Kendine Dindarlar.!
Kendilerini sözde cemiyet ve cemaat ehli gibi görüp, gösterip şahsi ve bir avuç yandaşının çıkarını düşündüklerini belli bir zaman diliminde elde ettikleri mal varlıklarıyla belli edenler tarafından, ülkede olduğu gibi Ordu, Ünye ve diğer ilçelerinde mülki idare ve müftülük başta olmak üzere el atılmadık, karışılmadık, manevi baskı kurulmadık kurum ve kuruluş bırakmayan kendine dindarların memlekete ve millete verdiği sıkıntı Ordu’dan ziyade Ünye’deki kurumlar ve çalışanlarının yüzlerinden okunmaktadır.
Hâlbuki ülkenin ve insanların geleceğine ipotek koyan anlayışın bertaraf edilerek huzurun ve güvenin bir an evvel tesis edilmesi gereken cennet vatan Ülkenin, Ünye’nin ve insanların kendinden emin, ne yaptığını nasıl yaptığını bilerek yapan ve yaşayan sade vatandaşa, işçiye, çöpçüye, esnafa, sanatkâra, amire, memura, seçilmişe, atanmışa dünden daha çok bugün ihtiyacı var.
Göreve geldiği günden buyana ülkemiz ve dünya insanları için sergilediği tutum ve davranışına kızsam, kırılsam da inandığı uğurda gözünü budaktan esirgememesi çoğunluk tarafından destek bulan başbakanımız ülkenin her yerinde yaşanan olumsuzlukları görüp gereğini yapamayacağına göre, kendisine yada ilgilisine iletmesi gereken teşkilat mensupları haksızlıklara kendileri alet olurlarsa bu ve benzeri olumsuzluklardan muzdarip olan vatandaş öylece kabuğuna çekilerek olanları izlemekle mi yetinecek, yoksa yaşanan olumsuzluklardan zarar gören devletin ve kurumlarının bu ve benzeri kişilerin hegemonyasından kurtarılmasına dilinin döndüğü, beyninin çalıştığı kadar bir şekilde katkı mı sağlayacak.!Kesinlikle olayın yanlış tarafındaki yakınınız değil, sizi kazanan babanızda olsa, yanlışlığını bir şekilde ona anlatarak işin doğru yapılmasına katkı sağlamak insan olmanın gereğidir.
Evet, saygıdeğer Ülke ve Ünye kamuoyu; Dünyada Müslümanların ve Müslümanlığın ne halde olduğunu yazılı, işitsel ve görsel basından eminim takip ediyorsunuz. Gerek dünyada, gerek ülkemizde, gerekse Ünye de yaşanan doğrulara doğru, yanlışlara yanlış diyebilmemiz için konu hakkında bilgimiz ve belgemizin olmasından ziyade öncelikle kendimize sonra ailemize ve çevremize karşı son derece saygılı olmak durumundayız.
Kendisine saygısı olmayandan bize ve çevreye saygı göstermesini beklemek doğru değil. Çünkü kendine saygılı kişi ne iş yaparsa yapsın, işini adam gibi yapmanın mücadelesini verir ve vermelidir.
İşini birilerinin uzaktan kumandası ile yaparsa hem kendini hem de kurumunu Ünye de olduğu gibi zor durumda bırakır.
Bu ve benzeri sıkıntının sebebi nedir, İslam dininde ve Müslümanlıkta olmaması gereken bu vurdumduymazlık neden ve nereden kaynaklanıyor diye kafamızı yormayalım. Çünkü Allah resulü; "Nasıl olursanız, öyle idare edilirsiniz. Keyfiyetiniz ne ise, başınızdakilerin keyfiyeti de o olur. Demek ki önce akıl sahibi canlı olan biz insanlar şöyle durup kendimize bir bakmalıyız. Tabii bunu söylerken büyük umutlarla işbaşına getirdiğimiz sevk ve idarecilerimizin getirildikleri makamın hakkını verip veremeyecekleri çok önemli.
Ülke genelinde olduğu gibi Ünye de görevde bulunanların nerede ise tamamı hatır gönül ilişkisine dayalı olarak makamlara getirilmiş olacaklar ki orada burada otururken, ya da bilvesile ile birlikte toplu seyahat ederken devlet adına milletine Allah rızası için adil hizmet etmek mecburiyetinde olan yetkilinin kendisine gelen telefon üzerine ya da bizzat ulaşanların talebiyle haberimin olduğunu söyleyin diyerek birilerinin gönlü olsun diye geride kalan yüzlerce din görevlisinin hakkı sadece kendilerine dindar olanların yüzünden gasp ettirildikçe mülki idare ve diyanet(müftülük) başta olmak üzere diğer kuruluşlarda da olacağı budur diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Kendine Dindarlar.!