content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Nis

Kim kimi kesti?

Geçmişten bu güne kadar her zaman doğrudan ve haklıdan,haklılıktan yana oldum. Bundan dolayı da gayet mutluyum ve kendim ile barışığım. Konuyu nereye getireceğim diye merak edenler için belirteyim ki birkaç gündür ülke ve uluslar arası arenada 1915 yılında yapılan Ermeni tehciri olayları ile ilgili olarak Hıristiyan dünyasının ruhani lideri konumunda olan Papa’nın Ermeni soykırımı ile ilgili görüş beyan etmesi ve akabinde bu görüşün Avrupa parlamentosunda da kabul görmesi gerçeğinin altında gizli olan bir başka gerçeği görmek gerektiğini hep paylaştım insanlarla. Ancak bana bu konularda komplo teorilerine çok fazla kafa yoruyorsun denildi.

Şimdi gelinen gerçek benim doğru söylediğim ancak bazılarının işine gelmediği yada inanmak istemedikleri için buna komplo diyenler utansınlar. Evet Papa ayrı taraftan,Avrupa parlamentosu ayrı taraftan bastırmış durumda Ermeni soykırımını kabl etmek ve kabul ettirmek adına. Bunda aslında amaç ne Avrupa’nın Ermeni kan davası gütmesidir,ne de insan haklarını savunmaktır.

Olay bariz ve açık bir şekilde ilerleme yolunda mesafe kaydeden Türkiye’nin bölgesel güç olmasına ve bölgesinde söz sahibi lider ülke olmasından duyulan endişe ve kaygıdır. Geçmişten bu yana bu emellerine kavuşmak adına sürekli Kürtler kullanıldı. Kürtler bu emellerine ulaşmaları için en ideal grup ve kitle idi.

Ve Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir iktidar yada hükümet bu soruna kalıcı bir çözüm ve barış getirmek için adım atmadı. Atılan adımlar hep sanki iki taraf arasında kan davası varmış gibi bir ondan bir bundan diyerek ta Ak Parti iktidarının başa gelmesine kadar devam edildi.

Ancak Ak parti hükümeti herkes iktidarın kaçtığı yada silahla üstesinden gelmeye çalıştığı bu kanlı sürece uzlaşı,barış ve insan sevgisi temelli yaklaşım içinde oldu ve süreci nerede ise bitirmek ve kalıcı çözüme kavuşturmak üzere iken bu olayların olması ve açıklamaların yapılması gayet manidardır.

Bu açıklamalar ile verilmek istenen mesaj yıllardır kullanılan Kürtlere ve Kürtlerin savunucusu olduğunu iddia eden silahlı milis gücünedir. Nasıl mı? Gayet basit . Elbette bu sürece ve iyimser havanın yakalanmış olmasında emeği olan iktidar partisi mensupları ve Öcalan’ın iyi niyetidir.

Ancak Öcalan’ın iyi niyeti her zaman için KCK başkanlık konseyi üyesi olan Abbas kod adlı Duran Kalkan sabote etti ve çözüme gidilmesine mani oldu. Ancak bu sefer öyle olmadı ve süreç sonlanmak üzeredir. Duran Kalkan kendisi Ermeni kökenli olduğu için elbette ki kendi ırkına daha çok destek olacak ve ırkının faydasına olan çalışmalara önem verecektir.

Nitekim kendisi de aynı şeyleri yapmaktan geri durmuyor. Bu barış sürecini sabote eden ve etmeye çalışan bu Türk-Kürt ve İslam düşmanı adamı herkesin kendince ve aklı selim bir şekilde değerlendirmesi gerekir. Ermeni soy kırım meselesinin barış sürecinin sonlanmak üzere olduğu böylesi bir dönemde yeniden bayat bir yemeğin artığının arta kalanını pişirip yemek olarak servis etmek ve halka bunu yutturmak amacı da buna hizmet etmek adına gündeme gelmiştir.

Amaç ilerleyen, gelişen ve bölgesel bir güç konumuna gelen Türkiye’nin önünü kesmek ve takoz olmaktır. Aynı zamanda paralel ihanet çetesinin yapamadığını bunlara yaptırmak ve paralel ihanet çetesinin de intikamını almak ve silah bırakma aşamasında olan terör örgütüne ‘’siz silah bırakırsanız eğer, üzerinde hak iddia ettiğiniz (Kürdistan) toprağının Ermenilere iade edilmesi için Türkiye üzerinde baskı kuracaklarını ima etmekten ziyade açık açık terör örgütüne ayar vermektir. Yoksa durup dururken ölü olan bir meselenin ve Ermenilerin başlattığı bir olayın yeniden hortlatılmasının hiçbir mantığı yoktur.

Ancak mantık ve ,izah bu hal üzere olunca geriye kalan tüm taşlar yerine oturuyor. Eğer olayın faili aranıyor ise o dönemde Anadolu’yu işgal edip geri çekilirken Ermeni çeteleri silahlandıran Rusya neden bu işin dışında tutuluyor? Ermenilerin Müslümanları diri diri yaktıkları tarihi belgeler ortada iken kim suçlu diye hala suçlu aramaları hangi aklın mantıksızlığı ile izah edilir anlamak çok güç gerçekten. Amaç Türkiye’nin son on yılında kazandığı ulusal ve uluslar arası başarısının sekteye uğratılması değilse, zaten ne Papa’nın nede Avrupa parlamentosunun Ermenileri taktığı falan yok.

Ancak mevzu bahis olan konu Türkiye’nin ilerleyişi ise bunu canlı tutmak elbette ki çıkar odaklarının işine geldiği gibi onlarca sahiplenilmesi de küfrün doğası ve tabiatında var olan gerçektir. İşte bayat olan yemek misali Ermeni meselesinin de 5-6 yıl ara ile bir kurum,kuruluş yada meclis tarafından kabul edilip gündeme getirilmesindeki sebep de bundan dolayıdır.

Bu sürecin bitmesi ve barışın hakim olması adına herkes üzerine düşeni layıkı ile yapmalı ve Duran Kalkan gibi Ermenilerin provokasyonuna gelmemek lazım. Herkesin aklı selim çerçevesi içinde olması ve buna hizmet etmesini gerekir ki ülke olarak yakalanan ilerleme ve barış süreci istenilen gibi sonuçlansın ve artık kaybedenler değil,kazananların biz olması adına bu sürece hizmet etmek her şeyden önemlidir.

 

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank