Kıdem Tazminatı Konusunda Bilinmeyenler
Bu aralar gündemde olan konulardan birisi kalkıyor, kalkmıyor tartışmasına konu olan kıdem tazminatı. Okurumuz Akif Güneş, “Bir işyerinde çalışıp istifa ettikten birkaç yıl sonra aynı işyerinde çalışmaya başladım. Daha önceki 3-4 yıl çalışmalarımdan dolayı istifa ederek ayrıldığım gerekçesiyle işyeri o zaman kıdem tazminatı ödememişti. Şimdi 2 yıldan bu yana yeniden çalıştığım işyeri tarafından işten çıkartılıyorum. Bana daha önceki kıdem tazminatı alamadığım süreler için de ödeme yapılması gerekir mi? Ayrıca son çalışma süremde bazı aylarda hastalık raporum var. Bu raporlu olduğum süre kıdem tazminatı hesabına dahil edilir mi?” diyor.
Kıdem tazminatı konusunda gerçekten birçok bilinmeyen var. Okurumuzun sorusu da, birçok kişiyi ilgilendiren ve çok fazla bilinmeyen bir konu. Normal şartlarda işçilerin kıdem tazminatı işe girdiği ve işten ayrıldığı tarih aralığıdır. Kıdem tazminatı iş sözleşmesinin devamı etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanmaktadır.
Kıdem süresi nasıl hesaplanıyor
İşçinin aynı işyerinde fasılalarla veya aynı işverene ait farklı işyerlerinde değişik zamanlarda çalışması ve kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesinin sona ermesine rağmen önceki çalışmaları için kıdem tazminatının verilmemesi halinde, bu sürelerin toplamı üzerinden kıdem tazminatının hesaplanacağı gündeme gelmektedir. Yani, işçinin aynı işverene ait bir işyerinde aralıklarla veya değişik işyerlerinde farklı zamanlarda çalışması varsa, (işçinin önceki fesihlerde kıdem tazminatını hak edecek şekilde işten ayrılması ve kendisine ödenmemesi halinde) o zaman kıdem tazminatının hesabı tüm bu süreler üzerinden yapılacaktır.
İstifa edilen süre birleştirilmez
Ancak, işçinin daha önceki çalışması kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyen bir nedenle son bulmuşsa, daha sonraki çalışmasının kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi halinde ilk çalışmalar kıdem tazminatının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Örneğin, bir işçi birkaç yıl çalışıp istifa ederek ayrılmışsa, ikinci çalıştığı dönemde kıdem tazminatı alacak şekilde ayrılsa bile, istifa ederek ayrıldığı dönem kıdem süresine eklenmez.
Ayrıca, bir işçiye daha önceki çalışmaları sonucu kıdem tazminatı ödenmiş ve işçi tekrar aynı işverenin yanında çalışmaya başlamışsa daha sonraki çalışmalarının kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek bir nedenle son bulması halinde kıdem tazminatı ödenmiş ilk çalışmaları dikkate alınmayacaktır. Okurumuzun durumunda bir işyerinde 3-4 yıl çalıştıktan sonra iş sözleşmesi istifa sonucu sona eren işçinin, daha sonra aynı işyerinden yeniden iki yıl çalıştıktan sonra, kıdem tazminatı hak edecek şekilde işten ayrılması halinde, istifa ederek ayrılığı süre için kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir.
Raporlu süreler eklenir mi?
İşçinin işyerinde çalıştığı sırada ihbar süresini 6 hafta aşan ve fesihten önceki dönem içinde alınan ve birbiri ardına gelen istirahat süresi kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak istirahat raporu işçinin istirahat süresi ihbar süresini 6 hafta aşmıyorsa kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacaktır. İşçi raporlu iken iş sözleşmesinin sona erdirilmesi halinde fesih rapor süresi sonunda hüküm doğuracağından işçinin kıdemi rapor süresi sonuna kadar ileriye götürülmelidir.
İşçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu ücretsiz izinde geçen süreler kıdem süresinden sayılmaz. Ücretsiz izinli olduğu günler kıdem süresine eklenmeksizin bir hesaplama yapılarak kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.