Kelebek Ömrü ve Süveydâ’ya Mektuplar
Mehmet Nuri Parmaksız eğitimci, yazar-şair. İLESAM Genel Başkanı. Yazdıkları var, yayınladıkları var.Geleceğe kalıcılık oranları yüksek yazılar, araştırmalar, kitaplar bunlar.
Son yayınladığı ve 3. baskısı yapılan “Kelebek Ömrü ve Süveyda’ya Mektuplar” adlı kitabı Akçağ yayınları arasında günyüzü gördü.
İlk sayfalardan birinde, Mehmet Nuri Parmaksız’ın biyografisi veriliyor. Kitabın içindekiler sayfalarına bakıyoruz. Süveyda’ya 33 ayrı mektup yazılmış. Mektupların sıralanışı, önce bir şiir, sonra mektubun kendisi, satırlarının sayfalara aktarılışı şeklinde yapılmış, düzenlenmiş.
Prof. Dr. Nurullah Çetin hocanın, Mehmet Nuri Parmaksız’ın deneysel sohbetlerinden söz ederken; “Mehmet Nuri Parmaksız ‘Süveyda’ya Mektuplar’ serisinde Tanzimat sonrası süreçte oldukça rağbette olan mensur şiir tarzına yeni bir şekil veriyor. Bu metinlere kurgusal olarak geleneksel anlamda ne hikâye, ne deneme, ne inceleme, ne mektup diyebiliriz. Ama bu türlerin hepsinin bir sentezi olarak bakabiliriz” diye söze başlıyor.
Mehmet Nuri Parmaksız’ın yabancı dillere çevrilen birkaç şiiri de arka sayfalarda verilmiş. Biz kitabın ilk sayfalarına, başına dönelim yeniden:
Süveyda’ya mektup (2)den önce hicran saati, başlıklı bir şiir var 16 sayfada yer alan. Dört ayrı dörtlükten meydana gelen bu şiirin son dörtlüğü:
Hiç kimseye aldırma seni bilmeyen yersin,
Aldığım her nefeste aşkın mutluluk versin,
Ayrılık aramızda bir son değil başlangıç!
Hicrân saati gelsin nasıl olsa gidersin..
Mehmet Nuri Parmaksız’ın anlatım tarzı, temiz, akıcı, samimi, kırgınlıklardan kızgınlıklardan uzak. Gideceksen itirazım, yok, git ama… Şunlar şunlar yerine gelsin, gitme vaktinin saati, süresi, gelsin, gideceksen git… Manasında yorumlamak, kabullenmek galiba Mehmet Nuri Parmaksız’a ait bir bakış biçimi, değerlendirme ve kabullenme şekli!..
Sayfa 143’de başlayan Süveyda’ya 29 ncu mektup: “Bunca zamandır sana olan aşkımı benzetmeler, edebi sanatlar, teşbihler, şiirler, bilgiler ve kalbimle anlatmaya çalıştım Süveyda” diye başlayan “Gönül narin kaledir, yıkmaya gör sen onu/Bitti sanırsın ama nedametin yok sonu” mısralarıyla, mektup metninde önce giriş yapıldıktan sonra, yazılanlar sürüp gidiyor.
Kitabın ikinci bölümü, son sayfalarında yer alan Mehmet Nuri Parmaksız dörtlükleri dikkat çekiyor. Bu dörtlüklerin birincisi “Gece gündüz” başlığıyla verilmiş:
Yüreğimden çıkan ahlarla gülistan yanıyor,
Nazlı yârim bunu eğlence ve cümbüş sanıyor,
Gece gündüz yine feryâd-u figânım çoğalır.
Nazlı yârim bu eğlence ve cümbüş sanıyor.
GÜNÜN SÖZLERİ:
1 . Sersemler bile, ara sıra iyi öğütler verir (Boliau)
2 .Ölüm sadece sonun başlangıcıdır (Çin Atasözü)
3. vülme, tahta kaplamaların hem parlamasını sağlayan, hem de ömrünü uzatan cilaya 4. benzer (Francis Bacon)
(Gazali)
TEMA Vakfı Burdur İl Temsilcisi Gülser Bülbül: