KOAH Nedir, ne Değildir?
KOAH, kronik obstrüktif akciğer hastalığı teriminin baş harflerinden oluşturulmuş bir isimdir. Burada kronik müzmin yani geçmeyen; obstrüktif ise engelleyici anlamındadır.
KOAH, başta sigara ve hava kirliliği olmak üzere çeşitli zararlı gaz, duman ve partiküllerin uzun süre solunması sonucu oluşan, geriye dönüşü olmayan, hava yollarında ilerleyici daralmaya yol açan kronik enflamatuar bir akciğer hastalığı olarak tanımlanabilir.
Bu hastalıkta hem bronşlarda yani akciğer içindeki havayollarında yaygın ve kalıcı bir daralma ve hem de alveolerde yani hava keseciklerinde harabiyet ve genişleme vardır.
Halkımız, bu hastalık için ‘öldürmez, ama süründürür’ şeklinde son derecede doğru bir tanımlama yapar. Gerçekten de, KOAH ani ölümlere neden olan bir hastalık değildir. ‘Ölsem de şu dertten kurtulsam’ sözlerini pek çok hastamdan duyduğumu söylemek isterim.
KOAH tek tip hastalık mıdır, türleri var mıdır?
Tıpta ilk öğrendiğimiz şeylerden biri ‘hastalık yok hasta vardır’ kavramıdır. Bu söz, her hastalığın herkeste farklı belirtileri ve farklı gidişi olduğunu, her hastanın tedaviye vereceği cevabın da değişik olacağını anlatır ve KOAH da bu sözün en geçerli hastalıkların başında gelir.
KOAH’ ın temel olarak iki farklı türü vardır. Biri, kronik bronşit bulgularının baskın olduğu KOAH, diğer de amfizem bulgularının baskın olduğu KOAH’ tır.
Ancak, KOAH çoğu zaman hem kronik bronşit ve hem de amfizemle birlikte bulunur; birçok hastada net bir ayırım yapmak mümkün değildir. Hastalık tablosu bazı yönleriyle kronik bronşite bazı yönleriyle de amfizeme yakındır.
KOAH’ ın seyri nasıldır?
KOAH’ ın başlangıcı, seyri, belirtileri, bunların şiddeti, tedavide kullanılan ilaçlara cevap… her hastada farklıdır. Kısaca, hiçbir hasta diğerine benzemez.
KOAH hangi türde olursa olsun, ilerleyici bir özellik gösterir, ancak tabii seyri değişkendir ve her hastada da farklıdır. Bunun için de her hasta kendi içinde değerlendirilmelidir.
Hastalığın tabii seyrini etkileyen en önemli faktör KOAH’ a sebep olan etkenlerden, en başta da sigaradan ve diğer toksik faktörlerden uzaklaşılmasıdır.
Sadece sigaranın bırakılması bile akciğer fonksiyonlarında düzelmeye yol açar; hastalığın ilerlemesini durdurur veya en azından yavaşlatır.
Ancak, KOAH hiçbir zaman geriye dönüşü olan bir hastalık değildir. Bir kere KOAH teşhisi konan hasta artık ömür boyu KOAH’ la birlikte yaşayacak demektir. Uygun tedavilerle hastalık belirtilerini azaltmak, hayat kalitesini artırmak, atakları seyrekleştirmek ve ölümü geciktirmek mümkündür.
Kronik bronşit nedir?
Kronik bronşit, sigaranın bronşlarda yaptığı tahribatın yol açtığı, öksürük ve balgam çıkarma ile karakterize bir hastalıktır. Kronik bronşitlilerde hırıltı, nefes darlığı gibi şikayetler yoktur. Solunum fonksiyon testlerinde de önemli bir anormallik yoktur.
Kronik bronşit bazı hastalarda KOAH’ ın öncüsü bir hastalıktır, fakat her kronik bronşitli hasta ilerde KOAH olacak diye de bir kural yoktur. Bu hastaların şikayetlerinin çok yoğun olduğu dönemlerde kullanılması icap eden antibiyotikler dışında, hastalığın ilerlemesini durduracak ve KOAH’ a dönüşmesini önleyecek bir ilaç yoktur.
Bu belirtiler, yani öksürük ve balgam insanların doktora gitmelerine sebep olmaz. Çünkü, sigara içen insanlar için öksürmek ve balgam çıkarmak doğal şeylerdir.
Tabii ki kronik bronşit dışında başka hastalıklarda da öksürük ve balgam olur. Bir hastaya kronik bronşit teşhisi koymak için, bu şikayetlerin iki yıl üst üste tekrarlaması ve en az 3 ay sürmesi gerekir. Sadece öksürük ve balgam şikayetleri ile karakterize bu tablo için ‘basit kronik bronşit’ terimi de kullanılır.
Amfizem nedir?
Amfizem ise, akciğer dokusunda harabiyet ve hava keseciklerinde genişleme ile giden bir hastalıktır. Bronşların etrafındaki elastik liflerde de harabiyet vardır. Amfizemin oluşumunda çoğu zaman genetik faktörler ön plândadır. Hava kirliliği, sigara, toksik gazların solunması… gibi faktörler de amfizem oluşumunda rol oynar.
Amfizem ileri derecede veya çok yaygın değilse, hastaların herhangi bir şikayetleri yoktur. Zaten bu hastaların bir çoğu başka bir sebeple çekilen akciğer grafisindeki veya akciğer tomografisindeki bulgularla tanınırlar.
Bu hastalara, sadece radyolojik bulgulara dayanarak amfizemleri olduğu söylenebilir, ama bu değişiklikler o kişide nefes darlığına yol açmamışsa bu hastalara KOAH tanısı konması ve bunların tedavi edilmeye kalkışılması “alfa-1 antitripsin eksikliği” olanlar dışında doğru değildir.
Çünkü, bugün için bu enzim eksikliği olanlar hariç amfizemi tedavi edebilecek veya hastalığın ilerlemesini durduracak herhangi bir ilaç mevcut değildir.
Amfizemi olan kişilerin yapması gereken tek şey KOAH risk faktörlerinden uzak durmalarıdır: Sigara içmemek, sigara içilen ortamlarda bulunmamak, hava kirliliğinden uzak durmak, antioksidanlardan zengin besinlerle beslenmek… gibi.
Bu hastalığın tedavi edilmesi gerekmediğini daha iyi vurgulamak için basit kronik bronşitte olduğu gibi basit amfizem teriminin kullanılması daha doğrudur.
Kronik bronşit ve amfizem ne zaman KOAH’ a çevirir?
Birçok hasta ömür boyu basit kronik bronşit veya basit amfizem evresinde kalır. Herkesin çevresinde 70-80 yaşına geldiği halde hala sigara içmeye devam eden ve darlığı şikayeti olmayan pek çok hasta vardır. Bunlarda sadece enfeksiyon dönemlerinde öksürük ve balgam şikayetleri ortaya çıkar.
Bazı kronik bronşitlilerde ise zamanla, tekrarlayan bu bronş enfeksiyonları havayollarında kalıcı darlık yapmaya başlar. Bu da kendini nefes darlığı ile belli eder. Solunum fonksiyon testlerinde de ilerleyici daralmalar olduğu görülür.
İşte basit kronik bronşit, bu şekilde öksürük ve balgam dışında, nefes darlığı yapmaya başlayınca hastalık artık basit kronik bronşit olmaktan çıkmış ve KOAH’ a dönüşmüş demektir. Ama, her basit kronik bronşitli veya amfizemlinin mutlaka KOAH olmasının söz konusu olmadığını bir kere daha hatırlatalım.
Aynı durum basit amfizem için de geçerlidir. Radyolojik olarak amfizem tespit edilen her hastada ileride KOAH gelişmez. Hem basit kronik bronşitlilerin hem radyolojik olarak amfizem tanısı konan hastaların yapmaları gereken asıl şey KOAH risk faktörlerini ortadan kaldırmalarıdır.
Günümüzde KOAH tanısı daha çok mu konuyor?
Sigara tüketimindeki ve diğer risk faktörlerindeki artışa paralel olarak KOAH tanısı konan hasta sayısının tüm dünyada giderek arttığı doğrudur. İnsanların doktora ve hastaneye erişimi kolaylaştıkça da KOAH tanısı konan hasta sayısının artması beklenen bir şeydir.
Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken çok hassas bir nokta vardır ki, o da “birçok kişiye gereksiz şekilde KOAH tanısı konmasıdır“. Bunda da modern tıbbın ve ilaç endüstrisinin büyük katkısı vardır.
İlaç endüstrisi sigara içen ve öksürük-balgam çıkarma şikayeti olan herkese nefes darlığı olsun veya olmasın, KOAH teşhisi konmasını ister ve bu bakımdan da kendi açısından son derece haklıdır.
Kronik bronşit de amfizem de “unutturulması” gereken terimlerdir, çünkü bu hastalıkların tedavi edilmesi gerekmez, ama hastalığın adını KOAH olarak koyduktan sonra gerekli olmadığı halde her öksürene, balgam çıkarana… hele bir de sigara içiyorlarsa son derecede pahalı nefes açıcı ilaçları yazılmasının önü açılmış olmaktadır.
Modern tıp ise hastanın şikayetlerinden ziyade laboratuar bulgularını tedavi etmek gibi bir yanlışlığın içindedir. Bunu bir örnekle açıklamak isterim. Yaşına uygun her türlü eforu rahatlıkla yapan, nefes darlığı şikayeti olmayan kişilerin solunum fonksiyon testlerinde bir miktar hava yolu daralması olabilir.
Bu kişilerin hiçbir şekilde “tedavi edilmesi gerekmez“; yapmaları gereken tek şey şayet sigara içiyorlarsa bunu hemen bırakmaları ve KOAH’ a yol açtığı bilinen risk faktörlerinden uzak durmalarıdır ama ilaç endüstrisinin emrinde olan modern tıp için bu laboratuar bulgusu, KOAH tanısı ve hastanın artık ömür boyu tedavi edilmesi için yeter de artar bile.
KAYNAK: Nefes Hayattır-KOAH ile Mutlu ve Sağlıklı Yaşama Rehberi isimli kitabımdan.