Kendimizi Kandırmayalım
Son 3 yılımız seçimler, hükümet değişikliği ve darbe kalkışmasıyla geçti. Büyük ölçekli ekonomik yatırımlar açısından bakıldığında ise son 3 yılı kaybettik. Çünkü yatırımcı istikrarlı piyasaları tercih ediyor, riskli ve puslu ortamlardan uzak duruyor.
*
Özelliklede darbe kalkışması; tüm hukuksuz birimlerin torpilden beslendiğini, her torpilin insana yapılan bir darbe olduğunu, hukuksuzluğun kul hakkı ve insan hakkı gaspı olduğunu, hukuksuzluktan beslenenlerin eninde sonunda ihanet olarak bunu kusacağını hatta vatanını bile satmaya kalkabileceğini gösterdi.
*
Sahi biz neden Müslümanız?
Komşusu aç iken tok gezen bizden değil mi? Bu aynı zamanda komşusu daha layıkken kendini öne çıkaran, komşusu daha ehilken kendini onun önüne koyan vb. anlamlarına gelmiyor mu?
Emaneti ehline veriniz emri her anımızı ve her bireyimizi mutlak bağlayan bir emir değil mi?
Torpilin kul hakkı ihlali, hak gaspı, inançlarımızın ve insanlığın reddettiği en çirkin hareket olduğunu bilmiyor gibi neden davranıyoruz?
Hazreti Allahın şehidin her günahını affederken, her kusurunu yok ederken kul hakkına karışmıyor olması bizim için yeterli bir delil ve apaçık bir uyarı olmaya yetmiyor mu?
Adamlarıyla, örgütleriyle, paralarıyla, nüfuzlarıyla; ilave kat izni alırken-verirken, en değerli arazileri peşkeş çekerken-çektirirken, idareniz altındaki birimlere “hamili kart yakınımdır” yaklaşımıyla insancık istiflemesi yaparken-yaptırırken hangi ölçüye göre davranıyorsunuz?
Ölçülerini uygulamadığınız dolayısıyla da üstü kapalı kabul etmediğiniz inancımızın kavramlarını kullanmaya neden devam ediyorsunuz?
Sıfıra yakın kırımlarda devletimizi milyonlarca TL zarara uğrattığınız ihale-hizmet alımı vb. durumlarla ilgili ilahi ve insani kayıtlar önünüze koyulduğunda millete ve hakka ne cevap vereceksiniz?
*
Bu darbe kalkışmasından yeterince ders alabilirsek emin olun Müslüman Türk milletine yakışır bir medeniyet inşa edebiliriz.
Torpilin haram olduğunu söyleyen müftülerimiz din adamlarımız çıkabilir.
Torpilin yüz kızartıcı suç olduğunu bilen ve bunu uygulayan devlet adamlarımız çıkabilir.
Medeniyet inşa etmek maalesef beton inşasıyla değil insanımızın ihyasıyla oluyor. Milli ve manevi değer yargıları olan, bu değer yargılarını menfaatleri uğruna ihlal etmeyen ve satmayan insan inşa etmek veya insanımızı bu doğrultuda ihya etmek.
*
Eğer Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “babanızın oğlu dahi olsa” hukuku herkese eşit uygulamaya hazır isek, torpil zulmünü yok edebilirsek, torpil adam kayırma vb. gibi insanlık ve İslamlığın yüz karası işleri hayatımızdan çıkarabilirsek bu bir milat demektir.
Münafıklık milletimizin ve inançlarımızın en büyük düşmanıdır.
Hamili kart yakınımdır yaklaşımı İslami ve insani bir durum değildir. Yok biz yardım anlıyoruz diyerek canavarlaşmış ruhlarınızı teskin etmenin de bir anlamı yoktur.
*
Konuyu yatırıma ve yatırım iklimine getirmek istiyorum ancak şimdilik yerim doldu. Kıymetli okurlarım fasa fiso işleri bırakıp sadece illerimize yatırım çekmeyi ve illerimizde oluşturacağımız yatırım iklimini konuşmalıyız.
Dünya ticaret odağının yüzde 54 üne hitap eden veya yüzde 54 ünün odağında olan bir coğrafyadayız.
Karşımızda dünya devi Rusya.
Önümüzde Karadeniz Havzası ve ülkeleri, onlarca liman kenti.
Güneyimizde Ortadoğu ve bu iki koridoru birbirine bağlayacak Karadeniz Akdeniz yolu.
Sağımızda Kafkaslar, solumuzda Balkanlar.
Biz neleri konuşuyoruz Allah aşkına.
*
Kimseyi kırmak suçlamak istemem, ancak yakında; yaptıklarının çoğu çöp olan ve etrafında kendisine korkudan methiyeler yağdıran bir sürü işe yaramaz çöpten adamlar göreceksiniz.
İnançları, niteliksizken makam işgal etmekten alıkoyamayan çöpten adamlar…
Darbe kalkışması bu çöpten adamlardan beslendi veya bu çöpten adamlar bir adım geriye çekilip pusuya yattılar.
Söz bitti…
Lütfen KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM…