Karslıoğlu Konağı
Yozgat eski tarihi Türk evlerini restore ederek kültürümüze kazandırmaya çalışıyor. Nizamoğlu Konağı müze olarak kullanılıyor. Hayri İnal Konağı her türlü kültürel faaliyetler için kullanılmaya başlandı. Karslıoğlu Konağı’ nı da Valilikçe kültür sanat çalışmalarıiçin kullanılacağı ifade ediliyor. Elbette güzel gelişmeler bunlar.
Keşke bir kaç konağımızı daha faal hale getirip Yozgat Kültürüne kazandırabilsek. İnşallah olur diyelim. Bu konuda ki sevincimizi dile getirelim. Karslıoğlu Konağı da artık Yozgat Kültürüne hizmet edecek: Karslıoğlu Konağı ile ilgili bizim bir talebimiz var.
Öncelikle şunu ifade edelim. Yozgat Şairler, Yazarlar Birliğini kurduk ama ekonomik sıkıntılar yüzümüzü güldürmedi. Para olmadan çalışmada olmuyor. Her faaliyetin bir ekonomik bedeli var. Çevremizi rahatsız etmemizde doğru olmuyor.
Dernek demek dayanışma demektir. Sonuçta bir kültür derneğisiniz. Kültürel çalışmaların dışında bir beklentiniz olamaz. Yozgat şartlarında üyelerimizin ekonomik geliride belli. Kısıtlı imkânlarla sınırlı faaliyetlerimizde bulunmak zorundasınız. Daha fazlasını yapmak maalesef gelirinizin daha iyi olmasına bağlı. Kültür derneğine de mi para lazım olur demeyin. Evet, Kültür faaliyetlerde parayla yapılıyor.
İmkânlarımızı zorladık, ancak bugünlere gelebildik. İşin özü şu daha ileri gitmek ve faaliyetimizi duyurabilmek için ekonomik imkanları kullanmanız gerekiyor. Sonuç mu, ya o imkânı kullanacaksınız ya da kapatacaksınız. Bunun başka lamı cimi yok, olamazda... Kendi geçimini zar-zor şartlarda sağlayan, ekonomik geliri kısıtlı olan insanlarla yapabileceğiniz son aşama burası. daha ilerisi yok. Bunu bir çaresizlik ve umutsuzluk olarak ifade etmiyor, yapabileceğimiz bu kadar diyoruz.
Karslıoğlu Konağı Teklifimiz
İşin özü şu, kültürel çalışmalara devam edebilmemiz için Karslıoğlu Konağının bir bölümünün Yozgatlı şairler ve yazarlara ayrılmasını istiyoruz. Burada kültürel çalışmalar yapılacaksa ki o amaçla restore edildi sanıyorum. Bu konağın bir bölümünü şairler yazarlar ve aşıklar kullanmalıdır.
Karslıoğlu Konağında her türlü kültürel çalışmaya zemin hazırlanmalı, toplantılar, eğlenceler, radyo-televizyon çekimleri burada yapılmalı. Türk sanat müziği korosu, Türk Halk Müziği korosu zaman zaman burada halka konserler sunabilmeli. Üniversite öğrencileri, konferanslar, paneller, küçük mini tiyatro oyunları ile konağı renklendirmeli.
Karslıoğlu Konağını kültürel faaliyetler için organize edip bir halk müzesi haline de dönüştürmek mümkün. Eski köy odalarının kültürünü buraya taşıyabiliriz.
İşte bu nedenle diyorum ki, Karslıoğlu Konağının bir bölümünü Yozgatlı şairler, yazarlar olarak kullanabilir, faaliyetlerimizi burada devam ettirebiliriz. Mesela haftada ya da on beş günde bir Sürmeli Geceleri düzenleyip kültürel faaliyetlerimizi zenginleştirebiliriz. Sürmeli şiir geceleri, Sürmeli Eğlence programları, Sürmeli Kına Gecesi gibi değişik programlarla halk kültürümüzü burada yaşatmak mümkündür.
O Heyecanı Kaybediyoruz
Faaliyetlerimiz kısıtlı olunca, ekonomik gelirimiz de düşük olunca oynayacak meydan bulamıyorsunuz. Bu durum yavaş yavaş arkadaşlarımızın arasında heyecanı kaybetmeye, çalışma zevkini kırmaya başladı. Zaten bu işlere sevdalı insan sayısı az, onları da küstürüp kültürden soğutursak, yeniden toparlanmakta zorlanırız. Çağırdığınız da da kimse yanınıza gelmez, faaliyetinize de katılmazlar.
Belediyelerin, Valilik ve Özel idarelerin, bu konularda ayıracağı bir kültür bütçeleri olmalı ve kültürel faaliyetler için kullanılmalı. İl Kültür ve Turizm Müdürlerimizin imkanları da çok sınırlı. Birlikte çok çalışma yaptık ama bir noktaya ( ekonomik desteğe) gelince tıkandık. Kimse kusura bakmasın, kültürel çalışmalarda maddiyat gerektiriyor. Bizde sormak zorundayız. Sabır ama nereye kadar?
Gazete çıkacak, kitap çıkacak, dergi çıkacak, Kültür-Sanat faaliyetleri yapılacak, bunlara destek de istenecek, yardımcı olunda denilecek. Bu şehrin yazarı – şairi gazetecisi, ozanı Aşığı yöneticilerden bürokratlarından sahipsiz mi faaliyet gösterecek, hayır! O halde şair, yazar, ozana, aşığa, halk kültürünü yaşatan icra eden insanlara yöneticilerde idarecilerimiz de sahip çıkacak durumda... Bigane kalınırsa; kalite düşer, kültür sahipsiz kalır ve sahip çıkılmayan sanat da sanatçıda o ili sessizce terk eder.
