Kendini Kutsal Devletin Yöneticileri Sanan IYGAD (II)
İygad yöneticilerin kendilerini, kast ettiğimi düşündükleri yazının özeti aşağıda..
Ne demişim yazımda özet olarak: (Yazının tamamını www.gercekgazetesi.com.tr adresinden okuyabilirsiniz.)
……
Hangi iktidarı elinizde tutarsanız tutun, hangi güç mertebesine erişirseniz erişin, eninde sonunda kaybediyorsunuz. Dünyanın en kudretli insanlarından biri olan Napolyon'un sonuna bakınca, 'Kahrolsun iktidar, yaşasın hayat" diyesim geliyor.……
İktidar için şarlatanlaşmak, yalanların esiri olmak, kendi söylediğin yalanların esiri olmak, kişiliğini yitirmek, sonrada bir kurumun başında bulunmak. Lanet olsun.
Kendi işini kurmuş olanların yalan söyleyerekde, insanları dolandırarak olsada belirli bir mertebeye gelmesine söyleyecek sözüm olmuyor.
Ancak bir kurumu temsil edenlerin şarlatanlık yaparak, yalan söyleyerek, iftira atarak, sonra söylediklerine inanarak seçilmelerini, temsil ettiklerine hakaret olarak kabul ediyorum.
Düşünün, bir kurumun üyesiyim. Kurumun başında olan kişi kurumu temsil etmekten son derece uzak. Yakışmıyor, kurumun başına.
Bilgisiyle, becerisiyle, vizyonu ile yetersiz.
Şimdi o kurumda üye olsam ne olacak?
Gittiği yerde beni temsil edecek, benim adıma söz söyleyecek nasıl kabul edebilirim ki? Ve asıl soru şu, üyesi olduğun kurumda demokratik bir seçim olmuşsa ve tasvip etmediğin biri seçilmişse ne olacak?
Demokratik bir seçimin sonuçları diyerek, yetersiz olanın, yalancı olanın, iftiracı olanın üyesi olduğun kurumun başında olanla aynı çatı altında kalacak mısın? Yada çekip gidecek misin?
Düşünün adam(!) yeni seçilmiş. Ama şimdiden yapılacak olan seçimlerde tekrar başkan olarak nasıl kalabileceğine yönelik hamleler yapıyor.
Ne yapacaksın? Bana ne deyip gidecek misin? Yoksa kalıp mücadele mi edeceksin? Benim tercihim gitmek.
Alın tüm iktidar mücadelelerinizi, çalın başınıza diyerek, hayata yüzünü dönmek.
Bana ne iktidar hırslarından, bana ne iktidar hırsı için yalanlardan, fesatlıklardan, düzenbazlıklardan, çapsız adamlarla yan yana durmaktan.
Yaratıcılığın eksildiği, çapsızların iktidarları ele geçirdiği ve orada kalmak için her yolun mubah olduğu yerlerde durmamak lazım.
Yeni denizlere açılmak, yeni bilinmeyenlerle boğuşmak, hergün kızgın bir boğanın boynuzlarından tutarak yere çalmak... İşte hayat bu diyerek, yeni bir güne hazırlanmak..
Sonra bize armağan olarak sunulmuş olan o muhteşem ve aslında insanın karmaşık yapısından daha basit olan hayatın derinliğinde kaybolmak...
Son söz: İnsanlar üstünde kurulmuş iktidarları istemiyorum. Asıl olan hayatın gerçek iktidarı daha yalın ve daha gerçek. Diğeri yalan ve ihtirası üzerine kurulu.
Maksadımı aşmamak için her yazımı İYGAD sansür kuruluna göndereceğim(!)
İşte bu yazıdan dolayı, İYGAD'ın yöneticilerine ve başına hakaret etmişim. Maksadımı aşmışım. Olur efendiler, bugünden sonra, size soracağım ne yazacağım konusunda.
Maksadımı aşmamak için, her yazımı size göndereceğim. Olur verdiğiniz her yazımı yayınlayacağım. Emriniz olur.
Ancak yönetime ve başına dün kendileri ile ilgili yazılmış yazılardan alıntı yapacağım.
"Dedikodu üreterek dostluğu da zedeliyorlar."
"Çingeneyi padişah yapmışlar."
"Kısacık dönemde çok falso oldu. Yönetim kurulunu hiç sorulmadan şahsi kararlar alındı, açıklamalarda bulunuldu, uygulamalar yapıldı."
"İYGAD bir meslek örgütüdür. Üstelik gazetecilik gibi fikir üreten kamusal bir meslek örgütü. Aile şirketi, hemşeri derneği yada Avcılar Atıcılar Kulübü değil. ….. meslek örgütümüzü 'hemşeri derneği' anlayışıyla yönetmek arzunu ortaya koydular."
"Biz hemşeri derneği yöneticisi değiliz."
"Benim için Murat'a verdiğimiz destek konusu 'iyi duygularla alınmış' haalı bir karar olarak kapanmıştır."
"….İstifa kararımızla ilgili açıklamayı, gönderdiğimiz maille sınırlı tutmayı düşünüyorduk. Ancak istifa süreci öncesi ve sonrası Abdullahoğlu tarafından dile getirilen 'dedikodular' nedeniyle bu açıklamayı yapmayı gerekli görüyorum."
"Abdullahoğlu'nun 'yönetimi çökertmek için istifa ettiler' demesi en hafif deyimiyle dedikodu çamuruna batarak basitleşmektir."
"Abdullahoğlu, …. Makam ve mevki sevdası için dostlarına iftira atmaktan çekinmeyecek kadar sığ bir tavır sergiledi."
"Dün 'küfüre' varan sözler ettiğimiz hiç kimseye 'zübük siyaset menfaatleri' için bugün yalakalık yapmayız."
"Esas olan İYGAD'dan beslenmek değil, İYGAD'ı beslemektir."
Şimdi bu yazılar, Yaşam Gazetesi'nde Uygur Erol ve Umut Veli Develi tarafından kaleme alınmış. Bu arkadaşlarımız kim?
Murat Abdullahoğlu'nun listesinde yer almış ve sonuna kadar desteklemiş olanlar. Desteklerinin üzerinden ne kadar bir zaman geçtikten sonra, bu yazıları kaleme almışlar? 40 gün.
Devamı yarın…