Kıdem Tazminatı Arttı
Memur zammı 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe girdi. Her memur maaşı artışı ile birlikte kıdem tazminatı tavanı da artıyor. Bir kişinin ücreti ne kadar yüksek olursa olsun, kıdem tazminatı tavan tutarı dikkate alınmalıdır. 1475 sayılı İş Kanunu ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırmıştır. İşçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılıyor.
1/7/2011 tarihinden geçerli olmak üzere, işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı 2.731,85 TL oldu. İşçinin ücreti tavan tutarın üzerinde olsa bile en fazla bu tutar üzerinden ödeme yapılabilecek. Örneğin, bir işletmede 4.000 TL aylık brüt ücretle 5 yıldır çalışan bir işçi, işveren tarafından işten çıkartıldığında kıdem tazminatı olarak her bir yıl için 2.731,85 TL ödenecek. Yani, 5 yıl için kendisine 2.731,85 TL * 5=) 13.659,25 TL brüt ödeme yapılacak ve bundan sadece damga vergisi kesilecek. Diğer bir deyişle 2.731,85 TL’yi aşan kısım kıdem tazminatı hesaplanırken dikkate alınmayacak. Yine asgari ücretle 5 yıldır çalışan işçi ise, 1 Temmuzdan geçerli olmak üzere asgari ücrette arttığı için 837 * 5=) 4.185 TL kıdem tazminatı alabilecek. İş Kanunu’nda öngörülen esaslar dışında veya kıdem tazminatı tavan tutarından fazla ödeme yapılması için emir veya talimat veren veya bu yolda hareket eden özel veya kamu kurumu veya kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, müessese müdürü, muhasebe müdürü gibi yetkili sorumluları hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde altı aydan iki seneye kadar hapis ve ağır para cezasına hükmolunmakta iken 4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanununda düzenlenen idari para cezaları yürürlükten kaldırıldığından, buna aykırı işlem yapılması halinde herhangi bir ceza uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Bağ-Kur’lu olmak zorunlu mu?
Okurumuz Mehmet Kurt; “Anonim Şirketlerin yönetim kurulu üyesi ortaklarının Bağ-Kur’lu olması zorunlu mudur? Hangi ortaklar Bağ-Kur’lu olmak zorunda değil?” diye soruyor.
Özellikle bazı okurlarımızın Bağ-Kur’lu olmak istemediklerini belirterek bu hakları olup olmadığını sorduklarını görüyoruz.
5510 sayılı Kanuna göre kimlerin Bağ-Kur sigortalısı olacakları belirlenmiştir. Bağ-Kur sigortalısı olması gereken bir kişinin bu haktan vazgeçmesi mümkün değildir. Yani, Bağ-Kur sigortalılığı zorunludur. Ancak, torba kanunla yapılan düzenleme ile 1 Mart 2011 tarihinden sonra zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olanlar, bir yerde SSK’lı olarak çalışmaya başlarlarsa Bağ-Kur sigortalılığı sona erer. Ancak;
- Köy ve mahalle muhtarı seçilenler,
- Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
- Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar,
- Kollektif şirketlerin ortakları,
- Limited şirketlerin ortakları,
- Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,
- Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,
- Donatma iştirakleri ortakları,
- Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, Bağ-Kur sigortalısı sayılırlar. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olmayan ortaklarının Bağ-Kur sigortalısı olmalarına gerek yoktur.