15 Temmuz Darbesini İngilizler mi Sızdırdı?
1969 yılında Süleyman Demirel’e yönelik darbe hazırlığı vardır.
Darbe hazırlığının en önemli nedenlerinden biri, AP (Adalet Partisi) iktidarının Celal Bayar ve arkadaşlarına yönelik af girişimidir.
Demirel, darbe girişimine yönelik olarak seçim kararı alır…
Ve seçimleri kazanır, tekrar iktidar olur…
Ve seçimlerden sonra AP’si ikiye bölünür…
Ferruh Bozbeyli ve 69 arkadaşı partiden ayrılır, DP’yi kurar…
****
Doğan Avcıoğlu’nun Devrim Gazetesi, parlamento dışı bir muhalefet geliştirilmesi için yayın yapmaktadır.
Aynı zamanda Süleyman Demirel iktidarına yönelik sokak eylemleri büyütülmekte, silahlı mücadeleyi savunan sol yapılar eylemler yapmaktadır.
Devrim Dergisi’nin başını çeken Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk 27 Mayıs darbesine benzer sol bir darbeyi savunmaktadırlar. Darbeci zihniyetin ordu ve devrimci-sol gençlik içersinde ise oldukça ciddi bir karşılığı vardır.
Aynı zamanda ordu içersinde sol-baasçı darbeci yapılanmaya karşı ayrı bir cuntacı ekipte vardır. 9 Mart darbecileri içersinde Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler’de bulunmaktadır.
Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Faik Türün sol-baasçı darbeye karşı çıkmaktadırlar.
İşte tam bu sırada 9 Mart 1971 günü, Tümgeneral Celil Gürkan darbe girişiminden son anda çekilir.
10 Mart günü Ankara’da tüm kuvvet komutanlarının katıldığı, komuta konseyi toplantısı başlar. Bu toplantıya ordunun ve tüm orgeneral ve korgeneralleri katılır.
Ve toplantıda 12 Mart günü hükümete muhtıra verilmesi kararı alınır.
Bu muhtıra tarihe 12 Mart 1971 darbesi olarak geçer. Ülkede sıkıyönetim ilan edilir.
****
Darbeci orgeneraller hariç, Tümgeneral Celil Gürkan olmak üzere subaylar resen emekli edilir.
Darbeye karışanlar, Ziverbey Köşkü’nde işkenceye çekilir.
İşte burada alınan ifadelerde 1. Ordu Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un da 9 Mart darbecileri ile beraber olduğu ortaya çıkar. İki komutan Gürler ve Batur’un yapacakları darbe girişiminin bilgileri Genel Kurmay Başkanı Mehduh Tağmaç’a iletildiğini öğrendiklerinden, 9 Mart cuntacılarını terk etmişlerdir.
Darbeci Gürler’i, başka bir darbeci Türün engeller!
Faruk Gürler Genel Kurmay Başkanı olduktan sonra, 1973 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olur. Gürler, ordunun büyük çoğunluğunu arkasına almasına ve TBMM’yi tankçı birlikleri ile abluka altına aldırmasına rağmen, 1. Ordu Komutanı Faik Türün, Süleyman Demirel’e destek verir. Gürler’in seçilmemesi durumunda darbe olursa, 1. Ordu birlikleriyle Ankara’ya yürüyeceğini belirterek, Gürler’in Cumhurbaşkanı olmasını engeller. Demirel’de Gürler’i Cumhurbaşkanı seçtirmeyerek, 12 Darbesinin başındaki ismi tasfiye eder. Genel Kurmay Başkanlığı’na da Semih Sancar seçilir.
Aynı Türün, 1977 seçimlerinde AP milletvekili olur.
Başka bir darbeci Muhsin Batur ise 1974 yılında, Cumhurbaşkanı Faruk Korutürk tarafından senatör olarak atanır ve seçildikten sonra CHP’ye geçer.
****
9 Mart darbecilerini ortaya çıkaran üç isim vardır.
Bu üç isim de 9 Mart cuntacıların içersine sızmış, MİT elamanlarıdır.
Mahir Kaynak, Mehmet Eymür ve Korgeneral Atıf Erçıkan.
9 Mart cuntacılarının toplantı kayıtları, Erçıkan tarafından Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Fait Türün’e vermesiyle cunta açığa çıkar.
****
12 Mart darbesinde binlerce insan tutuklanır.
İşkencelerden geçirilir.
9 Mart cuntacılarıyla beraber hareket eden devrimci gençlik örgütlenmeleri büyük darbe yer…
Mahir Çayan ve arkadaşları öldürülür, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Aslan asılır…
THKP-C, THKO’nun üst düzey yöneticileri yıllarca cezaevinde kalırlar…
Mahir Kaynak kimin darbesini engellemiştir?
Yıllar önce sahibi olduğum, Gerçek TV döneminde Mahir Kaynak, canlı yayına katılmak için gelmişti. En üst katta odamda misafir ettiğimde kendisine şunu sormuştum.
“Siz 9 Mart darbesini açığa çıkarttınız. Ancak 3 gün sonra 12 Mart darbesi oldu. Siz kimin darbesine engel oldunuz? 12 Mart darbesine bir anlamda destek vermiş olmadınız mı?”
Mahir Kaynak şöyle yanıt vermişti: “Devlet bana 9 Mart cuntasını engellemek için görev verdi. Ve ben İngiliz darbesini engelledim. 12 Mart darbesi Amerikancı bir darbeydi. O’nu engellemek benim görevim değildi.”
****
Anlayacağınız Türk Silahlı Kuvvetleri tarihi darbeci bir tarihtir…
İçersinde cuntacıların gezdiği, örgütlendiği bir tarihtir.
Turgut Özal dönemine kadar seçilen tüm Cumhurbaşkanları asker kökenlidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamı Türkiye’de krizlere neden olan bir tarihtir…
****
15 Temmuz darbe girişimini sızdıranlar ve nasıl tezgahlandığıyla ilgili detayları, ayrıntıları birkaç yıl içersinde okuruz.
12 Mart darbe girişiminden önce 10 Mart’ta Ankara’da tüm kuvvet komutanlarının katıldığı toplantı yapılmıştı. O toplantıdan ne kararları çıkmıştı? 12 Mart darbesi…
****
15 Temmuz akşamı Genel Kurmay Başkanlığı’nın ışıkları neden yanıyordu?
Ve neden kuvvet komutanlarının bir bölümü düğündeydi?
Ve neden MİT Müşteşarı Genel Kurmay Başkanlığı’ndaydı?
15 Temmuz darbe girişimine yönelik ayrı bir darbe mi tezgahlandı?
Ya da karışıklığın büyümesi ve komuta kademesiyle ülkenin tamamında sıkıyönetim ilan ederek, darbenin ikinci aşaması mı beklendi?
****
Darbeden dolayı en kayıplı olanlar kimlerdir?
Darbeciler ve uzantıları… ABD, AB…
İngilizlerin 9 Mart 1971 darbesini engelleyenler kimlerdi? Amerikalılar…
15 Temmuz darbesini kim sızdırdı dersiniz?
****
AB’ye hayır oyu veren İngiltere derin yapılanması, ulus devlet ve imparatorluk geleneği Türkiye’nin ABD ve AB’den kopmasının coğrafyamızda nasıl bir politik ortam yaratacağını hesaplıyor dersiniz?
Bekleyin ve izleyin…
****
Sahi Perinçek ve tayfası, Ergenekoncu, Balyozcu askerler, neden 15 Temmuz darbe girişiminin karşısında durdular? Ve neden bugün yeminli Erdoğan düşmanı olmalarına rağmen, neden Erdoğan’ın yanında duruyor gibiler…
Son söz: TSK’yı darbeci zihniyetten temizlemeden ülkemizde darbe riski her zaman devam edecektir. Bunun panzehiri, “Taksim’e Kışla yaparım” benzeri dayatmaları ve gerginlik oluşturacak politikalar değil, aksine toplumsal mutakabakatı öne çıkaracak, darbecilerin toplumsal zeminini ortadan kaldıracak politikaları benimsemekten geçtiğini herkesin bilmesi gerekmektedir.