Kışkırtıcı Kişilik ve Kışkırtıcı…
Kışkırtıcı sözcüğünün siyasi literatürdeki karşılığının provokatör olduğu biliriz.
Provokasyon sözcüğünü İnternet’e Türkçe olarak girdim. Tamı tamına 100 bin karşılık çıktı.
Demek ki, insan ilişkilerinde kışkırtıcılığın önemli bir geçerliği var.
Boşuna değil, reklamcılar arzuyu alıma dönüştürmek için cansız varlıklara bile kışkırtıcı sıfatını layık görüyorlar. Kışkırtıcı tasarım, kışkırtıcı araba gibi sözcükler kullanıyorlar.
Yani kışkırtma işinin sizi yücelten, büyüten, karizmanıza destek veren bir yönü var.
Kışkırtıcılığın özünde ayırım vardır. Kışkırtıcı kişi ayırımdan yanadır. Kazanmacı ve bütünleştirici değildir. O, nimetini ayırdığı nesnenin karşısındakileri kışkırtarak yol alır.
Kışkırtıcı kişiliğe militan kişilik de denebilir.
Kışkırtıcı liderlik ise; toplumdaki çatışmaları kışkırtarak kendi bireyselliğini öne çıkararak, taraftarlarını bileyerek, karşısındakileri iterek yol alır. Onun için kazanmak, yandaşlarını kazanmaktır. Bütünleştirerek kazanmak bu tür liderlerde yoktur.
Aslında Kürde de Türk’e de karşıdır. Ulus Devlete de karşıdır. O emperyal piyasanın denetçileri olan uluslar arası sermayenin yanındadır. Onların adına planlarını ve kışkırtmalarını yapar.
Kışkırtıcı, çağrışım yaptıran sözcükleri ve konuları kullanmaya dikkat eder.
Amerikan planı Açılım Gerginliği mi var. Üstüne üstüne gider. Bu konuda kışkırtmayı, kışkırtıcı kişiliğinin olmazsa olmazı olarak görür.
PKK’nın yapıp ettiklerine değil de, onunla mücadele edenleri terörden beslenenler olarak ilan ederek, yani ayırarak, bu insanlara saldırarak kendi yandaşlarını kışkırtır.
Halkın Açılım ve Demokratikleşme adı verilen bölünme planına karşı olmasını, provokasyon diye niteler. PKK’nın yapıp ettikleri kışkırtma olamaz, ulusalcıların Amerikan Planlarına karşı olması provokasyon olur.
Kışkırtıcı kişilik kendine yön vermek isteyen her şeyden paniğe kapılır. Hipofiz- adrenali yükselir. Korkudan saldırganlaşır. Çünkü kışkırtıcı kişilik panik bozukluktan kaynaklanan biyolojik bir rahatsızlıktır.
RTE kışkırtıcı bir kişiliktir. Başkalarının müdahalesinde, kendini savunmasız hisseder, saldırmaya ve kışkırtmaya başlar.
Kişilik, bir inşa işidir. İnşaat bittikten sonra, yıkılıp yerine yenisini yapmak hemen hemen mümkün değildir. Dedelerimizin can çıkar, huy çıkmaz sözü bilim için de geçerlidir.
Kışkırtıcı kişilik pek kitap okumaz. Kışkırtacak kadar bilgiye sahip olmak onun için yeterlidir. Kırk kitap okumaz ama kırk kitap yazan Doğu Perinçek’i “Silivri’ye tıktık” ifadesi ile övünür.
Kışkırtıcılık bir yere kadar prim yapar. Bir yerden sonra patlamaya neden olur. Yandaşları kışkırtarak sindirdim sandığın karşı tarafta enerji birikir.
Biriken enerji bir hadden sonra kontrol edilemez. Patlar.