Yine geçen hafta manşete taşı-dığımız bir trajediyi ortaya koymuştuk, Kent Konseyi ile ilgili. Sağdan sayınca 20, soldan sayınca 20 kişi katılmıştı, Çatalca Kent Konseyi toplantısına.
Muhtarları davet etseler sadece 36 muhtar katılırdı. Kaç siyasi parti, kaç dernek, kaç meslek örgütü, kaç STK olduğunu bilmiyorum. Kamu kurum yöneticilerine davet etseler inanın o toplantıda en az 100 kişi olur.
Asıl olay şu. Kent Konseylerinin amacını bilmeyen, ne yapacağını bilmeyen, belediyenin görevlerini yapacağını zannedenlerle Kent Konseyleri başarısız olmaya mahkumdurlar. Ve demokrasiden bihaber belediye başkanlarından da işine geldiğini düşünüyorum, bu başarısızlığın.
Katılımcı demokrasiyi önemsemiş belediye başkanlarının ön ayak olduğu Kent Meclisleri de oldukça başarılı çalışmalara imza attılar.
Sonunda uluslararası sözleşmelere koyduğumuz imzalar gereği ülkemizde de, 2005 yılında 5393 sayılı belediyeler kanunu ile belediyelerin kurması gereken yasal bir kurumsal yapıya dönüştü.
Kent Konseyi'nin amacı yasada çok açık
5393 sayılı Kanunu'nun 76. maddesi Kent Konseyi'nin amacı şöyle açıklanıyor: "Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir. Kent konseyinin çalışma usûl ve esasları İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir."
Son söz: Kent Konseylerinin yürütme kurulu üyeleri, kentlilik bilincini benimsemiş ve yasanın amacını belirlediği görevlerini yerine getirebilecek demokratik zihniyete sahip olmaları gerekir. Aynı zamanda yerel iktidarların birinci öncelikleri hemşerilik bilincini geliştirmek ve yönettikleri kentte hemşerilerinin hak ve hukuklarını korumak için vicdani sorumlulukları olacak. İşte Kent Konseyleri bu vicdanı sorumluluğu yerine getirmek için oldukça önemli bir kuruluştur. Yoksa kendi yandaşlarını oralara yerleştirmek için değil. Bunun bilincinde olmadığınız sürece oraları birer işlevsiz kuruluşa dönecek. Sonrada şikayet edeceksiniz. 'Biz kurduk ama insanlar duyarlı değil.' Ancak bu şikayetler martaval olmaktan öteye gitmeyecek.
Bir not: Yürütme Kurulu diye seçilenler, Kent Konseyi'nin kendisi değil, konseyin yürütmesidir. Basın açıklamaları yapılırken Kent Konseyi Yürütme Kurulu diye açıklamalar yapamazlar. Hastane yapmak, trafik sorunun, eğitim sorunun çözmek Kent Konseyleri'nin işlevi değildir. O'nun işlevi demokratik katılımcılığın eksik olan ayağını tamamlamaktır.
İkinci not: Beylikdüzü’nde bulunan Kent Yönetimleri neden, Kent Konseyi’nde yok?
Üçüncü bir not: Kent Konseyleri'nin amacı, şehitler günü anma vb etkinlikler düzenlemek değildir. Bilmeyenlere de söylenecek olan şudur. Öncelikle Kent Konseyleri'nin ne olduğuna yönelik söyleşiler düzenleyin. Davet ederseniz de gelip konuşalım, bildiklerimizi, deneyimlerimizi aktaralım. Karşılıklı olarak öğrenelim. Ve en önemlisi; 76.
maddenin “ilgili sivil toplum örgütlerinin” neyi kast ettiği bilinmeden Kent Konseyleri oluşturulamaz.
Kent Konseyleri,kendi yönetmeliklerini oluşturmalı
İçişleri Bakanlığı tarafından 2005 yılında Kent Konseyi Yönetmeliği oluşturuldu. Bu yönetmelik üzerinde çeşitli kereler değişiklik yapıldı. Kent Konseyi'nin genel kurulunda; illerde valiler veya temsilcisi, ilçelerde kaymakam veya temsilcisi, belediye başkanı veya temsilcisi, sayısı 10'nu geçmemek üzere kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, yirmiden fazla muhtarı olan yerlerde, muhtar sayısının yüzde 30'u ve 20'den az olmamak kaydıyla muhtarlar temsilcileri, üniversite temsilcileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, baroların ve ilgili dernekler ile vakıfların temsilcileri. Çalışma yönetmeliğine göre Kent Konseyi; Genel Kurul, Yürütme Kurulu, Meclisler ve çalışma gruplarından oluşmak zorunda.
90'lı yılların sonunda yasaklanmak istendi
Kent Konseylerinin ülkemizdeki tarihi öyle uzak bir tarih değil. Türkiye'nin değişik yerlerinde Yerel Gündem 21, Kent Meclisleri ve Kent Konseyleri olarak kuruldular. 90'lı yılların sonunda yasaklanmaya kalktı. Ancak İçişleri Bakanlığı'nın bir genelgesi ile yasal olduğu anlaşıldı. Çoğu kentte belediye başkanlarına rağmen kuruldu ve işlevli olarak devam etti.