Kirazın Sapı, Üzümün Çöpü
Osman Müftüoğlu bugünkü “Kirazın sapı, üzümün çöpü” başlıklı yazısında çok doğru şeyler yazmış. Ben de altına imzamı atıyorum. Diyor ki:“Kilo mevsimi açıldı ya, “ot-çöp satarak” bu işten para kazanmayı kafaya koyan uyanıklar -her sene olduğu gibi- yine piyasaya çıktı!
Kimi kiraz sapı, üzüm çöpü, kırmızı biber kapsülü, kimi altın çilek, lahana özü, kimi elma, greyfurt “zayıflatır, kilo verdirir, inceltir, sıkılaştırır” gibi dayanılması güç vaatlerle size pazarlamaya çalışıyor.
Oysa, bunların hepsinin tam bir palavra olduğunu, kilo vermenize yardımcı olabilecek, “beslenme ve aktivite programına” destek olabilecek etkili ürün sayısının, doğal desteğin üçü-beşi geçmediğini bu köşede de, televizyondaki programlarımızda da sık sık tekrarladık.
Biz yazmaya-söylemeye, sizi uyarmaya devam ettikçe onlar da her yıl yeni bir ot çöp bulup etkileyici sloganlar üreterek sizin -daha doğrusu cüzdanlarınızın- peşini bırakmamaya kararlılar.
Siz bu vaatlere kulak kabartmaya devam edip konuya bilinçle yaklaşmadıkça onlar hep olacaklar.
“Filanca bakanlığın izni” veya “falanca doktorun tavsiyesi” ne inanıp siz bu faydasız hapları, otu çöpü yutmaya devam ettikçe onlar da her yıl huzurunızda olmaya (!) devam edecekler, bundan hiç kuşkunuz olmasın….”
Bunların palavra olduğu doğru ama bakın yazı nasıl devam ediyor!
“Eğer “Ben kararlıyım, diyetimi yapacağım, aktivitemi artıracağım ama bana destek olabilecek doğal şeylerden istifade etmekten de vazgeçmeyeceğim!” diyorsanız ben ve Yaşasın Hayat diyetisyenlerinin size önerebilecekleri destekler var ama isimler bu yıl da yine aynı:
Karbonhidrat emilimini azaltabilen fasulye bazlı carb blocker, yağ emilimni azaltan fat blocker, insulin direncini kırmaya ve kan şekerini desteklemeye yarayabilen chromium picolinate, tarçın ve yeşil çay özleri ile yağ metabolizmasını özellikle mitokondritalarda yağın yakılmasını hızlandırabilen carnitin ile CLA gibi doğal moleküller.”
Gelelim neticeye
Üç gün önce söylediklerini inkâr edenlere alışmıştık ama beterin beteri varmış meğerse. Osman Bey, bu başarıya aynı yazıda ulaşıyor.
Lâhana, elma, greyfurt “palavra” ama kendi “otu-çöpü” karbonhidrat, yağ emilimini azaltıyor, insulin direncini kırıyor, kan şekerini destekliyor.
Başkalarının ot-çöpü “tu kaka“; kendi otu-çöpü “harika“.
Üstelik bir de açıkça kendi kliniğinin reklâmını -pardon tanıtımını- yapıyor.
Bu kadar pişkinliğe pes doğrusu!
Bir zamanlar aynı gazetede yazan Oğuz Aral’ ın o çok ünlü kahramanı bile bunları yazmaya ”utanırdı” herhalde.
Bu gazetenin bir genel yayın yönetmeni var mı, yazarlarını okuyor mu merak ediyorum.
Osman Bey hakkında daha iyi fikir sahibi olmak için birkaç yazı:
http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/10/17/abur-cubur-ivir-zivir/osman-muftuoglu-ndan-inciler/
http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2012/01/03/misafir-yazar/o-koseler-babanizin-mali-mi/
http://www.haberturk.com/yazarlar/umur-talu/699017-kardesim-necati-ne-yapmali