Kılıçdaroğlu Rüzgarı Kocaoğlu’na Yarar!
Dilek GAPPİ
GÖZLEM
Kim demiş CHP sıkı muhalefet yapamıyor diye. İnanmayanlar İzmir'e gelsinler ve hem de nasıl muhalefet yapılıyor görsunler. İl başkanı zerre fırsat kaçırmıyor, bir yanlışlık usulsüzlük mü gördü, çıkıyor medyanın karşısına elini kolunu sallayarak sözünü budaktan esirgemeyerek veryansın ediyor.
Yaman il başkanı, CHP genel merkezinde olsa kesin karşısındakini bitirmişti. Gerçi bu karşısındaki artık Kılıçdaroğlu mu olurdu, Öymen mi bilinmez. Ya da genel başkan parti içinde birine yan gözlemi baktı, yazık haline…
İzmir İl Başkanı Kemal Karataş sıkı muhalefet yapıyor , gerçi kendi Büyükşehir başkanına; partisini Türkiye genelinde simgeleyen iki büyükşehirden biri olan başkana yapıyor ama o görevini yapmanın huzuru içesinde.
O kadar şaşılık kadı kızında olur desek de dünyaya bu kadar şaşı bir kadı kızı gelmiş olma ihtimali düşük…
* * * * *
Özüne bakarsanız, üç dört ay öncesine kadar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu halk nezdindeki ilgisi Karataş’ın gazabından bir parça koruyordu.
Gökçek’in sınır tanımaz “arsenikli su” siyasi manevrasına takılana kadar.
Su meselesinde böyle olmadı. Başkan’ın sağlam kadrolara sahip olmaması, danışmanlık müessesesini “kendi yönlendirebileceği” kapasitedeki kişilerden oluşturma zafiyeti “suda” patlak verdi.
Bu patlak gerçek çatlağı da ortaya çıkardı. AKP’den daha yoğun CHP İl Başkanı Başkanı Kemal Karataş, Kocaoğlu’na yüklendikçe yüklendi. Aradan üç ay geçti, Karataş bulduğu her pozisyonda şut çekti. Hatta şimdi AKP İl Yönetimi, Büyükşehir belediye başkanına muhalefet etmeyi Karataş’a havale etmiş durumda.
* * * * *
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın İl Başkanı ile kapışmaları özünde son zamanlara mahsus değil. Onlar daha çok perdeye yansıyan geleneksel gölge oyununun birbirlerine vuran kahramanları gibiler.
Meselenin özü; Kocaoğlu’nu Priştina’nın ölümünün ardından belediye başkanlığına seçtiren eski İzmir il başkanı Alaaddin Yüksel ile Yüksel’in daha sonra bayrak açtığı genel merkezle ilgili. Yüksel ile Kocaoğlu aynı zamanda 40 yıllık arkadaş ve Kocaoğlu izleri yok etmeye çalışsa da, belediye Yüksel’i her daim hafızalarda taze tutan birçok isimle dolu.
Genel merkez bu nedenle Karataş’ın kendi Büyükşehir belediye başkanına muhalefetini üç maymun şeklinde izliyor. Karataş’ın büyükşehir başkanının onaylamadıkları tavırlarını kendi içlerinde sesiz sedasız uyarması yerine medyaya koşup saldırma tavrı Tucci’nin filimleri sessizliğinde seyrediyorlar.
İnsanın işte bu noktada “vay be” diyesi geliyor. 2004 yerel seçimlerinde AKP: yüzde 41,67, CHP: yüzde 18,27 oy almıştı.
Türkiye haritasında AKP ampulleri arasında CHP’nin yıldızlarını kaybettiren bir yönetim, aynı ülkenin başbakanının adeta rövanş yeri olarak sunduğu “İzmir’i almazsam seçimleri almam “ salvosuna karşı kendi il başkanı aracılığıyla başkanını partisini yıpratabiliyor. “Vay be” de az kalır tabii..
* * * * *
Ama bu süreçte bir şey; aslında iki şey değişti.
İlki CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “dürüst siyaset” yaklaşımıyla AKP’ye yüklenmeyi CHP’nin önümüzdeki yerel seçimlerde büyük koz olarak seçme olasılığı yükseldi.
AKP’nin dürüst siyaset yapmadığının kanıtlanmasıyla, dinsel temelli oy alımının da önünü kesebileceğini düşünen CHP’nin şu an elindeki en iyi argümanın bu olduğunu görmek mümkün.
Diğer değişim ise Kocaoğlu’nun bizzat kendisinden kaynaklandı. Gökçek’in muhalefetine bile direnen Kocaoğlu Karataş’ın muhalefetinden bıktı ve biraz da buna seyirci kalan genel merkezi bir tavır almaya zorlamak adına; kendisiyle ilgili yapılmış iki güvenilir kamuoyu anketini (yüzde 50 veyüzde 48’le iki ankette de Kocaoğlu’nun açık ara önde olduğu iddia ediliyor ) genel merkeze sundu ve basın bildirisi yoluyla adaylığını açıkladı.
Şimdi Başkan Kocaoğlu genel merkezi iki yönlü sıkıştırmış durumda. Genel merkez, aday adaylığını açıklayan Kocaoğlu’nu seçmezse kendi belediye başkanını başarısız bulmuş konumuna düşecek. Eğer genel merkezin Kocaoğluna bakışı güçlenirse; Karataş’ın tavırları sansürden geçirilecek.
CHP İzmir ilde kaynayan kazan gibi. Kimisi il başkanına hak veriyor, kimisi belediye başkanına şimdiden birbirine karşı beş grup var.
Yerel seçimlere altı ay kala; eğer CHP İzmir’de kendini eritmeyi hala başarmamış olursa, Türkiye’nin en renkli seçimlerinden birini burada yaşayacağımız açık…