Kaş Yaparken Göz Çıkarmayın..!
Sadece fakir, yoksul ya da zengin değil, sorumluluk duygusuyla yaşayan Ünyeliler ile birlikte geçimini yemek ve Ekmek yaparak temin eden ve etmeye çalışan Ünyeliler başta iktidar olmak üzere siyaset yapan herkese seslenerek siyasi partilerin asli görevi halkını memleketine yapılan olumlu ve olumsuz her konuda bilgilendirmek değimlidir diye soruyorlar.
On bir ayın sultanı Mübarek ramazan ayı duyguların hat safhaya çıktığı, kırgınlıkların ve dargınlıkların sona erdiği ve sona erdirilmek istendiği ve hatta sona erdirilmek için büyük gayretlerin sarf edildiği bu güzel ayda doğal olarak gerek işadamları, gerekse siyaset adamaları tarafından verilen iftar davetleri ve verildiği değişik yerler dikkat çekmiyor değil..!
İftar yemekleri verenlerin arasında doğal olarak halkına hizmet etmekle yükümlü belediyeler de var.
Kişilerin verdiği iftar yemeklerini kendi görüşüdür diye yorumlayarak pek itiraz edemesek de, yerel yönetimlerim, kamu kurum ve kuruluş yetkililerinin verdiği hayır içerikli davetlerin yerini ve veriliş şekillerindeki dikkat çeken olumsuzlukları yeri ve zamanında tasvip ettiğimiz gibi tenkit de etmeliyiz ki..! Hiç kimse ben yaptım, biz yaptık oldu anlayışıyla kendisinin bu toplumun bir ferdi olduğunu ve yalnız olmadığını, toplumla birlikte uyması gereken yaşam kurallarını paylaşması gerektiğini asla unutmamalı.
Evet saygıdeğer okurlar ve büyükşehir kamuoyu; Memleketin üretici ve tüketicileriyle, yemek ve ekmek işiyle iştigal eden işletmecileri başta olmak üzere, o şehirde yaşayan sorumluluk sahibi üreticileri ve tüketicileri ile yörenin kurumları ve kuruluşları olan yerel yönetimleri, gerek ihtiyaç sahibi, gerekse kurumlar arası bürokratlara ve çalışanlarına mübarek Ramazan-ı şerif ayına yakışır biçimde bir iftar yemeği verecekse..
Verilecek yemek ister verenin kişi olarak kesesinden, isterse kurum olarak kasasından belge karşılığı çıkacak para ile verileceğine göre öncelikle yemeğin verildiği yerde yemek verilecek kişi sayısının üstesinden gelecek işletmelerin olup olmadığının ilgililer tarafından soruşturulması gerekmez mi deniyor.!
Şayet iftar verilecek yerdeki yemek işletmesinden biri, yemek verilecek kişi sayısına araç ve gereç bakımından yeterli gelmiyorsa, yemek diğer işletmeler arasında aynı yerde ve zamanda insanlara ikram edilmek kaydı şartıyla olmak üzere misal bin kişi yemek yiyecek ise 500’er kişilik paylar şeklinde, yada 250’şer kişilik paylar şeklinde eşit oranda işletmeler arasında pay edilerek harcanacak miktardan işletmeler yararlandırılamazlar mı diye doğrusu merak edilmektedir..!
Büyükşehir belediyesi tarafından merkez dâhil bütün ilçelerde ramazan iftar yemekleri veriliyor.
Hiç kimse siz yada belediye neden bu yemekleri veriyorsunuz diye sormuyor.
Yemek vermek içinde bulunulan mübarek ramazan ayının gereği olarak bir hak ise, yemeğim verildiği yerde yaşayan yemek işletmecilerine işletmelerine sormakta bir hak olmalı diyorlar ve ekliyorlar.!
Hem haktan ve adaletten bahsedeceksin, hem de mübarek ramazan ayının ruhuna ters olan bir tutum ve davranışla ben yada biz yaptık oldu yanlış anlayışıyla hakkı ve adaleti ayaklar altına alarak, alanın ve alamayanın, yiyenin yiyemeyenin gözleri önünde geçmiş ramazan aylarında verilen yemeklere ve veriliş yerlerine oranla güya farklılık arz edecek bir yanlı ve yanlış uygulamayla ulu orta yemek vererek hayır hasenat yaptık diye övüneceksin..!
Biz verilen yemekte ve yemek için harcanan parada tüyü bitmemiş kızıl yetimin hakkı var edebiyatı yapmak yerine bu şekilde verilen iftar yemeğine hangi iman ve ihlâs sahibi insan onay verip vermeyeceğini merak ediyoruz doğrusu diyen olaydan muzdarip kişi ve kurumlar; bu ve benzeri toplu iftarlar hayır olsun, ihtiyaç sahiplerinin gözü ve karnı doysun diye yemekler verilecekse, kandil simitleri dağıtılacaksa, size verilen yetkiyi şahsi ve bir avuç yandaşınızdan yana değil herkese Allah rızası için adil bir şekilde kullanarak ve eski köye yeni adetler getirmeden verilmeli ve bundan sonrada verilecekse, verilecek yer ve mekânların seçimi ile yörenin işletmecileri arasında senden benden, bizden sizden ayrımı yapılmadan dinimizi emirleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi, insan olmamızın gereğidir.
Ordu ve Ünyeli Yemek işletmecileri başta olmak üzere, olaya duyarlı sorumluluk sahibi insanlar; dinimizin emri gereği kapalı mekanlarda verilmesi gereken İftar yemekleri gibi hayır hasenat işlerinde yapılan ve bundan sonra yapılacak bu ve benzeri etkinliklerde ben yada biz yaptık yanlı ve yanlış anlayışıyla göz boyamaya kalkanlara “kaş yaparken göz çıkarmayın “uyarısında bulundular..!
Ahmet Yenin
Kaş Yaparken Göz Çıkarmayın..!