Kolesterol Hapını Bıraktım, Kalbim Gerçek Sağlığına Kavuştu
Bir zamanlar kolesterol hapı içen bir damar cerrah başından geçenleri anlatıyor.
Haroun Gjraj öyle pek de sıradan bir hekim değil.West Country NHS’ de 13 sene damar cerrahı olarak çalıştı. Daha önce Yeovil District Hospital‘ de cerrahi bölüm başkanıydı, Royal College of Surgeons’ ta cerrahi dersleri verdi ve Bristol Tıp Fakültesi’ nde cerrahi onursal eğitmeni idi.
Gelin şimdi sözü Dr. Gjraj’ a bırakalım:
“Sekiz sene evvel rutin bir kontrolde kolesterolüm o kadar yüksek çıkmıştı ki laboratuar bir yanlışlık olabileceğini düşünmüştü.
Bu gerçekten bir şoktu.
Aile hekimi kalp krizi ve felçleri önlemesi varsayımı ile kolesterol düşürücü statin yazdı.
Bu ilaçları herhangi bir yan etki ile karşılaşmadan sekiz sene süreyle içtim.
Geçen seme mayıs ayında ilacı bıraktım.
Bu ani bir karar değildi; araştırmaları daha dikkatle incelediğimde bu ilaçların kolesterol değerlerim iyi olmasına rağmen kalp krizlerini önleyemeyeceğine karar verdim.
Üç ay sonra aile hekimime durumu bildirdim ama dürüst değildim.
İlacın etkinliğinden şüphem olduğunu söylemek yerine kolumda ağrılar olduğu için ilacı bıraktığımı söyledim.
***
Statinleri bıraktıktan sonra hayatımda yaptığım tek değişiklik alkol ve ekmek gibi nişastalı yiyecekler dâhil olmak üzere şekeri kesmek ve daha fazla hayvani yağ yemek oldu.
Bugün birçok uzman şekerin kalp hastalıklarının gerçek suçlusunun şeker olduğuna inanıyor.
Doymuş yağlar onlarca sene şeytanlaştırıldıktan sonra Cambridge Üniversitesinin 70 araştırmanın meta-analiziyle kalp hastalıkları yapmadığı konusunda aklandı.
Haftada üç veya dört defa kırmızı et, tereyağı, tam yağlı süt ve bol yumurta yiyorum.
Doymuş yağlardan zengin bu üç aylık diyetten sonra kolesterolümün statin öncesi döneme döndüğünü düşünebilirsiniz ama hayır öyle olmadı; kolesterolüm düştü ve yedi ay boyunca da düşük kaldı.
Kötü kolesterolüm de statin aldığım zamanlardakinden daha düşük idi ve HDL/LDL oranım ilk defa dörtten küçüktü ki bu tıbbi bilgilere göre mükemmel bir şeydi.
**
Evet, başlangıçta kolesterol değerlerimi dramatik olarak azaltan statinlerdi ama kolesterol uzun zamandan beri günah keçisi ilan edilmişti.
Evet, bazı durumlarda kalp hastalığının bir göstergesi olabilirdi ama bunun sebep olduğunu ispatlayan bir delil yoktu.
Bana göre, yüksek total kolesterol veya yüksek LDL seviyeleri, kalp krizine sebep olmuyor; tıpkı olayın içinde olmalarına rağmen paramediklerin araba kazasının sebebi olmadıkları gibi.
Kalp krizinin esas müsebbipleri olan diyet ev hayat tarzı faktörlerini ortadan kaldırmadan kolesterolün ilaçlarla azaltılması manasız bir şey.
Bunun yanında kalp hastalıkları riskinin daha güvenilir olan pek çok başka göstergesi var.
Aile hekimimi asıl şaşırtan da durumumun statin kullandığım zamana göre çok daha iyi olmasıydı.
Tansiyonum düşmüştü. Seneler sonra ilk kez zayıflamıştım ve özellikle de göbek çevrem küçülmüştü.
Trigliseritlerim, on sekiz senenin en düşük seviyesine inmişti.
Bir sene önce çok yüksek olan açlık kan şekerim tam istenen düzeyde idi.
Enflamasyonun bir göstergesi olan akyuvar sayım da azalmıştı.
Yüksek seviyeleri kalp hastalıkları ve genel mortalite ile ilişkili olan glikozillenmiş hemoglobin A1c miktarım da normal çıktı.
En nihayet, enflamasyona cevap olarak artan CRP çok azalmıştı.
Böylece biyokimyasal olarak statin kullandığım zamanlara göre harika bir durumdaydım.
Senelerce haftanın üç günü egzersiz yapardım, bol balık yerdim, sigaradan uzak dururdum ve stres seviyemi düşük tutardım.
Hayatımda değiştirdiğim tek şey şeker ve hayvansal yağ alımı idi.
Check-up 7 ay önce yapılmıştı, şimdi 58 yaşındayım ve tek bir hap bile içmiyorum.
Aile hekimim mutlu; kendimi çok iyi hissediyorum ve aynı zamanda da statinlerin daha yaygın kullanılması tavsiyesinden derin endişe duyuyorum.
2005’ e kadar statinler sadece 10 senedeki kalp krizi riski yüzde 30’ dan yüksek olanlara yazılıyordu.
Bu daha sonra yüzde 20’ ye indirildi.
Şimdi NHS ilacın, riski yüzde 10 olanlara da verilmesini istiyor; başka bir ifade ile 50 yaşından büyük erkelerin ve 60’ ından büyük kadınların çoğunun statin alması icap ediyor.
Ben bir damar cerrahıyım.
Dorset’ te 11 sene evvel bir özel klinik kurmadan önce varisli damar uzmanı olarak NHS için 13 sene çalıştım.
O zamanlar kolesterol kılavuzunu sorgulamamıştım ve onların harika ilaçlar olduğunu düşünüyordum.
Ve onlar muhtemelen kalp hastalığı olan erkekler için öyleydiler; sadece kolesterolü düşürdükleri için değil, CRP gibi enflamasyon belirteci olan diğer risk faktörlerini de azalttıkları için. Egzersiz, kilo verme ve omega-3 destekleri de CRP’ yi azaltıyor.
Ama ya diğer gruplardaki insanlar, mesela kadınlar, yaşlar ve benim gibi kalp hastalığı olmayanlar bu ilaçlardan fayda görüyor mu?
Bizim gibilerin bu ilaçlardan fayda görüp görmeyecekleri en azından muğlak.
2011’ deki Hunt 2 araştırmasında Norveç’ te kalp hastalığı bulunmayan 20-74 yaş arasındaki 52 bin kadın ve erkek 10 sene süreyle takip edildi.
Kadınlar için sonuçlar son derece açık ve netti.
Bir kadının total kolesterol değeri ne kadar düşükse kalp krizi, kanser veya başka bir hastalıktan ölme ihtimali o kadar fazlaydı ve daha önceki araştırmaların sonuçları da böyleydi.
Erkekler için yüksek kolesterol kalp hastalıkları ve başka sebeplere bağlı ölümlerle ilişkilidir ama aynı şekilde düşük kolesterol de.
Tekrarlıyorum, bu sadece bir birliktelik, illiyet ilişkisi değil.
Kolesterolün 90-125 mg arasında olması ideal ve bu ülkenin ortalama değeri.
Ayrıca yüksek kolesterolle uzun yaşamayı ilişkilendiren sayısız çalışma da var.
Bana gelince, bende de ailemde de kalp hastalığı yok ama amca ve halalarımın dördü de diyabetik.
Geçen sene BMJ’ de yayınlanan bir Kanada araştırması, statinlerin diyabet riskini artırdığını ortaya koydu.
Bu ilaçlarla ilgili tartışma Oxford Üniversitesi’ nden Prof. Rory Collins’ in doktorların statinleri risk altında olanlara vermelerinin gecikmesinin ölümlere yol açabileceği uyarısıyla yeniden hararetlendi.
Aile hekimleri pratisyen hekimlerdir; her hastalık için yayınlanan makaleleri okumaya ve analiz etmeye zamanları yoktur.
Böyle olmakla beraber, Pulse dergisindeki bir araştırmaya göre 10 doktordan altısı statin yazmak için risk seviyesinin azaltılması tavsiye eden taslağa karşı çıkıyor; yüzde 55’ i de yeni kılavuza göre kendileri statin almayacaklarını ve yakınlarına da bunu tavsiye etmeyeceklerini bildiriyor.”
KAYNAK