Kerkük’ü Siz Unutsanız Bile, Kerkük Sizleri Unutmayacaktır?
Araplaştırmadan Sonra, Kürtleşme Politikası başka bir boyutta TÜRKMENELİ, Kerkük Türk bölgelerini Amerika, İsrail, İngiliz’in destek, yardımı ile baskılarların, acıların artmasıyla her gün yiğit, kahraman şehitler vermekteyiz. Vermiş olduğumu bu şehitler Irak Türk şehitlerimizdir, ayrıca günümüzde Doğu Türkistan, Suriye, İran ve başka dünya Türklerinden şehitler vermekteyiz, hiç kimse söylemedi, medyada yer almayarak konuşulmayan bu iç yaramız bu gün Mısır, Filistin, Gazze, Suriye’de Araplara ağlayanlar azıcık Müslüman olan dünyanın her yerinde acı, çeken, çile çeken zorla öldürülen Türklere ağlasınlar Türk olanlar, ama Müslümanlık açısından Türklerde doğru Müslüman olarak biz aza onlara ağlasınlar destek vererek yanlarında olarak onları korusunlar yardım etsinler.
Ama ne yazık ki bizleri Müslüman bile saymayan Türk ve n,Müslüman olmayanlar gedip Arap’ın gülesi, hizmetkârları olsunlar, ama bilsinler ki tarih onlardan yakında hesap soracaktır.
Irak Türklerinin durumu, Saddam Döneminde olduğu gibi, bu günde rahat
Yüzü, mutluk görmeyen Türkler 35 yıl Saddam dikta rejiminden sonra
Kürt eşkıyaları ve onlar işbirlikçileri sözde kardeş söylenen, bir
Bölüm çıkarları yolunda acımasız, BAAS rejimini döneminin ajanlarıyla
Birlikte Irak Türk toprak bölgelerinde Türklerin milli mücadelesine
Baskıyla karşı durarak her bir yola denemektedirler.
İnsanları, korkutularak kendi ana yurdunu, ata topraklarını
Bıraktırmak üzere milli ilkelerini, milli Türkçülük ruhları öldürmeye
Çalışan Saddam döneminin hizmetkârları, dini, milleti olmayan satılmış
Ajanlar, işbirlikçiler her yönüyle bu kahraman milletimizi yok etmeye çalışarak,
Kerkük ve öteki Türk bölgelerimizi bu günde Kürtleştirme politikasıyla
Asimilasyon sürdürmektedirler.
Bu caniler önde gelen Türk insanini öldürülerek, ana yurdundan,
Doğduğu toprağından uzaklaştırmak nedeniyle başkalarının kavuştuğu tüm
Haklara Türkler bu günde birçok ana yasal haklarından yoksun olarak
Engellerle karşılanmaktadır.
Baskılar artarak her türlü acı olaylarla Kerkük, DİYALA, Musul, ERBİL,
ALTUNKÖPRÜ, TUZHURMATU ve birçok yerlerde Irak Türkleri Kürtleştirme
Politikasına maruz kalmaktadırlar.
Bu gün tam olarak Irak devleti, Amerika, İsrail, İran, İngilizlerinin
Destek, yardımı, yönetmesiyle Kürtlerinin işgali altında kalarak
Devletinin altından, üstünden yalnız tüm gelirlerinden Kürtleriler
Yararlanmaktadırlar, tüm yatırımlar, ticaret, sınır kapıları ellerinde
Olarak devletin, ziraat, ticaret, petrolünden büyük örende pay
Almaktadırlar.
Nerde adalet, hak, eşitlik, nerde Irak Türklerinin payları, hakları,
Nerde insan hak ve özgürlüğü, hala binlerce Türkmen oymak, aşiretleri
Saddam döneminde Araplaştırılarak bu günde baskı içinde binlerce aile
Kürtleştirmiştir güce zorlanarak yok olmaktadır.
Bu gün Türkler hiçe sayılarak, acımasız bir Asimilasyon ve
Araplaştırma, politikasından, Kürtleştirme politikası tüm yönüyle
Artmaktadır.
Ve Türkleri yok etmek kendi toprak yurtlarından uzaklaştırmak için günde Kerkük, TELAFER, TUZHURMATU ve başka TÜRKMENELİMİZDE şehitler vermekteyiz patlamalar, suikastlar, kaçırmalar , arkadan vurmak, tutuklamalar her gün fazlasıyla artmaktadır.
Ve yeni Kerkük’ün Kürtleştirme politikası planını birçok devletlerinin
Razılığı, isteğiyle, çıkarları açısından, kazanç elde etmekten dolayı
Sesiz kalarak, Kürtler alanı boş bularak hayal ettikleri Kürt
Devletinin kurulması peşinde her türlü destekler almaktadırlar.
Tüm çıkarlarını elde eden Kürtler, Devlet zirvesine çıkarak, Türk
Şehri ERBİL’DE Elçilikler, konsülüz açılmakla devlet olmaya doğru
Şimdiden öne gedilmektedir.
Ayrıca tüm yatırımlar, işyerleri, açılarak hayalı paralar dönmektedir.
Tüm hızıyla Kültleştirme politikası artarak, Irak Türklerinin
Bölgelerinde etnik oranlarda değiştirmeye yönelik, yüz binlerce Kürt
Aileleri Irak’ın kuzeyinden, komşu ülkelerden getirilerek, güzelim
Türk şehri Kerkük, ERBİL, TUZHURMATU, TELAFER, ve diğer Türkmenli bölgelerine yerleştirilmektedir.
Getirilen bu Kürtlere karşı büyük miktarda maddi yârdim, destek, ev,
Arsa arazi, iş verilmekle devlet dairelerinde her türlü önemli
Görevlerde çalıştırılmaktadırlar.
Günümüzde binlerce Kürt ailelere KERKÜK, TELAFER, ALTUNKÖPRÜ,
TUZHURMATU, ERBİL, DİYALA, HANEKIN, MENDALI, KAZANİYA, KIZLARBAT,
ADANAKÖY, TAZEHURMATU, LEYLAN, DAKUK, YAYCI, KÜMBETLER , KIZILYAR, ÖMER
MANDAN, TÜRKALAN, BEŞİR, TİSİN, YAHYAVA ve diğer Türk bölgelerinin
Çevrelerinde köyler ve yerleşim bölgeleri yaparak kurmaktadırlar.
Bu gün baktığımız Kürtler, Türk bölgeleri Kerkük ve öteki bölgelerde
Devlet dairelerinde önemi görevlere atanmaktadırlar.
Çok önemli görevleri Kürtler alarak Irak Devletinin yanında Irak’ın
Kuzeyini tam olarak yönetmektedirler, çoğunluk Kürtler bakanlık,
Başbakanlık, Cumhurbaşkanını ve önemli dairelerde tüm görevlere yalnız
Kürtler atanmaktadırlar, Buna karşı yüzlerce diplomalı Irak Türkleri
İşsiz olarak iş aramaktadır ve birçok Türklerde ülkesini, toprağını
Baskılarla, tahditlerle Bırakmaktadır.
Araplardan sonra, Kürtlerinin Her türlü sinsi baskı nedenlerden dolayı
Kerkük şehrinin Türk milleti sürekli her türlü engellerle azaltılarak
Yerlerine Kürtler yerleştirilmektedir.
Kerkük’ten başka TUZHURMATU, TAZEHURMATU, KİFRİ, TAVUK, YENGİCE,
BASTAMLI, AMİRLİ, ALTUNKÖPRÜ yüzlerce köy ilçelere Kürtler el
Koyarak yarlaşmışlardır.
Yalnız, kimsesiz kalan Irak Türklerinin yanında kimse olmayarak hiçbir yardım desteği olmayarak, kendisini korumak için elinde bir silahı olmayarak.
Kürtlerin ise yanlarında büyük devletler olarak destek, yardım, Silah verilmektedir Kürtlerin yanında Amerika, İsrail, İngiltere, Fransa ayrıca günümüzde Türkiye bulunmaktadır her türlü yardım etmektedir HABUR sınır kapısı yanında büyük yatırım, ticaretler yapılmaktadır.
Bu gün Kerkük şehri yüzde yüz Türk olmasına rağmen 700 binin üstünde
Kürt bölgeye yerleşerek, bu uygulama sonucu Kerkük en tehlikeli, acılı
Günlerini Saddam döneminden sonra bu gün Kürtlerin, peşmerge asayişin
Baskısını yaşamaktadır.
Türkler bir yol ile yok olmaya giderek hiçbir dünya Türk kardeşlerimizden, Türk devletlerinden ses yoktur , yalnızca Filistin, Suriye, Gazze, Mısır Araplarına acıyorlar gözyaşı dökmektedirle sanki bizler Türk ve Müslüman değiliz.
Bu gün Kerkük’ün tüm Devlet dairelerine Kürtler yerleşerek, sanki
Burası bir Kürt bölgesi olarak, Türkleri yok duruma gelmişlerdir.
Bu güzelim Türk şehri Kerkük, ve ERBİL, Musul, ALTUNKÖPRÜ, TUZHURMATU kendi kimliğine, kendi ana kucağına,
Sıcak bir yuvaya hasret kalarak, viraneye, harabeye dönmüştür.
Kerkük’üm kendi çocuklarından uzak düşerek, acı dert dolu Türküleri
Şarkıları, içli hoyratları, başı bölük, bükük, yavruları yalnız,
Kimsesiz, öksüz, yetim, sahipsiz tek başına kalmışlar, anneler gözyaşı
Dökmektedirler, Gelinler siyaha bürünerek her zaman olduğu gibi bir gece ansızın gele bilirim
Şarkısını Irak Türkleri söyleye, söyleye beklediler, sesleri kesildi, sustular, Kıbrıs’ın bekleyişi gibi bir
gün yeni güneşin doğmuşunu özlediler, uzun yıllardır beklediler, ve beklemektedir , ama günümüzde yalnız, Araplara, Kürtlere cevap verilerek onlara acıyorlar, onları severek onları kendi kardeşleri sayıyorlar sanki geçen günleri unuttular Arapların, savaşta Türklere yaptıklarını.
Nasıl olursa bizler Türkler olarak dayanıp duracağız, sabır ederek bu karanlık gece bitecek diye
Yol üstüne serilecekler Türkler çok beklediler, bekledikleri tek umut bir azıcık olsa bile
Kendisini gösterecek yine umutlandılar hala bu umudu yaşamaktadırlar.
Gönülleri tek bu aşkla yaşadığı için yine usanmadan bekleyecekler ama
Kerküklüler bu bekleyişten bakmadılar umutla, milli duyguyla, biricik
Sevgiyle, Türkçülük aşkıyla bekleyerek, söyleyerek, durmaktadırlar, can, kan vererek,
Şehitler vererek umutla beklemektedirler, ama ne gelen oldu, ne soran,
Ne yanan oldu, ne acıyan.
Yine yalnız başına kimsesiz bıraktılar unuttular bizi, ? ama biz unutmadık onları
İşte sizler Kerkük’ü ne yazık ki unuttunuz, Kerkük o kadar sizleri sevdiği için
Unutmadı aşkına başka aşk katmadı, seçmedi, başka aşk tutmadı, uzun yıllar oldu Kerkük
Sözü dilden sanki silindi, düştü, gönüllerden çıkarıldı, unutuldu,
Artık Sabrımız bitti, dükkandı, yaşamın son anlarını yaşıyoruz ruh veriyoruz hasta yatağında her bir yandan düşmanlar yaraladılar, vurdular bizi, kan kardeşimizde sahip çıkmadı, işte Kerkük’ü almaya, öldürmeye, yok etmeye,
Hoyratını susturmaya kalkıyorlar çeteler, eşkıyalar, çakallar, Ayılar,
İşbirlikçiler, Hainler, Baascılar, Ajansalar, Kıyıcılar hepsi işbirliğiyle bizi siliyorlar, yok ediyorlar her gün şehit ederek güle, güle bakıyorlar.
Nasıl ki
Gözbebekleri Abdullah Abdurrahman, Necdet Koçak, Rıza Demirci, Adil
Şerif, Mehmet Korkmaz, Rüştü Muhtar oğlu, Halit Şengül, Aydın Mustafa,
Hüseyin Demirci, İzzettin Terzi ve birçok Türkleri şehit edenler hesap vermeden, hak
Alınmadan bize yaşamak yok, seni yakanlar çocuklarını senden alanlar
Baba, Anneleri, Bacı, kardeşleri gözyaşında, Ak giyen Gelinleri
Siyaha kaplayan, yeni göz açan çocukları yetim, öksüz bırakanlar yakında
Cezaların verecekler bulacaklar.
Pişman olacaklar.
Kerkük
Hakkını almadan Kerkük’üm suyun, yediğimiz ekmek bize haram
Olsun, Hakkın halel olmasın, hainler, düşmanlar, işbirlikçilerin sonu gelmektedir, yakındır o zaman Kerkük’üm ile Irak Türkleri mutlu olarak gülecekler.
Yanıyorum, can veriyorum, ölüyorum bu acıya, ayrılığa dayanmak zor
Geliyor, zor. Bir bakın bu gün kimlerin elinde Kerkük’üm 14 Temmuz
1959 yılında üç gün, üç gece katliam yapıp Ataları, İhsanlar,
Emelleri, Neftçileri, Kemalleri, Hıdır, Avcıları, Muhtar çocuklarını
Kesenlerin, sürükleyenlerin Şehit, edenlerin elinde dayanmak zor, zor geliyor bize çok zor,
Kerkük’üm sabır dökendi, bitti sabır etmek çok acı, yüreğimiz yaralı kaldı
Kerkük, ne gelen var, ne giden, unutuldu, bırakıldı, yılda bir defa
Bile hatırı, halı sorulmadı, anılmıyor, siyahı soymak bile ona
Yasaklandı, ölümle baş başa kaldı, her günde bin defa Kerkük gözü
Açık, açık ölmektedir, can vermektedir suçsuz yere yargılanmaktadır.
Bir bakın kardeşler Kerkük tek kaldı, yalnız kaldı, dalsız, barsız,
gülsüz, bülbülsüz ağaçsız, Bağsız, Bahçesiz, Susuz kaldı, kimsesiz kaldı o içli,
Dertli, çileli, sustu küstü, darıldı birden konuşmamaktadır.
Sesler bile kesildi Sabah Meltem yeni açan tomurcuk güller gibi
Kokusunu saçmadan soldu, serçe, kuşlarının ötüşünü almaya bir köşeye
Sıkılarak uzakları gözlemektedir.
Bir yürek, bir gönül yananı, kurtuluştan söz edeni yıllar beklem olduğu kan kardeşi gelmedi ama yine bıkmadan uzaklara bakarak yeniden beklemektedir.
Şimdi Kerkük gibi ölümle çırpınan, acı, çileli, baskılı anları yaşayan
Türk dünyası soydaşlarımız dayanmayarak çaresiz düşmelerine rağmen ara
Sıra soranlar olmaktadır, oralarda bir kardeş Kerkük var idi diyorlar , Yalnız
Türkçe konuşurdu, Türk diye kan verirdi, Hoyrat söylerdi, çağırırdı, bağırırdı
Hasret, özlem, Acılarını gizletirdi bizler gibi, yalnız, kimsesiz kalan Kerkük nerde, kan kardeşlerini yıllar bekler iken onlarda unutarak gelmediler. Nerde kaldı, hiçbir haber var mı?
Acaba? Unutuldu mu? Bırakıldı mı?
Neden? Niçin?
Evet, kan kardeşler, can kardeşler, soydaşlarım bir Türk şehri Kerkük vardı, can
Çekmektedir, ruh vermektedir. Kargalar, çakallar aldılar yerleştiler,
Onlar safa sürmektedirler, barını, yemişini varlığını almaktadırlar, bizler ise cefa sürmekteyiz. Kerkük’ü
Öldürmeye kalkan düşmanlar, yalnız soykırım, katliamla öldürmediler,
Şehit etmediler, Kerkük’ün içinde olan, duygusunu, tek milli, aşkını,
Sevdasını, Mücadelesini Türkçülüğünü, Ruhunu almaya bile çalıştılar,
Projeler sondular, annesine karşı yavruyu küstürdüler, kırdılar, öksüz
Bırakmaya uğraştılar.
Şimdi Kerkük öksüz, yetim annesiz, yurtsuz, sevgileri , aşkları bile yokluğa gedmektedir.
Ama ne yazık ki hiç bir zaman düşmanların işbirlikçilerini n, satılan,
Hanların, düşmanların planları baş tutmayacak, kendileri gibi, Saddam gibi yok olacak gidecekler.
Kerkük uzun uykusundan, ölüm yatağından kalkarak, ruhunu teslim
Etmeden, can vermeden uyanacak, milli mücadelesini, içli Türkçülük
Duygusunu, Davasını canıyla, kanıyla sürdürecektir.
Çünkü Kerkük’ün, Türk milletinin içinde, gönlünde Allah, Millet,
Toprak, Bayrak, Vatan, Türkmeneli, Türk Dünyası, şehitlerin
Mücadelecilerinin sevgisi, aşkı vardır, O Aşkla, O Duyguyla O
Türklükle Yaşamaktadır.
Artık Kerkük yeni günün doğuşuyla kendi yavrularını, çocukları
Kucaklayacaktır Kerkük’ü kendi yananları, kendi temiz, kahraman,
Yiğit, atılgan gençleri, yaşlıları, kadınları, kızları, çocukları
Kurtaracaktır, koruyacaktır.
Artık bu utku, bu bekleyiş yarından, bu
Günden daha yakındır İnşallah gerçekleşecektir.
Yeni umutlar parlayarak aydınlanacaktır.
Bir daha umutla, zaferle Kerkük'te Türk kültürü, şarkı, Türklüleri,
Makam hoyratları canlanacaktır, susmayacaktır, Kerkük'te yeniden yüce
Tarihli taş köprü, Osmanlı hükümet sarayı, kışlası Kerkük kalası
Yapılarak Camilerinde
Daha yüksek sesle azan, Kuran Kerim canlanarak, tekrar aileler baş
Gölgesi olan evlerine, kendi yerlerine yurtlarına yerleşerek, uzaklaşanlar
Döneceklerdir.
Kerkük’ü unutan kan kardeşi, Kerkük kendi kardeşine karşı,
Kardeşliğini unutmayacak eskiden olduğu gibi Söylemiş Hoyratını
Hatırlatacaktır.
Eskiden Söylemiş olduğu Hoyratını hatırlatarak ama
Bir daha farkı olarak cevap bekleyecektir.
Kerkük söyledi:
Akşam Arada Kaldı
Hançer Yarada kaldı
Menim bu asıl yarım
Bilmem Harada kaldı
Kan Kardeş Cevap vermiş: kan kardeş burada Türkiye demektir
Akşamın arasın gör
Aç bağrım yarasın gör
Men sana yar olmaram
Ged başın çaresin gör
Evet, kan kardeşler sen olmadan düşmanlar, hainler, işbirlikçiler
Bizlere yar, dost, kardeş olamazlar sen bizi, Kerkük’ü unutsan da,
Yine biz ve Kerkük seni unutamaz.
Çünkü bizler birbirimizden birer
Parçayız, bir can, bir kan, bir Türkçülük duygusuyuz.
Saddam döneminden sonra Kürtlerinin ve eski diktatör Baas rejiminin
Sindirme, saldırı, işkence baskılarından dolayı bu gün dünyanın birçok
Ülkesinde yaşayan Irak Türkleri sürgün hayatı geçirerek,
Kendi toprağından, Yurdundan uzaklaşarak yabancılık ile başka ülkelerde duymaktadır,
Kendi yurdunda Her türlü insani haklardan yoksun kalarak, çok sayıda
İnsanları kayıp edilip, şehit vererek, patlamadan, kaçırma,
Güvensizlikten kurtarmak için göçe zorlanarak benliğini, kimliğini,
Türklüğünü Kaybetme tehlikesiyle yaşayarak Can ve mal güvenliği
Olmayarak, yok Edinme durumdadır.
Uygarlıktan, İnsan haklarından, eşitlik, adaletten, Demokrasiden
Konuşan Amerika, birçok Dünya devletleri Kuruluşları, BM İnsan Hakları
Örgütü bu acı tablo önünde ne zamana kadar Seyirci, sesiz kalacaktır, Irak
Türklerine karşı Bu acı Felaketi görmemezlikten gelmektedir.
Batılılar tarafından Bu gün Irak’ın kuzeyi Kürt bölgesi sayılarak tam
Olarak olaysız istikrarlı bölge olarak kalkınmaktadır ve başka önem
Verilmektedir.
Öteki tarafta Irak Türklerinin neler çektiğini, ne
Türlü zulüm ve baskılarla karşı karşıya geldiğini yalnız Kendileri
Bilerek hiç kimseden ses çıkmamaktadır, yok olup gedmektedirler.
Irak diktatör Saddam Rejimi, Irak'ta Türk varlığını ortadan
Kaldırmakta kararlı olmasına rağmen 35 yıl Irak Türkleri dayanarak
Durdular katliamlar, soykırım yaşamalarına rağmen, bu günde Kürtlerde
Acımasızca bilinçli ve planlı olarak Baasçılar, ve öteki düşmanlarla
Birlikte her türlü asimilasyon politikasını uygulamaktadır.
Bu gün Türkler eriyip gidiyorlar kendi ana topraklarında özellikte Kerkük’te
Kürt peşmergeler Tehlikesi karşısında yok olmaktadırlar.
Öteki dış
Güçlerinin yardımıyla Tek umudumuz Türklük aşkıyla coşan Her Kerkük’ü
Sevenler, gönlü toprak, vatan sevgisiyle atanlar
Bu acı duruma, Kürtleştirme politikasına Karşı susmayarak, Sesini
Yükseltecektir.
Bu acılar, haksızlıklar, Kendi Ana topraklarında yasamakta olan Irak
Türkleri insanlık dışı ve ürpertici eylemler baskılar sinsi
Uygulamalar tüm yönüyle sürmektedir. Ve anayasal haklar bakımından
Sistematik olarak baskılar, Arka gizli planlar gündemde yerini
Almaktadır.
Etnik temizlik boyutuna varılmakla Kerkük'ten planları her
Yolları deneyerek Kerkük’ten Türkleri uzaklaştırmaktır.
Yerlerine Kürtler yerleştirilmektedir.
Buda son yıllarda binlerce aileyi aşarak Türklerin yerlerine Kürtler
Yerleşmiştir. Göç ettirme, arıtma, göçtürme, politikası Saddam
Döneminde olduğu gibi bu politikayı Kürt yönetimleri Sistematik olarak
Yürütülmektedir.
Irak Türklerini Hedef alan Kürtler iki yönlü
Sistemini kullanarak önce Türklere bir bölüm işbirlikçilerinin yoluyla
Yaklaşarak, Molla Mustafa Barzani’nin uzun yıllar hayal etmiş olduğu
Kerkük Türk bölgesini gerçekleştirmek için bir bölüm kendi çıkarlarını
Düşünenlerin Destek, yardımını beklemek için planlarını çizmek üzere
Orta doğu projesinden kurtuluş yolunu aramaktadır.
Öte yandan yaklaşım ve hoşgörünüm altında Kerkük’e yerleşmek ve
Bölgeyi tam olarak Kürtleştirme politikası yolunda çalışma projeleri
Hızla artmaktadır.
İnşallah bu çizmiş oldukları asimilasyon, yok etme umutları
Gerçekleşmeyecek, tüm eskiden yaşamış olduğu inlerinde, korkarak
Barınacak yer bulmayacak köşelere sığınacaklar.
En sonunda Türk milletimiz var olacak, ve Türkler tüm milli, anayasal haklarına, şehitlerin
Kanlarıyla kavuşacak olan Irak Türkleri olacaktır. Tüm işbirlikçiler,
Hainlerin, satılan ajanların planı yok olarak dünyada ve sonsuzlukta
Ruhlarına lanet okunacaktır.
Bu gün Barzani, Talabani’nin Organizasyonu yaptığı Türkleri Kürtleştirmeye
Zorlaması asimile edilmesine karşı direnen Irak Türkleri Çeşitli
İşkence baskılara karşı nedensiz yere Tutuklamalarla yaşadıkları
Kerkük ve öteki kendi Türk Bölgelerinden Korku, kaçırma, öldürme,
Uzaklaştırılma, sürgün edilerek evlerine iş yerlerine el koyarak her
Türlü baskılarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Kerkük bir Türk şehri olmasına rağmen bugün Kürtleştirilmeye
Çalışılmaktadırlar, Saddam döneminde yapılan her türlü acı baskı
Uygulamalar bu günde ailelerin genç çocukları Kaçırılarak ve çok
Türkler kendi Bölgelerinden göç edilmektedir, Tehdit edilmektedir.
Ve
Teröristler tarafından Öldürülerek araçlarla Paramparça etmektedirler
Her türlü korku nedeniyle Türkler yerini, toprağını bırakarak,
Çoklarda Gece karanlığında evlerinden alınarak Bilinmeyen Yerlere
Götürülmektedirler.
Ayrıca Türkler kendi bölgelerinde sürekli planlı olarak
Bir patlamanın sonucu yaşamını kayıp etmektedir.
Artık bu acı saldırılar durmalıdır dikta rejimi Saddam’ın kopyaları bu acı
Olayları durdurmalıdırlar Ve ailelere yönelik zorunlu göç ettirme
Uygulamalarına ve Irak Türklerine bu Basklarına Bir an önce son
Verilmelidir.
Göçe zorlanan Türkler bölgelerine, yerlerine dönerek
Yerleştirilen Kürtler ise kendi geldikleri yerlerine geri dönmeleriyle
Bunların baskı acı, saldırılarına dur denilmelidir.
BM, İnsan Hakları, Af örgütleri, demokrasi, insanlıktan söz eden
Devletler ve tarafından Irak Türklerinin hakları Ortaya, gündem Konmuş
Olması gerekmektedir, bugün yaşanan vahşet kaldırılmalıdır.
Irak
Türklerinin Asimilasyon ve ayrımcılık sürecinin sona Ermesiyle
İnsanlık temel hakkına kavuşmasıyla mutsuz, umutsuz ve çaresiz hale
Gelmeden Bölgede yaşayan Türklere karşı her türlü sindirme ve terör
Eylemleri Kaçırma, fidye, bomba, bağlama Yok olmalıdır
Kaldırılmalıdır.
Irak'ın kuzeyinde uluslar arası, Amerika, Siyonist İsrail, Farense,
İngiliz Destekli, Barzani liderliğindeki feodal çete yönetimi bir an
Önce ortadan kalkmalıdır Kerkük konusunu unutulmalıdır.
Barzani, IKYB, KDP gibi söylenen ve kendisine Güvenen, kanlı politika
Yürüten işbirlikçileriyle En son bunu bilmelidirler Kerkük bir Türk
Şehridir ve her zamanda Türk şehri olarak kalacaktır, Kürt bölgesine
Bağlanmayacaktır, tüm varlığımızla, canımızla, kanımızla kahraman,
yiğitlerimizle bunu ölene dek savunacağız., savunacağız, koruyacağız.
Kanımızı, canımızı vererek, vermiyeceğiz.