Kim Daha İyi Hazırlanmışsa 0 Kazanmıştır
Zaferler kazanıldığında kahramanlar çoktur. Yenilgilerde ise sorumlu yoktur. Kahramanlar sadece zaferlerde olmaz. Aynı zamanda yenilgiler de kendi kahramanlarını yaratır.
Yenilginin olduğu yerlerde de kahramanlar ortaya çıkarlar. "Bu yenilginin sorumlusu biziz" derler. Yenilginin yaşandığı yerde sorumluluğu kabul edemeyenler, her zaman kaybetmeye mahkümdurlar.Yenilgilerde ortalıkta dolaşan fareler, yenilginin suçlusunu ahlaksızca arayanlar ise zaferlerin ve yenilgilerin yaşandığı meydanlarda çok görünmeyenlerdir.
Zaferler kazananlar, eksiklerini çok gör(e)mezler. Çünkü gözleri kör, kulakları sağır, dilleri suspus olmuştur. Gözleri, kulakları, dilleri zafer sarhoşluğunu kutlar.
Gözler eksikleri, kulaklar yapılamayanları duymaz, diller yapılamayanarı ve eksikleri konuşmaz.
Dillerinden zaferin ne kadar büyük olduğunu anlatan süslü kelimeler akar. Bunlar aynı zamanda yenilgileri zafer gibi sunanlarda da görülür.
Yenilgiyi iyi değerlendirelenler; gözlerini, kulaklarını ve dillerini önyargısızca kullananlar yenilgiden zaferler yaratırlar. Aslında yaşanan yenilgi bir derstir. Yenilgiler aynı zamanda yenilenmeyi sağlar.
Yenilenmeyi yaşamak içinde kendi içine dönmek ve hayatın içinde olmak gerekir. Örgütlülük bunun için vardır. Örgüt, akılların yan yana gelmesi demektir. Akılları biraraya getiremeyenlerin, aklı yetersiz olanların da yenilgiler sonrasında kendi içlerine ve hayatın içine dönemedikleri için yenilgiler onlar için sürekli olur.
Sonra hayatın içinden çekilip giderler. Sadece "Biz var ya, neydik geçmişte be!" böbürlenmelerinden başka bir şey yap(a)mazlar. Aslında onlar geçmişte ne zafer kazanmışlardır, ne de hayatın içinde bir şey olmuşlardır. Koşulların boşluğu iyi değerlendirilmiştir.
Hayat onlara 'yürü kulum!' demiştir. Sonra ise 'buraya kadar' diyerek yaşlılıklarında ballandıra ballandıra abartılı anlatacakları kısa yalan hikayeleri vardır, artık... İki lafı yan yana getirerek derinliği olmayan, sadece o anda yüreklere seslenen ve uçup giden sözcükleri söyleyenler kendilerini bir şey olarak görürler.
Yaşanan yenilgilerde, sorumlulular bulunarak yüreklerini, vicdanlarını rahatlatacaklardır. Aslında yenilgide ahlaksızca pay sahibidirler. Çünkü yenilginin yaşanması için çabalar ve dualar etmişlerdir. Kendilerini akıllı, diğerlerini de aptal sanırlar.
Yenilgi sonrasında timsah gözyaşları dökerler. Aslında yenilgi onların sahte zaferleridir.
Yenilginin asıl sorumuluları önce kendi içlerine dönmelidirler. Dışımızda suçlu arayarak kendi yapamadıklarımızı ve eksiklerimizi görmemeye çalışmak ise yenilgiden ders çıkarmayı sağlamaz. Olsa olsa at gözlüklerini gözlerimizden çıkarmadan, yenilginin nedenlerini tartışmaya benzer ki, buradan doğru bir sonuç çıkmaz.
Yenilginin nedenleri tartışılırken yapılması gereken temel mantık şu olmalıdır: 'Ben şunları yapamadım. Ben şunları doğru değerlendiremedim. Ben şunu çok küçümsedim. Ben yanıldım.'
Yoksa 'ben doğruları yaptım, ancak şunlar yapmadı' demek yenilgiyi zaferlere dönüştürmez. Sadece bozgunlar yaratır.
Seçim kaybedenlere ve seçim kazananlara bir kez daha sesleniyorum: Kaybedilen seçimler hayatın yitirilmesi değildir. Kazananlar da hayatı kazananlar değildir. Daha iyi olan, daha iyi çalışan, daha iyi örgütlenen, daha iyi politika yapan, koşulları daha iyi değerlendirenler, daha iyi ilişkiler kuranlar, ittifakları daha iyi oluşturanlar kazanmıştır. Ne kazananlar çok doğru ve haklıdırlar. Ne de kazananlar çok yanlış ve haksızdırlar.
İnsanlar, en iyi gördüklerini, kendinden saydıklarını, kendilerini daha iyi anlatanları seçmiştir. Kazananlar "şunu yapmıştır, bunu yapmıştır, ondan dolayı seçim kazanmışlardır" değerlendirmeleri züğürt tesellisidir.
Kim daha iyi hazırlanmışsa o kazanmıştır. Yapılması gereken yola devam edilecekse, "Nerelerde yanlışlar, eksiklikler yapılmıştır?" denilerek sorulara doğru yanıtlar bulmaktır. Sonra doğru yanıtlar, doğru adamlarla ortak akıl, ortak yürek ve ortak emek yaratabilmek için yeniden yola koyulabilmektir.
Ne demiş atalarımız: Her şerde bir hayır vardır. Şerde hayrı göremeyenler için değildir yeniden doğmak, şerde hayır göremeyenler için değildir, yenilgilerden zaferler yaratmak.Bugün kazandığını düşünenler eninde sonunda kaybedeceklerdir. Kaybettiklerini düşenenlerde eninde sonunda kazanacaklardır. Yeter ki yüreğimizde umutlar karartılmasın.
Bu ülkenin topraklarında her zamankinden daha fazla; barışa, adalete, eşitliğe ve özgürlüğe ihtiyaç vardır.
Her zamankinden daha fazla beraberliğe, bu ülkenin bütünlüğünü oluşturan halkların, her zamankinden daha fazla yan yana durmasına ihtiyaç vardır. Her zamankinden daha fazla 'anayasal vatandaşlık' bilincinin kamusal alanda karşılığını bulmasına ihtiyaç vardır. Her zamankinden daha fazla demokrasiye, her zamankinden daha fazla yoksulluğun yenilmesine, her zamankinden daha fazla yoksunluğun yenilmesine, her zamankinden daha fazla yolsuzluğun
yenilmesine ihtiyaç vardır.