Kırgınlıklar Üzerine!
Kırgınlıklar üzerine dökülmüş ısmarlama cümlelerin gönül damlaları:
Sabahın erken saatlerinde güne erken başlayalım dediğim bir zaman şuan, ama nafile, o günün başlangıcındaki saflığı yaşayamıyorum, gün aydınlanır karanlıktan sıyrılmanın ihtişamıyla... Evet yeni bir gün daha, yeni bir gün daha, sürer gider işte böylee. Neden bu sözler diyeceksiniz gün sabaha doğarken, ama akşamın verdiği tatlı duygulardan olsa gerek ki beni böyle etkilemiş, mutlu etmiş, kırmış, yüreğimin derinliklerine inivermiş merdiven kullanmadan... B...
İnsanların içerlerinde her zaman bir duygu yumağı gizlidir, bu duygunun içine katarız safça, saflıklarını hissettiklerimizi... Ben bu duygu yumağında hep sevgiyi işledim nakış nakış, hayat kasnağında. Fakat bazen bu da yeterli olmuyormuş, sevgiyi işlerken nakış nakış, içimizdekileri söylemek isterken ısmarlama duyguları taşıdığımı bilmezdim, ama öyle olmuş dünyaaa... Bu duyguların adı ısmarlama ama ben asla bu gibi hisleri yaşamadım, yaşamak istetse de dünya buna da izin vermedim, karşımdakileri kırmak istemediğimden olsa gerek bütün bunlar... İnsanların saf hislerinin adı ise eğer, acele etmeden istek duygular, yıllanır bence şarap gibi, kıymetlenir hayatta... Fakat her şeyin vakti olur ya yaşamda ben o vakitleri belki yavaş yavaş yaşıyorum. Çünkü hızlı yaşayanların katarına binmek beni korkutmuyor, ama o katarın içerisinde boğulurum hissi beni korkutuyor zaman zaman.. Olsun be... Ama bu durumları yaşarken kırgınlıklar olmuyor değil, kırgınlıklar da güzel diyeceğim geliyor... Her halde yüreğimde sevgi olduğundan olsa gerek ki kırgınlıkları bile hoş görmeye, kırgınlıklardan bile güzel arayışlara giriyorum.
Sevgimi safça paylaşmak isteyişim, karşımdakilerin duygularını incitmek istemeyişimden kaynaklanıyor ama zamanın her güzel yanlarını yavaşça yaşayarak usul usul... Bir söz, bir söz , bir söz söylerim ama ısmarlama olmadan, kimsecikleri zorlamadan, kendim içinde bu sözleri ısmarlama istemem, düşünüyorum da kimsenin belli bir zamandan sonra ihtiyacı da olmaz zaten... Böyle sözlere... Değer verdiğiniz bazı değerler olur ya zaman zaman, işte o değerler, ısmarlamaya gerek duyarak, istenmeden, kendimizi kaptırdığımız değerler değildir. Bu değerler, insan yaşamında gerçekten saf ve değerli olduklarından, siz de en anlamlı yeri taşıdıklarından bazen söyleyemediğiniz ( Fakat içinizde kıymet taşıyan-en kıymetliniz) olmuştur... Ama böyle anlamlı ifadeler, bazen, sevgilim, aşkım, canım, canısı... gibi sözcükleridir, bazen de başkaca şeyler. Bunlar hissederek söylendiğinde çok can olurken canınızda, ısmarlama istenirse eğer her iki taraftan da götürür, sipariş vermem de verdirmem de bu duygulara... Ben yine de sipariş verilmemişlerinden alsam olmaz mı hayat...
Sindire sindire yaşamak her zaman güzeldir, bu hisleri... Kırgınlıklar yerine kırgınlıkları arkada bırakıp, onlara sırtınızı dönerseniz, bakarsınız ki size bir canısı,.. merhaba aşkım,.. merhaba sevgilim demiş, Cannn demiş.... Hoşça kalın ısmarlama olmayan duygularınızla...
