Kentlerinizi Yağmalıyorlar Farkında mısınız?
Öylesine çok neden var ki ve öylesine çok yanıt buluyorum ki, kendi sorularıma. Ancak bu sorunu çözmüyor ki!
Neden bir kentle ilgili herkes dedikodu yapar, kahve köşelerinde, meyhane köşelerinde, cami avlularında konuşurda meclis toplantılarını izlemezler? Bırakın siyaset yapanları muhtarları bile meclis toplantılarında bulamazsınız. O kente yaşayanlar bihaberdirler yaşadıkları kentin sorunlarını karşı. Bihaber olanlar merak etmezler mi, kentleriyle ilgili kararlar meclislerde alınır. Kentin bütçeleri oradan yönetilir.
Kenti yönetmeye aday olanlar neredeler?
Kenti yönetmek için belediye başkanlığına, il genel ve belediye meclis üyeliğine aday olmuşlardır, kaybetmişlerdir. Bir daha arayın ki, kendilerini bulabilesiniz. Bir sonra ki, seçimlerde ortaya çıkarlar. Yeniden lacivert takım elbiselerini giyerler, kravatlarını takarlar, bayan olanlar süslenirler, döpiyeslerini giyerler ve aday olabilmek için partilerin kapılarına, hatta il ve genel merkezlerde babalar ve dayılar ararlar.
Bugün kentlere bakın, ucubeliği görün, işte onların sorumluları dün o kenti yönetenler ve yönetenlere hesap sorması bilmeyenlerdir. Aradan geçecek birkaç on yıl sonrası da bugünün ucubeliklerini gördüğümüzde, bugünkü kentlerimizi yöneten kent katilleri olduğunu söyleyeceğiz. Küfürler edeceğiz. Ama yapılmayanı yapmadığımız için sorumluluğun bizlerde olduğunu unutacağız. Fark etmeyeceğiz bile.
Kanserli hücreler sarmış kentimizi
Beylikdüzü, İstanbul'un yeni yerleşim merkezi. Bir anlamda kentin yeni vitrinlerinden biri. D-100 karayolu ne durumda? Kentlerin iç yolları ne durumda? Sabahları ve akşamları neler yaşanıyor? Kaç saatte evinize ve işyerinize ulaşabiliyorsunuz?
Kentlerde boş yer kalmadığında yolların durumu ne olacak? Yani bir insan vücuduna benzetin kenti. Bağırsaklarınız çalışmadığında, akciğeriniz, karaciğeriniz, kalbiniz çalışmadığında ne olur? Ölürsünüz.
Kentlerimize, düşman toprakları gibi bakıyoruz
Belediye meclislerinde kararlar alınıyor kentin yoğunluğu artırılı-yor. Yağmalanıyor kentlerimiz. Yollar daraltılıyor, kente yeni yollar açılmıyor açılmadığı gibi, yerleşim büyütülüyor. Kente yoğunluk katılıyor.
Kentlerinizi yağmalıyorlar farkında mısınız?
Sahi siz yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu gibi meclis toplantılarının yasak olduğunu mu düşünüyorsunuz? Siz yerel parlamentolarının yurttaşlara yasak olduğunu zannedenler misiniz? Meclislerin ayda iki defa toplandığını biliyor musunuz? Kenti yağmalayan kararların o meclislerde alındığından haberdar mısınız? Sahi siz kentinize karşı duyarlı mısınız? Yaşadığınız kentte kaç defa meclis toplantısına katıldınız? Sözü kimseye bırakmayanlar, dünyayı kendinin yarattığını zannedenler kentlerinizi yağmalıyorlar, farkında mısınız?