Kimlik Bunalımı
Ben geldim. Elimde kalemim, koştura koştura gözlerinize konmaya, kalplerinize BEGÜMSÜ bir edayla ses olmaya geldim. Dolu dolu geldim. Hoşgeldim.
Attığım başlık sizinde dikkatinizi çekti değil mi? Her kurumda kısaca artık her yerde yaşadığımız bir bunalım KİMLİK! Vatandaşlara devletçe verilen, kişisel durumlarımızın, nüfus ve aile kütüklerine kayıtlı bulunduğunu kanıtlayan resmi belgedir sözlük anlamıyla ''KİMLİK''. Bilindiği üzere hemen hemen her yerde bizden kimlik fotokopimiz istenmektedir. Kargo yollayıp, aldığımızda, telefon, elektrik başvurularımızda, internet alışverişlerimizde, yeni bir işe başlarken, bir kuruma kayıt olurken... Bu böyle uzar gider. Peki birçok yerde yasal olmamasına rağmen, bizden istenen pembe veya mavi renkteki bu ufak belgenin, renkli ya da renksiz fotokopisiyle, adımıza birçok telefon hattı alınabileceğini, çeşitli yerlere üye olunabileceğini ve aklımıza gelmeyip başımıza gelebilecek olan birçok sahte işlem yapılabileceğini biliyor muyuz? Belki biliyoruz, görmezden geliyoruz. Belki de hakikaten kimsenin o kadar kötü olabileceğini düşünmüyoruz. Sonuç olarak biz, bize dayatılanları yapıyor, riskleri görmezden geliyor, başımıza gelebilecek kötülüklere karşı kendimizi bile bile savunmasız bırakabiliyoruz. Bu riske göz yummamalıyız. Uyanık olmalıyız. Karşımızdakilerden gelebilecek her türlü zararı göz önünde bulundurmalı, ona göre hareket etmeliyiz.
Bizden kimlik fotokopisi istendiğinde, istenilmeyen işlemlerin yapılmasını önlemek için ne yapmalıyız? Aslında gayet basit. 8 aylık evli, 5 aylık hamileyim. İstanbul'dan İzmir'e gelin geldim. Dolayısıyla burada pek çok işlem yapmamız gerekti. Hepsini yaptık fakat geçenlerde İstanbul'da olan aile hekimi kaydımı, İzmir'e aldırmam gerektiğini öğrendik. Sağlık ocağına gittiğimizde, bende hafif bir aşı korkusu olduğundan, anlatılanlara pek kulak veremedim. Kimliklerimiz. fotokopi çekilmek üzere istendiğinde kendime geldim. Fotokopisini çekilen nüfus cüzdanımızın üzerine, doktorumuzun ricasıyla, çapraz gelecek şekilde ''Aile hekimliği, şehir değişikliği kaydı içindir'' yazıp imzamızı attık. Aslında ben pek dikkat etmem, 'aman ne olacak' diye düşünürüm. Fakat eşim bu konularda oldukça uyanık olduğundan, tavırlarım yavaş yavaş ona benzemeye başladı. Tabi her yerde, bizim doktorumuz gibi ''kalemi uzatıp, şöyle yazıp, imzanızı atın'' diyenler olmadığı için uyanık olmak çok ama çok önemli.
Kimliğimizin fotokopisini, üzerinde ne için olduğunu belirtmeden vermek, kimliğimizi kaybetmemizden daha tehlikelidir. Çünkü kaybettiğimiz kimliğimiz ise, bir dilekçe verip rahat edebiliriz, fakat verdiğimiz boş fotokopi başımıza türlü dertler açabilir. Benim gibi 'benimi bulacak' demeyin.
Sahtekarlığın, belanın nereden geleceği hiç belli olmuyor.
Sonuç olarak, KİMLİK BUNALIMI yaşamamak için, işlemimiz yapılırken sadece 1, bilemedin 2 dakika daha harcayacağız o çok değerli zamanlarımızdan. Ve kimliklerimize sahip çıkacağız. İstemezsiniz değil mi, o çok değerli vakitlerinizi, kendinizi aklamak için harcamayı?
Bu arada cümleler arasında sıkıştığından, belki merak etmişsinizdir. Tetanoz aşım haftaya ertelendi...
Saygı ve Sevgilerimle;
Begüm Toro BAĞCI