Kırmızı Noktalı Liderler…
Başbakan ERDOĞAN... Devlet BAHÇELİ.... ve Kemal KILIÇDAROĞLU...
Evet bunların 3'ü de konuşmalarında hiç, amma hiç dikkatli değiller!
Farkındalar mı bilemiyorum amma ölçüyü fazlasıyla kaçırıyorlar...
Siyasetin tansiyonundan diyeceğim amma, ortada bir genel veya yerel seçim yok! Sadece bir referandum var. Vatandaş hür iradesiyle (!!!) EVET ya da HAYIR diyecek.
Anlaşılan bir yıl sonra yapılacak seçimlerin provalarını yapıyorlar. Amma çok kötü hazırlandıkları bir gerçek. Yani bir yıl sonrasının bu kırmızı noktalı liderleri KIPKIRMIZI noktalı olurlarsa hiç şaşmayacağız...
Başbakan elindeki gücü, İKTİDARI kaybetmek istemiyor... Kaybederse hakkında hiçte HAYIR'lı olmayacağını çok iyi biliyor... Çünkü bir tarafta SAADET Partisinin onun yerine adaylık durumu var, diğer tarafta Cumhurbaşkanlığı HAYALLERİ suya düşeceği korkusu var!.. Referanduma ASILMANIN, hem de KIRMIZI noktalı konuşmanın altında bu yatıyor olmalı.
KILIÇDAROĞLU ve BAHÇELİ için de durum pek farklı değil.
Onlar da İKTİDARI elde etmenin peşindeler. Ve ne pahasına olursa olsun referandumdan GALİP çıkmanın hesabını yapıyorlar. HAYIR'lı bir sonuç elde ederlerse, hem bir yıl sonrası için başbakanın önünü kesmiş olacaklar, hem de ERDOĞAN'ın CUMHURBAŞKANLIĞI yolunu büyük bir ölçüde tıkamış olacaklar. Hararetli ve noktalı konuşmalarının altında da işte bu düşünce yatıyor diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı GÜL'ün o makama çıkışı bile bu kadar tartışılmazken Başbakan ERDOĞAN'ın Cumhurbaşkanlığına doğru, ya da BAŞKANLIK sistemine doğru yol almanın temellerini atmasına ister istemez liderler şimdiden çalışmanın ve konuşmanın dozunu arttırdılar. Bundan da işte o bahsaettiğimiz KIRMIZI NOKTALI konuşmalar türüyor desek yanlış olmaz.
Sözün Özü!
TV'lerde canlı olarak verilmesi ve kulaklarımızın dolusunca bu sözleri işitmemiz, elbette ki tuhafımıza gidiyor. A.TÜRKEŞ, S.DEMİREL, B.ECEVİT, N.ERBAKAN, daha sonra bunlara eklenen E.İNÖNÜ, T.ÖZAL, T.ÇİLLER, M.YILMAZ, Z.SEZER, M.KARAYALÇIN ve İ.CEM gibi (aklıma gelen) parti liderleri asla böyle konuşmuyorlardı! Bir saygı çerçevesinde propagandalar yapılıyordu. TV programlarına çıkıyor ve tartışıyorlardı. Şimdi tam tersi yaşanıyor. Kimse ne TV'ye çıkıyor ne de üslubuna dikkat ediyor! Aslında kendilerine güvenmediklerinden TV tartışmalarına çıkmıyorlar demek daha doğru olur sanırım. Çünkü KIRMIZI NOKTALI konuşmaları daha da artacaktır diye korkuyorlar...