Kolesterol Hapları Gene Etkisiz Bulundu
Halk arasında “kolesterol hapı” adıyla bilinen statinlerin “etkisizliği” ve “aksi tesirlerinin” çokluğu ve sıklığının iyice ortaya çıkmasıyla bu ilaçlar şimdi “anti-enflamatuar” etkileri var iddiasıyla pompalanmak isteniyor.
Gelin görün ki statinlerin kâğıt üzerinde enflamasyona bir takım etkileri olmakla beraber, bunların klinik önemi bir türlü ortaya konamıyor.
Davul tozu ve minare gölgesinin bile laboratuar ortamında anti-enflamatuar etkileri gösterilebilir diyeyim siz anlayın.
Yeni bir randomize bir klinik araştırmada kuvvetli kolesterol düşürücü bir statin olan rosuvastatinin kalp cerrahisi sonrasında atrial fibrilasyon gibi komplikasyonları önlemediği belirlendi.
Kısa adı STIC (Statin Therapy in Cardiac Surgery) olan çalışmada, statin tedavisinin açık kalp ameliyatlarından sonra atrial fibrilasyon görülme oranını değiştirip değiştirmediği incelendi.
Daha önceki benzer 14 çalışma küçük hasta gruplarında toplam 1.300 hasta üzerinde gerçekleştirilmişti.
Bir grup hastaya elektif açık kalp cerrahisinden 8 gün önce rosuvastatin veya plasebo başlandı ve ilaçlara ameliyattan sonra 5 gün daha devam edildi ve bunlarda atrial fibrilasyon gelişip gelişmediği Holter EKG ile değerlendirildi.
Günde 20miligram rosuvastatin verilen 960 hastanın yüzde 21’ inde, plasebo verilen 962 hastanın ise yüzde 20’ sinde post-operatif dönemde atrial fibrilasyon geliştiği tespit edildi.
Kalp kasının hasarını gösteren troponin I seviyesi de statin ve plasebo alanlarda aynı bulundu.
Rosuvastatin grubunda hastanede kalma süresi, hastanede ortaya çıkan majör kardiyak veya serobro-vasküler olaylar, sol ventrikül fonksiyonları ve plazma kreatinin seviyeleri bakımından da bir farklılık yoktu.
Rosuvastatin alan grupta kolesterolde yüzde 25 azalma olduğunu hatırlatalım.
Atrial fibrilasyon nedir?
Atrial fibrilasyon önemli bir ritim bozukluğudur ve açık kalp cerrahisi uygulanan hastaların yüzde 20-30 kadarında rastlanır.
Atrial fibrilasyon gelişen hastaların hastanede kalma süreleri daha uzun, ölüm ihtimali daha yüksek ve hastane harcamaları da çok daha fazladır.
Atrial fibrilasyonun, göğüs duvarının ve kalbin açılması dolayısıyla gelişen enflamasyonla ilgili olabileceği düşünülmektedir.
Kortizon ve statinlerin bazı küçük gruplarda atrial fibrilasyonu önleyebileceği gösterilmişti ama bu kadar büyük bir hasta grubu üzerinde çalışılmamıştı.
Araştırmayı yapan uzmanlar, kalp cerrahisi geçirenlerde statinlerin kısa vadede atrial fibrilasyonu önleyici etkilerinin olmadığını ama bunların bu hastalar tarafından uzun süreli kullanımlarının faydasından şüphe etmediklerini bildiriyorlar.
Gelelim neticeye
Statinlerin kalp-damar hastalıkları riskini “mini mini minnacık” derecede azaltmasının kolesterolün azalmasıyla ilgili olmadığının “kabak gibi ortaya çıkması” üzerine bu “nano” değerindeki etkiyi ilacın “anti-enflamatuar etkilerine atfetmek” modası başladı.
Evet, statinlerin anti-enflamatuar etkileri olabilir ama bu hastaların hiçbir işine yaramadıktan sonra “anti-enflamatuar etkiden” kime ne?
Bu geniş kapsamlı randomize çalışma da bundan önceki pek çok çalışma gibi statinlerin “anti-enflamatuar etkilerinin işe yaradığı iddiasını çürütüyor”.
Statinleri kesilerek plasebo rubuna dâhil edilen hastalarda hiçbir olumsuzluk gelişmediği de dikkate alındığında statinlerin yerinin “neresi olduğu” daha iyi anlaşılıyor.
Statin yutmak hapı yutmak mı?
KAYNAKLAR
http://www.medpagetoday.com/Surgery/ThoracicSurgery/47504
http://medicalxpress.com/news/2014-09-short-term-peri-operative-statin-treatment-complications.html