content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Mar

Kaybedenler Ölülerimiz, Kazananlar İse Katiller ve Şiddetseverler…Yeniden Masaya Dönülmezse Hep Beraber Kaybedeceğiz

Kan gölüne dönmüş ülkemiz…
Gencecik çocuklar ölüyor…
Bizim insanlarımız…

Dini, mezhebi, etnik kimliği, yaşı, cinsi, ideolojisi farklı olsa ne yazar…

Bizim insanlarımız…
Hunharca öldürülüyorlar…
Her ölenin ardından, cinayeti işleyenlerin ait olduğu etniste kimliğe yönelik nefret büyüyor…
Ölenlerin yakınlarına göre öldürenler katil, terörist…
Katillerin ait olduğu kimliğe göre ise ölenler şehit, kahraman…
****
Katile katil bile diyemiyoruz.
Meşrebimize göre değişiyor, tahlillerimiz…
Bizimkiler cinayet işlemişse, ‘haklı bir dava için yapmış’ oluyor, mağrur oluveriyoruz.
Bizimkiler değilse cinayet işleyenler, ötekiler ise ‘kahrolsun’ diyerek mağdur oluveriyoruz.
Bizimkilerin işlediği cinayetlere cinayet demiyoruz… Kahramanlık türküleri yakıyoruz onlar için… Bizim katillerimiz haklı dava uğruna şehit ve direkt cennete, ötekilerin katilleri ise  direkt cehenneme gidiyor…
Ölenler ise hak etmiş oluveriyor.
Cinayete cinayet, öldürene katil demeden, ölene ayrımsız yüreğimiz yanmadan yaşayıp gidiyoruz.
****
Farkında değil misiniz, cinayetler karşısında kullandığımız dil bile sakat…
“Sivil hedeflere yapılan saldırıyı kınıyormuş”  kimileri…
Sivil olmayan hedeflere intihar saldırıları hakmış gibi…
“Haklı şiddet haksız şiddet” diyerek aynen “Haklı savaş, haksız savaş” diye ayrımlar yaparak, meşrebimize göre kimi savaşları yüceltiyor, şiddeti baş tacı ediyor kendi savaşımızı yüceltiyor, diğerinin savaşını yerin dibine batırıyoruz ya…
Ve kimilerimiz sırf bu yüzden adı savaş karşıtı ve barışveser oluyor ya…
Lanet olsun…
****
Örnek Güneydoğu’da bir Kürdistan özerk yönetimi, demokratik konfederalizm ya da Kürdistan devleti olsaydı.
Başkanı da Demirtaş, Öcalan olsaydı…
Bir grup mesala onlar da AK Partili olsun…
Kentlerin merkezlerine hendek kazsalardı…
“Özyönetim ilan ettik” deselerdi…
Demirtaş’ın ve Öcalan’ın emrinde de istihbarat, emniyet bilcümle özyönetim sivil güçleri olsaydı, ne yaparlardı? Ne emir verirlerdi?
“Bırakın kazsınlar, bırakın yönetsinler, bırakın özyönetim sivil güçleri istediği gibi at oynatsın, güvenlik güçlerinin yerini alsın” diyerek seyrederler miydi?
****
Güneydoğu kentlerinde özyönetim olsaydı, o kentlerin başında da Demirtaş gibiler olsaydı, kentlerin kalbinde birileri çıkıp hendekler kazsaydı, öz yönetim ilan ettik deselerdi bugüngünden farklı ne yaparlardı?
Tüm samimiyetle yanıt isterim…
Soru çok basit, Kandil yönetimine isyan eden birileri Kandil’de öz yönetim kursalardı, başlarına ne gelirdi? Mezarları bulunur muydu?
Çifte standarta teslim olduk!
Aslında kendi çocuklarımıza ağlarken, diğerlerinin çocuklarına ağlamıyoruz.
Diğerlerinin çocuklarına ağlayamayanlar, kendi çocuklarına ağlamalarının önünede geçemeyecekler…
Kendi çocuklarınızın ölmesini istemiyorsanız, başka çocukların da ölmesine sevinmeyeceksiniz.
****
Tüm ölümler karşısında ayrımsız ağlamayı öğrenemediğimiz sürece daha çok acılar çekeceğiz. 
Her bizden ölen için nefret büyütmeye, bizden olmayan her ölen içinde sevinmeye devam ettikçe bu topraklarda daha çok bedel ödeyeceğiz.
Dinine, inancına, etnik kimliğine, ideolojisine, cinsiyetine bakmadan ölümler karşısında yüreği aynı yanmayanlar kendi çocuklarının ölmesinide engelleyemeyecekler.
Her çocuk öldüğünde, bir başka çocuğun başka çocuklar üzerinden intikam yeminleri etmesini seyredip duracağız.
Ne kadar çok ölüm o kadar çok nefret…
Ne kadar çok nefret o kadar çok ölüm…
Hayırlı olsun hepimize.
Hayatsever olmak yerine ölüsever olduk ya, ne diyeyim ki…
****
Görmüyor musunuz, yanıyoruz…
Görmüyor musunuz, ölüyoruz…
Görmüyor musunuz, şehirlerimiz yanıyor…
Görmüyor musunuz, şehirlerimizin merkezleri bombalanıyor…
Görmüyor musunuz, kurbanlık koyunlar gibi bekliyoruz…
Ne zaman nerede patlayacağını bilmediğimiz intihar timleri dolaşıyor aramızda…
Bunu cinayet olarak görmüyorlar da, o çocukları ölümlere gönderenler…Bunu bir kahramanlık, ölümsüzlük gibi değerlendiriyorlar.
Biz acı çekiyoruz sizde çekesiniz diyerek, içimizdeki insanlığı öldürüyorlar…
Meşreplerine göre birileri de bunu destekliyor ya… Allah kahretsin…
****
Ankara’da insanların arasına girerek bomba yüklü aracı patlatan gencecik bir çocuktan katil yaratanlar akan kanda boğulacaklar…
Dün “akan kan dursun, bunun için bedel ödemeye hazırız, gerekirse iktidarı kaybederiz” diyenler ne oldu size?
Her tarafımız kana batıyor…
Nefret büyüyor…
Daha da büyüyecek…
Ne kadar daha insan ölmesi gerekiyor?
Daha ne kadar nefretin büyümesi gerekiyor?
40 yıldır terör estiren PKK, demokratik özerklik mi, demokratik konfederalizm mi, öz yönetim mi bunun için kaç Kürt ve Türk gencinin ölmesi gerekiyor?
“Öz yönetim direnişi” diyerek ödenilen bedeli görmüyor musunuz?
Devlet züccaciye dükkanına girmiş gibi fil gibi davranıyor başka türlüsünün de mümkün olmadığının farkında değil misiniz?
****
Yeniden barış ve kardeşlik projesine dönmenin, çözüm sürecine dersler çıkararak yeniden masaya oturmanın şimdi tam zamanı değil mi?
****
Yanıyoruz…
Nefret büyüyor…
Ölüyoruz…
Yaralanıyoruz…
Sınırlar ayrılmadan da bölünüyoruz…
****
Ve bilinsin isterim, tarihe not düşmek isterim.
Bu işin sonu yok…
Ne devlet PKK’yı yok edebilecek nede PKK istediği amacı gerçekleştirebilecek.
42 yıl sonra yitirdiğimiz tüm canlara ve yitirdiğimiz onca değer sonrasında tüm gerçek bu…
İnanın bunun aksini söyleyenlerin tamamı yalan söylüyor…
Bakmayın siz hamaset sözlerine…
Savaşseverlerin, terörseverlerin tamamı ölümlerden besleniyorlar…
Ne kadar çok ölüm olursa, ne kadar çok nefret büyürse daha çok iktidarda kalacaklarını zannediyorlar…
Yanıldıklarını görmek için dünya tarihine filan bakmaya gerek yok…
Ülkemizin son 40 yılına bakmak yetiyor… Tabi at gözlüklerini çıkararak…
****
Kaybedenler sadece ölülerimiz…
Kaybedilen sadece yaşabileceğimiz zaman…
Kazananlar ise sadece ve sadece ayrımsız şiddetseverler…
Son söz: Barışı yeniden egemen yapamazsak hepimiz kaybedeceğiz…

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank