content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

13 Mar

Katiller, Mirzabeyoğlu ve Tabela İndiren Kaymakam Bey…

Katiller dışarı bırakıldı...   Hem de suçu sabit olan katilleri...
Hem de darbecilikleri kanıtlı olanları...
Darbeciler ve işbirlikçileri dışarı bırakıldı...
Millet iradesi ile iktidara gelmiş olanları, terörle, kargaşa ile askeri güç ile, medya işbirliği ile devirmek isteyenler serbest bırakıldı.

Ve biz şimdi onların suçsuz olduklarını düşünüyoruz.
****
Darbeci artıkları serbest bırakılır bırakılmaz, cemaatlerin canlarını okuyacaklarını duyurdular.
Hala aynı kafa...
Dün yaptıklarını bugün yapabileceklerini sanıyorlar...
AK Parti gücünü yitirecek öyle mi?
Sahi seçimler öncesinde serbest kalmaları tam tersinden AK Parti'ye mi yarar acaba?
Demece bakınca, darbeci artığının, sicili belli olan kişinin yanıtı, acabaya bile yer bırakmayacak kadar net olarak 'evet' olduğu anlaşılmıyor mu?

****
AK Parti iktidarı cemaate yönelik yeni güç odaklarıyla ittifaklar yapıyor.
Öyle yansıyor kamuoyuna... Hem de katilleri serbest bırakarak...
****
2010 yılında 'yetmez ama evet' diyerek daha demokratik bir Türkiye için 'evet' dedim.
Bugün önüme gelse bir kez daha tereddütsüz evet diyeceğim, anayasa değişikliklerine destek verdim.
****
Ve aynı AK Parti 5 yıl tutuklu kalanların serbest bırakılmasına yönelik bir yasa değişikliği ile darbecilerin, katillerin bırakılmasını sağladı.
Ve biz onların suçsuz olduğunu kabul ediyoruz serbest bırakıldılar diye...
Halbuki temel sorun davaların uzun sürmesi, kararların yazılamaması...
Ben mi suçluyum...
İktidar yeri şikayet etme yeri değildir.
Nasıl ki, kendine yönelik bir operasyon olduğunda, darbe girişimi olduğunda değişiklikler yapabiliyorsan, bu davalar konusunda da yasa değişiklikleri yapılabilirdi.
Yapmayanların suçudur, bugün katillerin ve darbeci artıklarının serbest bırakılmasından...

Medyayı eskiden özgür mü zannediyordunuz?

Ve ben İBDA-C'nin lideri olduğu iddia edilen 60'a yakın kitap yazan gazeteci-yazar Salih Mirzabeyoğlu, 28 Şubat'ın 17 yıldır cezaevinde yatan en büyük mağdurunu düşünüyorum.
'1000 yıl sürecek' dedikleri 28 Şubat darbesinin artıkları ve kendisine tezgah çekenler serbest bırakılırken, o içeride çile çekmeye devam ediyordu.
****
"Tutuklandıktan sonra 6 ay boyunca duruşmalara katılmayan Mirzabeyoğlu için 25 Ocak 2000'de sabaha karşı, Metris Cezaevi'ne büyük bir operasyon yapıldı. Noel Baba operasyonu ile Mirzabeyoğlu'na kaydadeğer bir 'yeni yıl hediyesi' verildiği düşünülüyor olmalıydı. Mirzabeyoğlu adliyeye getirildiğinde, ağır işkenceden geçtiği anlaşılıyordu. Ayakta zor duruyordu, saçı sakalı zorla tıraş edilmişti. Yüzü kanlıydı. Medya olayı, 'Metris'in üç aslanı yolunmuş tavuk', 'İşte bu kadar', 'Kafasını jandarmanın copuna çarptı' gibi başlıklarıyla verdi. Akıl tutulması gibi atılan manşetlerin en dikkat çekeni Star Gazetesi'nin 27 Ocak 2000 tarihli 'Tıraş olurken yüzünü kesti' başlıklı manşeti oldu. Gazete işkenceyi alaylı bir üslupla 10 başlıkta veriyordu: '1- Jandarma koğuşa dalınca uyanıp alnını ranzaya çarptı. 2- Sendeleyerek kalktı, ayağı kayınca burun üstü düştü düştü. 3- Kalkayım dedi, uyku sersemiydi. Dipçiğe gözünü vurdu. 4. Kendini topladı. Kapıdaki askılığı görmedi, kulağını taktı. 5. Jandarma sıkı sıkı sarılınca boynuna kan dolandı. 6. Koğuştan çıkıyordu, kapıyı açık zannetti..." Kaynak: Yeni Şafak...
****
O gün o medya özgürdü bugün ise yandaş medya olmuş ve özgürlüğünü yitirmişti(!)
Halbu ki, medyanın özgürlüğü ülkenin özgürlüğü ve demokratik hukuk sisteminin egemenliği ile ilgiliydi. Hukuk demokratik olmayınca medyada özgür olmuyordu.
****
Sahi KCK sanıkları, onlar kaç yıldır yatıyorlardı? Ve bizim neden sesimiz çıkmıyordu.
Çünkü onların siyasi partilerinin tabelalarına bile tahammülümüz yoktu ki, cezaevinde haksız yatıyorlarmış kimi ilgilendirirdi?
****
İki yüzlü insanların yaşadığı ülkem...
Birinin mağduriyetini görürken, ötekini yok sayan ülkemin insanları...

Güruh kalabalığa teslim olmuş kaymakam bey...

Kaymakam senin görevin yasal bir siyasi partinin tabelasını indirmek değil, o tabelanın orada kalmasını sağlamak...
İtfaiye arabasıyla bu ülkenin yasal partisinin tabelasının güruh kalabalıklar, kırmızıyı görmüş boğalar gibi yüzlerce, binlerce kişiyle indirmek istediğinde kaymakam beyin yaptığına bakın...
Ey kaymakam bey senin görevin o tabelayı korumak, oraya gelmiş insanları korumak...
Gürüh kalabalıklara teslim olmak değil.

Binlerce kişiyle 30-40 kişinin üzerine saldırmak, linç girişiminde bulunmak nasıl bir duygudur, nasıl bir insanlıktır be.
****
Kürtler kendi coğrafyalarında diğer siyasi partilerin tabelalarını indirmiyorlar, provokasyona gelmiyorlar iyi ki...
****
Ülkeyi cehenneme çevirmek istiyorlar tabela düşmanları, farklı fikir düşmanları...
Bu ülkenin her karışında, her türlü siyasi parti düşüncesini anlatabilmeli, varsa karşılığı tabelasını asabilmeli.
Ve kaymakamların görevi de tabela indirmek değil, o tabelanın oralardan inmemesini sağlamaktır.
AK Parti iktidarının ve kızgın hiddetli içişleri bakanıda hiddetini şimdi göstererek, o kalabalık gürühların liderlerini bulup yargı önüne çıkarmak ve kaymakamı görevden almaktır.

Son söz: Bekliyoruz... Cemaatin inine girmekten söz edenler, güruh kalabalıkların inine girsinler... Hepsi ortada gizli filan değiller çünkü...

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank