Kim Takar Yolsuzlukları, Kim Takar Rüşveti… Önemli Olan Sınıf Atlamak…
Yolsuzluk...Herkes bulunduğu yerden, diğerini yolsuzluk yapmakla suçluyor.
Hepimiz fino köpekleri gibiyiz.
Bize düşse yolsuzluktan pay, hazırız yolsuzluk yapanları aklamaya, arkasında durup kahramanca savunmay, yaverlik yapmaya, değnekçiliğine soyunmaya...
Az alan, çok alana göre namuslu...
Çok alan kendisinden daha çok alana göre namuslu...
Daha çok alan da, birilerine sağladığı rantın büyüklüğüne bakarak hak ettiğini düşünerek, namuslu...
Anlayacağınız hepimiz namusluyuz...
Suçlu olan ise kendisini namuslu gören, namussuzların kendileri sayesinde namuslu gözükmesini sağlayanlar, katkı sunanlar...
****
10 lira alan 100 lira alanı rüşvetçi ve hırsız görüyor...
100 lira alan yukarıdakinin aldığına bakarak, kendisi dışında herkesi rüşvetçi ve hırsız görüyor...
En yukarıda ki ise yaptığının rüşvet ve hırsızlık olmadığını söyleyerek, kendisini aklıyor.
****
Sonra, en aşağıdan başlıyor hırsızlık...
O yukarıdakilerine bakarak hırsızlığına kılıf buluyor.
****
Sizce İstanbul'un gelmiş geçmiş en zenginleşmiş il başkanı kimdir?
Bilen var mı?
Ayağa kalksın...
Servetinin 2.5 milyar dolar olduğu anlatılıyor.
Oğluna kurdurduğu şirketlerle, ihaleler aldığı milyon dolarla sonra yıllığına kiraladığı anlatılıyor.
En akıllı binalardan, kızı üzerinden 2.5 milyon dolarlık dubleksler aldığı söyleniyor.
****
Aşağıdakiler yukarıdakilere bakarak, kimin daha çok hırsız olduğunu anlatıyorlar.
Halbuki, yukarıdakiler aynı yerde bulmuşmuşlar.
Birbirlerini tavuğuna kış bile demiyorlar...
****
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 ve 25 Aralık operasyonlarına kendisi üzerinden AK Parti'ye yönelik bir darbe girişimi olduğunu anlatıyor.
Türkiye'ye ve teşkilatlarına bunu anlatıyor.
Başbakan olduğu dönemde parti üst yönetimini bu konuda haşladığı anlatılıyor.
Kendisinin yalnız bırakıldığına yönelik, sert eleştiriler yaptığı anlatılıyor.
Bunlara rağmen, paralel yapıyla en üst yöneticilerinin ortaklıkları devam ediyor.
Dikkatinizi çekiyor mu, paralel yapı en düzeyde operasyon çekerken, hemen yanı başında milyar dolarların sahibi olmuş olanları es geçti...
Merak etmiyor musunuz?
****
Yolsuzluk...
Hepimiz zenginleşmek istiyoruz.
Hepimiz sınıf atlamak, statülerimizin, pozisyonlarımızın değişmesini istiyoruz.
Yolsuzluklar bize çıkar sağladığı sürece üç maymunu oynamaya hazırız.
Fino köpekleri gibiyiz.
Yolsuzluklardan bize düşecek payları bekliyoruz.
****
Sonra şikayet ediyoruz.
Devlete sahip olmak demek, pozisyon değiştirmek, sınıf atlamak, zenginleşmek demek...
Çünkü bugünkü devlet yapısı (ta Osmanlıdan beri böyle) zengin üretiyor.
Pozisyon değişince, bulunduğumuz sınıfın yeri de değişiyor çünkü...
Osmanlı’da üst düzey yönetici olunca, zenginleşmenin önü açılıyordu.
Cumhuriyet döneminde de bu devam etti...
Şimdi de devam ediyor.
Dünün milli görüşçüleri iktidarı görünce dünyaları değişti.
Kimilerinin kızları sosyetik olmuşlar...
Kimileri için onlar için fenomen diyorlar.
Hangi saati taktığı, hangi yerden giyindiği, hangi yere takıldığı üzerinden izleniyormuş!
Ne de olsa, babaları etkili yerde iktidar temsilcisi imiş...
****
Altı yedi yıl önce İstanbul'un en küçük ilçelerinden birin de küçük bir bürosu varken bugün Türkiye'nin en büyük şirketlerinin (tabi ki, devlete ait) işlerini yapıyormuş!
****
Allahım yürü kulum deyince, tutabilen de olmuyor...
****
Kim diye merak etmeyin...
Etrafınıza bakın hepsini göreceksiniz.
İster yerel, ister genel... Kim iktidara yakınsa yolu açılıyor...
Anlayacağınız, devlete yakın olmak, iktidar odaklarına yakın olmak sınıf atlamaya yarıyor.
****
Hepimiz fino köpekleriyiz gibi...
Yeter ki, nemalanalım, yeter ki, bize de pay düşsün...
Kamunun malları çalınmış, yetim hakkı çalınmış kime ne ki...
Önemli olan bize pay düşüp düşmediği, gerisi yalan...
Söylenen tüm süslü laflar, hikaye... Amaç bize pay düşecek mi, düşmeyecek mi?
Son söz: Sonrasında yolsuzlukmuş, rüşvetmiş kim takar...
İşini bilen yürüyor... İşini bilmeyen ise yerinde saymaya..
İş bilmek de, iktidarlara yakın olmaktan geçiyor...