Kırdık, Döktük, Hayata Küstürdük!
İyi insan, iyi toplum önderinin kolay yetişmediğin sorumluluk sahibi bütün insanlar, özellikle toplum önderleri olarak hepimiz gayet iyi biliyoruz. Ama yinede topluma yön verenler olarak bugüne kadar sürekli iyi insanları özelliklede iyi toplum önderlerini onure edip sayılarını artırmak yerine kötüleri tenkit edip onların ıslahı için yazıp çizerek iyi insanları ve iyi toplum önderlerini kırdık, döktük param parça ederek bir anlamda hayata küstürdük!
Hâlbuki kötüyle mücadele etmek için harcadığımız zamanı iyi insanları ve iyi toplum önderlerini onure ederek sayılarını artırmak için harcamış olsaydık, ülke ve insanlar olarak hem daha karlı, hem de daha farklı konumda olurduk.
Ama ne biz nede bizler gibi aynı kulvarda koşup ülkesine ve milletine faydalı olacağını düşünerek işini ciddi yaptığını sanan toplum önderleri konuya farklı açıdan yaklaşmak suretiyle kötülerin ekmeğine yağ sürdük. Dolayısıyla iyi insanları ve iyi toplum önderlerini açık söylemek gerekirse küstürdük!
“Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur (vardır) ” diyen atalarımız yaşadıklarından ibret almak isteyenlere bu özdeyişle yol göstermişler. Ama imam cemaat misali toplum önderleri olarak bildiğimizi okumaya devam ederek hem kendimize hem de iyi insanlara zarar verdik.
Sorumluluk sahibi insan (toplum önderi, sevk ve idareci ) öncelikle kendinden, kendi davranışlarından ve görev yaptığı kurumlar başta olmak üzere birlikte yaşam sürdürdüğü herkesten sorumludur. Ve yaptığı yanlışların cezasını fazlasıyla kendisi, dolayısıyla yakınları ve görev paylaştığı kişilerle beraber toplum topyekûn olarak çeker ve çekiyor! Hatta iyi ve kötü ayrımı yapılmaksızın bütün insanlar (seçilmiş ve atanmış sevk ve idareci), görevi nedeniyle başkalarıyla ilişki içersinde olduğundan çevresi de o insanın davranışlarından ister istemez olumsuz şekilde etkilenir. Kötülüğün gücüne göre bu etki aile, iş yeri, yakın çevreden mahalleye, ülkeye, hatta bütün dünyaya yayılır.
Yapılan kötülüğün zararı, yakından uzağa doğru herkesi etkiler, onları maddî ve manevî kayıplara uğratır. Kötülerin yaptıkları ve çevreleriyle kurumlarına ve hatta yedi mahalleye verdikleri zararı yalnızca biz değil toplum olarak hep beraber çektik ve halen çekiyoruz!
Evet, saygıdeğer okurlar, artık kötüyle kötü toplum önderi ile uğraşmak yerine, iyilerin ve iyi toplum önderlerinin sayılarını nasıl artırabiliriz bunu arayışı içersinde olup değiştiğimizi kamuoyu ile paylaşma zamanı geldi de geçiyor! Artık iğneyi kendimize çuvaldızı karşımızdakine batırarak ülkemize ve iyi insanlarımıza bugüne kadar yanlış kulvarda koşarak yaşattığımız acı ve verdiğimiz zararın neresinden dönersek kardır anlayışıyla bundan böyle yolumuza iyilere destek olmak kaydı şartıyla devam edelim diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Kırdık, Döktük, Hayata Küstürdük!