content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

24 Haz

Kaybettiğimiz Büyük Değerler: Edeb!

Kaybettiğimiz Büyük Değerler: Edeb! Edep… İlla Edep…

Sözlüklerde; “Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlak. Usluluk. Hayâ. Sünnete uygun hareket etmek. Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve-i nasiha-i nefsiye. Edebiyat ve ondan bahseden ilim.”ADÂB: Edepler. Edep ve ahlak kaideleri” Olarak manalandırılır.

“EDEB BİR TAÇ İMİŞ NÛR-İ HÜDADAN

GİY O TACI, EMİN OL HER BELÂDAN.”

Diyen şair,  edebi en güzel şekilde izah etmiştir.

“Yirmi yıl ilim, yirmi yıl edep öğrendim. Keşke kırk yıl edep öğrenseydim” diyen gönül adamı, günümüzde yaşasaydı, acaba ne derdi?

Dünyanın mümtaz eserleri arasında bulunan Bursa Ulucami duvarında, iki yönlü okunan “Edeb Ya hu!..”  hat yazısı enteresandır

Hazreti Osman’ın banyo yaparken, edep yerlerini kapattığı söylenir. Bunun için de Halife Osman “Edep Timsali”dir.

“Terk-i edepten sakın, Meakam-ı Mustafa’dır bu” diyen Nabi yanında nice şair, âşık, ehl-i dil eserlerinde edebi işlemişlerdir.

Lokman Hekim’e sormuşlar:

-   Edebi kimden öğrendin?

-  Edepsizden…

-  Nasıl olur?

-  Onun yaptığının aksini yapmakla cevabı, değerler hazinemizde yer alır.

Edebin olmadığı yerden çıkarım, kaçarım diyen akıl, ancak iman ve edep ile bağdaşmıştır.

Aklı olmayana ‘deli’, edebi olmayana ‘ahlaksız/edepsiz’ denir.

Savaş meydanında  şehit düşen kocası ile evlatlarını ararken, açılan örtüsünü düzeltmekle meşgul olan analar anasına bunun sebebini sormuşlar:

- Kocamı, evlatlarımı kaybedebilirim. Ancak edebini kaybetmedim. Olayından nasıl bir ders alırız?

Ciltler dolusu kitap yazılabilecek edep (hayâ)  ile ilgili hadis ve güzel sözlerden birkaç tanesini buraya alalım:

•“Hayâ ancak hayır kazandırır. ” “Hayânın hepsi hayırdır”. Buhârî, Edeb 77; Müslim, Îmân 60

• Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Hz. Peygamber’in küçük dili görünecek şekilde kahkahayla güldüğünü hiç görmedim. O sadece tebessüm ederdi.Buhârî, Tefsîru sûre (46) 2, Edeb 68; Müslim, İstiskâ 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 104.

•Utancı giden kimsenin kalbi ölür.Hz.Ömer (R.A.)

•Edep döküntüleri,altın döküntülerinden daha hayırlıdır.Hz.Osman (R.A.)

•Edep aklın sûretidir. En güzel edep,güzel ahlaktır.Hz. Ali (R.A.)

• Ayıp ve kabahatten korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç verir.  İmam ŞÂFİÎ (Rah.A.)

• Edep,tecrübe ile (yani bizzat yaşanarak) kazanılır. İmam MÂVERDÎ (Rah.A.)

• İnsanın ilim ve edebi,en büyük varlığıdır.Eskimez,çürümez,kaybolmaz.

Dünya gecesinin aydınlatacak şemâların en güzeli ve parlağı:Edeptir.

MEVLÂNA Celâledin-i Rûmî (K.S.)

• Utanma insanın ruhunda asıldır.İnsanı insan olarak muhafaza eden de budur.

Nâsr-ı HUSREV (Rah.A.)

• Her şeyin bir hizmet edicisi vardır.Dinin hizmet edicisi de edeptir.

Abdullah Nibbaci (Rah.A.)

• İlim meclisine girdim,kıldım talep, İlim tâ gerilerde kaldı,illâ edep illâ edep.

Ziya PAŞA

• Setreter aybını insanın hep, Ne güzel câme imiş,sevb-i edeb. Edep elbisesi insanın ayıbını göstermeyen ne güzel elbise imiş. Sümbül-Zâde

Çeşitli eser ve internet sitelerinden alınan bilgilere İslam’da edep ve hâya, özet olarak şöyle anlatılmaktadır:

“İslâm dini, iman, ilim, amel, ihlas ve cihad üzerine müesses bir dindir. Sâliki olan insanlara tevhidi hakikiyi, iç ve dış temizliği ile Hakk’a ibadet-i adl ve ihsan üzere muameleyi güzel ahlâk ve edeble hüsn-ü muaşereti, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya ve yarın ölecekmiş gibi Âhiret’e çalışmayı, yakınlarına şefkat ve merhameti, vatan ve milletine karşı sadakat ve fedakârlığı ve bütün bunlardan asıl gaye olan Allah’a vuslatın çare ve yollarını kâmil manada gösteren tek dindir. İslâm dini insanı insan etmekle hikmet ve ahlâki fazileti esas kabul etmiştir.

Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v): “İslâm güzel ahlâktır

buyurmuştur. Hadis, Ramûz-ül Ehâdîs

Yüce dinimizde ahlâk-ı hamidenin, terbiye ve edebin mevkii yüksektir. Edeb ve ahlâkda en yüksek olanınız; imanda en kâmil bulunanızdır.

Resul-ü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz: “Ben ancak güzel ahlâkı ve yüksek edebi tamamlamak için gönderildim” buyuruyor. (Hadis, Müsned, 2/381, Muvatta:Hüsnü’l hulk:8)

Allahu Teala şöyle buyuruyor :

“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” )Tahrim Sûresi, Âyet 6)

İbni Kayyim-i Cevziyye bu âyete şöyle mana vermiştir:

“Ey iman edenler nefsinizi ve ehlinizi edeb öğrenerek ve edeb öğreterek cehennem ateşinden koruyunuz. ”Âyet-i kerimenin şerhinde ise şöyle buyurmuştur: “Demek oluyor ki edeb-i saadete ermek ve korktuğunuz sonsuz elemli cehennem ateşinden selamete kavuşmak da güzel huylarla bezenmiş olmamıza bağlıdır. Ve esasen cennet, seçilmiş ve sevilmiş insanların mukafat yeri; Cehennem ise, aşırı giden, ahlâk ve fazilet yoksullarının ceza diyarı değil mi?”

Fahr-i kâinat Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i nebevilerinde :

“Evladın ana ve baba üzerindeki hakkı: ona güzel bir isim vermek, helal ve temiz süt emzirmek, en üstün terbiye ve edeble yetiştirmektir. ” buyuruyor. )Hadis, Münâvî Feyzül Kadir)

Muhterem Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) :

“Çocuklarınızı üç haslet üzerine bilhassa terbiye ediniz.

Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt Sevgisi, ve birde onlara Kur’anı Kerim okumayı ve ezberlemeyi öğretiniz. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in lafzına hamil hükümleriyle amil ve hikmetiyle kâmil olanlar Kıyamet gününde kimsenin himayesi olmayacağı anda Allah-ü Teala’nın taht-ı himâyesinde ve arşının gölgesinde olurlar”, buyuruyor. (Hadis, Münâvî Feyzül Kadir)

Peygamber-i Zişan (s.a.v.) Efendimiz: “Lüzumsuz söz ve fiili terk eylemek insanın Müslümanlığının güzelliğine delildir”, buyurmuştur. (Hadis, Tirmizî, Zühd: 11, İbn Mace, Fiten:12)

Edeb şu esaslar üzerine bina edilir:

1- Her türlü zan ve şüpheden ari, dalâlet ve bid’attan hali, burhan ve hüccetlerle kavi bir imanla hakka bağlanmak.

2- Halis bir niyete sahip olmak, şeriat ilmini bilmek, bildikleriyle de amel etmek.

3- Cenab-ı Hakk’a sevgili bir kul olmanın yolu ancak onun emirlerini tutmak, nehiylerinden kaçmak ve Habibine ittiba etmekle mümkündür.

4- Farz ibadetlerini muhafaza edip nafile ibadetleri çoğaltmak.

5- İlmiyle amil alimlerle edebte Resul-ü Kibriya’ya tam tabi olmuş mübarek insanlar ile sohbet etmek ve öğütlerini tutmak. Ahlâkı bozuk fasık alimlerden son derece kaçmak.

6- Her iş ve edebten asıl maksat ve gayenin Hakk rızası olduğunu bilmektir.

Kişi Cenab-ı Allah ile olan işini sıdk üzerine kurmalıdır. Bu sıdk işin hem özü hem de usuludur. Hakk ehli olan edebi vaaz eder sonra gayeyi gösterir. Hakk âşığı olan edebi bulur. Sonra gayeye varır. Bir çoklarının vusülden mahrum olmaları usulu bilmemelerindendir. İnsana lazım olan bir çok edebler vardır; Nefsin terbiyesi ise her edebin esası ve temelidir. Bu tam olmadıkça diğer edebler birer riyakarlıktan ibaret kalır.

Âdabın mahiyeti Nefis ve edeb Edebin fazileti Allah’a karşı edeb, Peygambere karşı edeb.İslamın kutsal saydığı şeylere karşı edeb. Nefsine karşı edeb. Ana babaya karşı edeb. Akraba ve Komşulara karşı edeb. Ailede edeb. Umuma karşı edeb. Selam adâbı. Ziyaret adâbı.Toplantı adâbı.Konuşma adâbı. Uyku adâbı. Seyahat ve Yolculuk adâbı.Oturma adâbı. Giyinme adâbı.Sofra adâbı. Ve diğerleri…

M.Ö. 300 civarında Büyük İskender'in generallerinden Selevkos Nikador tarafından kurulmuş bir antik şehrin adı Zeugma’dan gelen, bugün, Gaziantep ilinin Belkis şehri eteklerinde  olan, Roma İmparatorluğu tarafından ele geçtikten sonra köprü anlamına gelen mekânda, bir Özel Ana Okulu gecesinin müsamere ve yemeğinde bulundum. Edebin torbaya konduğu, ağzının mühürlendiği ortamdan uzaklaşmak zorunda kaldım.

Edebin, hayânın, Muhammed’i ahlakın dibe vurduğu bir zaman diliminde, kıyamet asrında işte halimiz.

İşte düğünler, işte sünnet cemiyetleri, işte öğrencilerimiz, işte veda geceleri, kep atma merasimleri, işte analarımı, bacılarımız,  işte örtündüklerini zanneden türban fukaraları, işte edepten pay almamış zavallılar.

GÜL DİKENİ

İLLA EDEB

EDEB BAŞTA TAÇ İMİŞ,

KİM DEMİŞ, NELER DEMİŞ?

EDEPSİZ ZAKKUM YEMİŞ,

HOKKABAZ OLMUŞ MEMİŞ,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!...

EDEB YOLDA BULUNMAZ,

HAYÂ  SATIN  ALINMAZ,

YAYA YOLDA KALINMAZ,

BOŞA KÜREK SALINMAZ,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!..

EDEB İMAN HIRKASI,

BÂTIL KÜFÜR FIRKASI,

SONRA GELİR ARKASI,

ÖRTER BEDEN PARKASI,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!...

EDEPSİZ EDEB İSTER,

GERDAN KIVIRDA GÖSTER

MİNİDE  OLMAZ ASTAR,

ÇIPLAĞI  ÖRTMEZ DASTAR,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!

UTANIR, BAŞ UTANIR,

AÇANI HERKES TANIR,

EDEPLİ KENDİN SANIR,

ŞEYTANA HEMEN KANIR,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!.

KEMÂLİ SÖZ BIRAKTI,

ATEŞTE KÖZ BIRAKTI,

EDEPTE ÖZ BIRAKTI,

UTANAN YÜZ BIRAKTI,

EDEB, EDEB, İLLA EDEB!

Etiketler : , , , , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank