Kaymakamı Takarım Makamını Sayarım…
Devlet Baba, “ Eşit işe, eşit ücret” dedi.
666 sayılı kararnameyi çıkardı.
Çoğu memur, memnun olmadı.
“ İtildik, kakıldık, adam sayılmadık” isyanı başladı.
Öğretmen, din görevlisi, doktorun dışındaki sağlık personeli, polis, subay, astsubay, profesör, doçent ve diğerleri beklediğini alamadı.
*
Sesler yükselince, “ Yeni yılda düzelebilir” mesajı verildi.
Hiç sesini çıkarmayanlar da vardı.
Kaymakam ve vali yardımcıları.
Ağızlarını açsalar “ Devlet karıştı” denilecek.
Maddi, manevi darbeyi yediler.
Boyunlarını bükük kaldılar.
*
Kaymakam ve vali yardımcılarını…
“ Kariyer meslek ve üst düzey yönetici grubundan” saymadılar.
Üstüne üstlük…
İl Özel idare ödeneklerini kaldırdılar.
Maaşları 200 TL aşağı indi.
Durduk yerde, zarara uğradılar.
*
Kaymakam, “ Kaim makam” dır. Yani, her görevin yeridir, amiridir.
Osmanlı’da padişahı, bugün hükümeti temsil eder.
Kolay yetişmez.
Siyasal bilgiler, hukuk, iktisat, işletme, kamu yönetimi okuyacaksın…
Mezuniyet sonrası sınava gireceksin…
Kazanırsan; il merkez, bakanlık, teftiş kurulu, yurt dışı, güvenlik, kaymakamlık kursunu göreceksin…
4 yılını bunlara heba edeceksin…
Kurada şansın varsa, nasibin hangi bölgedeyse çıkıp, yokluk-yoksulluk içinde çalışacaksın.
Vatan, millet, devlet adına her şeyi yöneteceksin.
*
Çalışmanı pazarlayamaz, başarını parlatamaz, iktidarın vekili, partilisine görünemezsen, yükselme şansın azalır.
Yıllarca ilçeleri dolaşırsın.
Unutmadan, ilçenin beşinci ile ikinci sınıfı arasında fark yoktur.
Eskidiğinde de vali yardımcılığına atanırsın.
*
Vali yardımcılığı, hayatın farklı çarkıdır.
Oturdukları odada Vali Bey’e yardımcı olurlar.
Hayalleri, Vali olmaktır.
Çoğu kulisini yapamaz, 65 yaşına kadar aynı konumda emekliliğini bekler.
Her şehirde bolluğu vardır. Mesela İstanbul, Ankara’da 20, İzmir’de 14 yardımcı vardır.
Onları da isim olarak kimse tanımaz.
*
Kararnameyle, “Üst düzey yönetici “ sayılmayan kaymakam ile vali yardımcıları ne yapsın?
Sebepsiz maaş azaldı.
Karizmalar zedelendi.
Kimse haklarını savunmuyor.
“ Aşağı tükürsen sakal, yukarısı bıyık” misali…
Onların da içi şişiyor, sesini çıkarmıyor.
*
Sahi tablo böyle olursa…
“ Kim takar kaymakamı?”
Yalova’da, Bornova’da, Ula’da, Urla’da…
*********************