Karışık Kebap…
Biri ‘yedik’…
Diğerleri ‘yemedik’ …
Lokanta sahibi;
“ İkisi yedi “ diyor.Doğru hangisi, gerçek nerede?
*
İzmir’in iki aydır gündemi bir yemek.
Rakı-roka-balıktan öte masada söylenenler.
Sözde…
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, bir gazeteciyle buluşmuş.
Yanında yardımcısı ve eski bir belediye müdürü varmış.
Denmiş ki;
“Şöyle yolsuzluk, böyle usulsüzlük var”
Gazeteci bunu yazında, ortalık karışmış.
*
Belediye Başkanı kızmış.
Genel Sekreter, yemek yemediğini iknaya çalışmış, dil dökmüş, becerememiş.
Başkan, apoletini sökmüş, mührünü almış.
Tabii yardımcısının da…
*
Savcılık “Sağlam kapı” iken, olay belediye müfettişlerine devredilmiş.
Teftiş memurları, masadaki dört isim ile lokanta sahibini çağırmış.
Eski müdür “yenildi” diye ısrar etmiş.
Gazeteci ‘yenildi-yenilmedi’ renk vermemiş.
Genel sekreter ile yardımcı “Yemedik” demiş.
*
Olay şimdi yargıda.
İdare mahkemesi, belgelere göre…
Ceza mahkemesi, ifade ve tespitlere göre gidecek.
Hâkim duruşmada soracak:
“Doğruyu söyleyeceğine namusun ve vicdanın üzerine yemin eder misin?”
“ Susma hakkımı kullanıyorum” diyemeyeceğine;
Yalan söylerse 1-3 yıl hapis yatacağına göre gerçek ortaya çıkacak.
Yemek yendi, yenmedi.
Laf söylendi, söylenmedi…
*
Bir başka taraf var ki, orası vahim.
Yargı, “yemek yok, laf da yok” kararı verirse…
O zaman ne olacak?
Alınan yetkiler, edilen hakaretler…
Nasıl geri verilecek, yutulacak?
*
Yenilmeyen yemek, ikinci adamı yediyse…
“ Yemek yedi” diye ceza veren birinci adamı, varsa vicdanı…
Yoksa kamuoyu yiyecek.
******************