Kılıç ve Maruçyan
Ses Sanatçılarımızdan Hakan Kılıç ve yeğeni Maruçyan’ın bize yaptıkları ziyaret, beni ayrışma ve birleşme konusunda bir kez daha düşündürdü.
Aşk bu sınır tanımıyor hele birde sınırlar kasabalar birbirine yakınsa akar suları ortaksa aynı zamanda çayırları biçip aynı zamanda buğdayları topluyorlarsa ortak çok noktaları var sayılmaz mı?
Patatese her iki tarafta kartopi, ayçekirdeğe şimişka… diyorlarsa ortak yüzlerce kelimesi varsa anlaşmakta zorluk çekilmez değil mi?
Hele birde kalpler birleşince İngilizlerin övünerek iddia ettikleri 450 bin kelimeden daha çok kelimeniniz var anlamına gelmez mi?
Bu günkü aşka bakınca yalnızca inanç farklılıklarından dolayı bir birine öçüüü gözüyle bakan Türkler ve Ermeniler in ortak noktaları çok değil mi?
İşte Hakan Kılıç abisi Ardahanlı, Maruçyan’ında Annesi Ermenistan Türkiye sınırında bir köyden. Türk baba Ermeni Anne işte bu coğrafya da tanışıp evlenmişler. Tıpkı daha önce Türklerin. Kürtlerin, Gürcülerin… birbiriyle evlendikleri gibi!
Dünya, evrensellik, birliktelik, ortak değerler için adımlarını hızlandırırken bizim eksizlerimizi hızla tamamlamamız gerekmez mi?
Böl parçala yönet sistemini savunan güçlere karşı farklılık gibi görünen zenginliğimizi kullanmamız gerekmez mi?
Kılıç’da Maruçyan’da sevince evlenemez mi?
Modern düşünmek gerek evlensinler ilerde yapamazlarsa boşanırlar olur biter
Ülkemizde her gün 350 çift boşanıyormuş onların ne farkı var ki
Aralık 16th, 2009 at 16:22