadar emniyetli olduklarıdır.”
“Statin mevzuunda, bilim adamlarının kim olduklarını ve ilaç endüstrisiyle bağları olup olmadığını bilmek için NICE’ i etkileyecek heyetten tam şeffaf olmasını da istiyoruz.”
The Great Cholesterol Con (Büyük Kolesterol Dalaveresi) isimli kitabın yazarı olan pratisyen Dr. Malcolm Kendrick, statin almaya devam ederken yan etkilerden şikâyetçi olan hastalardan emin olmak için bazı hastanelerde klinikler kurulmaya başlandığını söylüyor.
“Yan etki görülen hastalar şimdi “statine-tahammülsüz” olarak adlandırılıyor. Bu ilaçların reçete edilmesini sürdürme gayretinin arkasında durdurulamaz bir güç var. Bu saçmalığın dik âlâsıdır.”
“Geceleri kas ağrılarından uyuyamıyordum”
60 yaşında pratisyen Dr. Chand beş sene önce kendisine statin yazıldığında yan etkilere maruz kaldığını söylüyor.
“İlaca başladıktan birkaç hafta sonra beni geceleri de uyandıran korkunç kas ağrıları başladı.
Başlangıçta ne olduğunu anlayamadım ve bu belirtileri strese bağladım. İlaç şirketleri bu ilacın mükemmel olduğunu ve herkese verilmesi gerektiğini söylüyor.”
Dr. Chand, yan etkiler konusunda endişeler duyuyor ve bir sene sonra ilacı bırakmaya karar veriyor.
“Tek çarem ilacı kesmekti”
“Tek çarem ilacı birkaç hafta kesmekti” diyor ve ekliyor: “Her şey düzelmeye başladı ve şimdi hiçbir şeyim yok.”
Dr Chand bu girişimin yeniden düşünülmesi meselesini BMA’ daki resmi göreviyle ilgili olarak değil kişisel yetkisiyle konuştuğunun altını çiziyor.
“Yeni statin tavsiyelerinden büyük endişe duyuyorum. Bundan tek fayda görecek olan ilaç şirketleridir.”
Statinler harika ilaçlardır ve belirli bir rolleri vardır. Kalp hastalığı olanlar için değerlidir ama bunların sağlıklı insanlar tarafından kullanılması sadece ilaç şirketlerinin işine yarar.
NICE’ i risk eşiğini yüzde 10’ a indirilmesini yeniden değerlendirmeye ve insanları yan etkiler konusunda bilgilendirmeye çağırıyorum.”
Statin araştırmaları daha şeffaf olmalı
Etkin tıp dergisi BMJ’ nin (British Medical Journal=BMJ) baş editörü Fiona Godlee, de statin araştırmalarında daha fazla şeffaflık ve kalp hastalıkları riskinin azaltılmasında alternatif yaklaşımlar çağırısını desteklediğini bildiriyor.
NICE’ de Klinik Uygulamalar Merkezi (Centre for Clinical Practice) Başkanı Profesör Mark Berker statin reçete etmek için risk eşiğinin azaltılmasıyla ilgili kılavuzun bu ay sonunda yayınlanacağını söylüyor ve ekliyor:
“Kardiyo-vasküler hastalık riskinin azaltılmasına yardım etmek için yüksek kolesterol seviyelerine sahip hastaların tedavisinde ilaç tedavisinin anahtar bir rolü var. Net tavsiyeler, eldeki mevcut en iyi araştırma delillerine dayanarak hazırlanan kılavuz taslağında hakkıyla aksettiriliyor.
İnsanların kardiyo-vasküler hastalık riskini nasıl azaltabileceklerini açıklamak pratisyen doktorların sorumluluğundadır. Taslak kılavuz tarafından tanıtımı yapılan hayat tarzı değişiklikleri, kan basıncı kontrolü, diyabetten kurtulma, lipitlerin düşürülmesi dâhil tüm seçenekler hastaların kendi kararlarını kendilerinin vermelerini sağlıyor.
Bunun bir taslak kılavuz olduğunu hatırlatırım ve şimdi ilgili kimselere danışarak görüşlerini alıyoruz.”
Gelelim neticeye
BİR: Yeni kolesterol kılavuzu, gelişmiş ülkelerde televizyonlarda, gazete ve dergilerde, internette yani herkesin gözü önünde tartışılıyor.
Amaç, halk için en iyinin en doğrunun belirlenmesi ve kimse de bundan gocunmuyor.
İKİ: Bize gelince; bu tip tartışmaların halktan habersiz, kapalı kapılar arkasında yapılması arzu ediliyor; halkın kafasının karışacağı “endişesi” dile getiriliyor.
Bir ilaç hakkında bilimsel verilere dayalı “problemler” ortaya konduğu zaman ilgililer adam gibi tartışmak, delil göstererek itirazda bulunmak yerine “tehditler” savurmaya başlıyorlar ama çok şükür ki “benim akıllı halkım” kimin ne maksatla, kimin menfaati için konuştuğunu gayet iyi biliyor.
Fazla söze gerek var mı?
KAYNAK