Kasımpaşalı
Eskiler bilirler.
Güzel İstanbul’un varoş sayılan köşelerinden biridir Kasımpaşa. Anadolu’dan gelen halkın kendisine mesken tuttuğu uzak bir mecra.
Elit tabakanın hayıflanarak baktığı bir köşecik oldu hep.
Bizler ise tarih kokan filmlerde omuza atılan ceketlerle, sokaklarında nara atan bitirim ağabeyleriyle tanırdık.
Kim ama bu bitirim ağabeyler.
Mahallenin gönüllü koruması kahveye girince ayağı kalkılası hürmet gösterilesi zat-ı muhteremleri. Tüm çaylar onlardan gelirdi kahve ahalisine.
Gece yoğurtçu naralarını bölen voltalarıyla tanıdık önceleri.
Mahallenin namusu da hep onlardan sorulurdu ama her camda hazır ve nazır biri sevdalığı olurdu.
Bacı sayılırdı tüm komşu kızları ama aralarında biri vardır ki kor ciğeri yeniden alevlendiren.
İçten içe sevdalık beslenen biri.
Nerede bir kavga olsa ya da kavga çıkartmak gerekse karşısınızda omzunda ceketi elinde tespihli bir ağabey bulunurdu.
Her daim kavgaya hazırlardır ki karşılarına alacak adam bulamamaktan şikayetçilerdir.
Gece olunca ise tanıdık bir nara duyulurdu sokaklarında.
Hele alkolünde bir ucundan tutulmuşsa.
Ayağı yere basmıyorsa…
Sevdalığı da perdenin arkasından bakıyorsa…
Var mı bana yan bakan …
Şimdi nerede o kor yürekli ağabeyler diyeceksiniz değil mi?
Vardır bir köşelerde canım…
Siz iyice baktınız mı her yana?
Ya da onlarda yemenini değiştirmiştir.
Ama hiç değişmez naraları…
Var mı bana yan bakan…
VAR MI SANA YAN BAKAN KARDEŞ
Ocak 7th, 2010 at 11:24