Kararlı Olmak Şart…
Terör Türkiye’yi kasıp kavuruyor. Her gün yeni kayıplar veriyoruz. Evlatlarımızı kaybediyoruz. Hepimizin yüreği kan ağlıyor. Ocaklara ateş düşüyor. Ama ortada ciddi bir mücadele politikası yok. Bol bol lâf üretiliyor. Ve muhalefetle (tam da birlik olunması, oturup istişareler yapılması gereken bir dönemde) devamlı kavga ediliyor. İftar sofralarında bile saldırılar sürüp gitti.
1- AKP iktidarına (eski bir dostları olarak) açık açık söylüyorum: Türkiye’yi iyi yönetmiyorsunuz. Kararlı politikalar ve davranışlar sergilemiyorsunuz. Her şeye sadece Başbakan karar veriyor. Kimse ile danışmıyor. Farklı fikirlere ve tenkitlere tahammül etmiyor. Etrafında cesur/geniş ufuklu/doğruları söylemekten korkmayan danışmanlar yok. Herkes baskı altında. Herkes korkuyor.
2- 2002’de neredeyse sıfır olan terör AKP döneminde azdı. Zira çok hatalar yapıldı, çok tavizler verildi. Parti içindeki Kürtçü kanat her şeye hakim oldu. Türk lâfı neredeyse ayıp ilan edildi. “ Ne mutlu Türküm diyene” deyimine her türlü hakaretler yapıldı. Şimdi de Anayasa’dan Türk sözünü çıkartma çalışmaları yapılıyor.
3- Barzani ve Talabani gibi ikiyüzlü/kalleş/nankör zibidiler de şımartıldı. Devletin itibarı ayaklar altına düştü.
4- Milli politikalar üretilmedi ve uygulanmadı. ABD’nin oyuncağı ve emir kulu olduk. Bu yüzden de tüm komşularımızla kavgalı hale geldik. Kendi sıkıntı ve problemlerimiz yetmiyormuş gibi Suriye belasını da yüklendik. ABD ve AB’nin kuklası haline geldik.
5- Devlet kadroları iyice zayıfladı. Zira emanetler ehline verilmiyor, sade yandaşlar tercih ediliyor. Başarısız olanlar (başta Sn. Beşir Atalay olmak üzere) halâ görevleri sürdürebiliyorlar.
İnternet kanallarına göre, Sn. Başbakanın çevresini İran sempatizanları sarmış durumda. Gülen cemaati ile kavgayı da bunların başlattığı iddia ediliyor.
6- Teröre inanılmaz tutarlarda kaynak sağlayan kaçakçılıklar ile ilgili ciddi tedbirler yok. Uyuşturucu/sigara/tuz/çay/şeker/akaryakıt/silah vs. kaçakçılıkları başını almış gidiyor. (zavallı polisimiz elinden geleni yapsa da ne kadar başarılı olabilir. Önemli olan girişi önlemektir)
7- Geçmiş dönemde şahin kesilen yargı suskun. BDP’liler (milletvekilleri, belediye başkanları, parti teşkilâtları ile) her gün suç işliyorlar
Devlete ve kanunlara meydan okuyorlar. Teröre açık açık destek veriyorlar. Ne yargıda ne de iktidarda tıs yok. Lâf, lâf, lâf.
Açın TBMM’yi. Kaldırın bunların dokunulmazlıklarını. Atın Meclis’ten, siyaset alanından. Kapatın bu terör şubelerini. Benim ödediğim vergilerle beslemeyin. Ama nerede o yürek ? Kuru kuru tenkitlerle, süslü lâflarla yetiniliyor. Şımarmaları için ortam hazırlanıyor.
8- Yüreğiniz varsa; idam cezasını geri getirin. Bırakın AB masalları ile milleti uyutmayı. Bakın İran PJAK’ı nasıl bitirdi ? (Hatta şimdi Türkiye’ye karşı da kullanıyor.)
9- Devlet ülkenin her yerinde hakim olmalıdır. Kesmeyin polisin ve askerin önünü. Bu millete devamlı acılar ve utançlar yaşatmayın. Bölünmeye fırsat vermeyin. Bu millete devamlı acılar ve utançlar yaşatmayın. Bölünmeye fırsat vermeyin. Uzun vadeli düşünün. Olayın Birleşmiş Milletlere doğru götürüldüğünü idrak edin. Kimseye (ABD/AB/ Barzani/Talabani) bel bağlamayın. Bu örgütün, Türkiye düşmanlarının taşeronu olduğunu, Ermeni ağırlıklı yapıya sahip bulunduğunu, tüm dış mihraklarca (İsrail/Vatikan/ABD/İran/Suriye/Irak/Yunanistan/Ermenistan/Bulgaristan/Almanya/Fransa/İtalya/Rusya/İsveç-Norveç-Danimarka/Belçika-Hollanda/vs. Hatta Azerbaycan bile) desteklendiğini bilmiyor muyuz ?
CIA/MOSSAD/Alman istihbaratı vb. ekiplerin faaliyetlerini takip etmiyor musunuz ? Özellikle, uyuşturucu işinin, kimler tarafından/hangi güzergâhlardan yapıldığın, yabancı istihbarat birimlerinin bu konudaki melanetlerini bilmiyor musunuz ? Niçin uyuşturucu ticareti için de idam cezası getiremiyorsunuz ?
10- Nedir bu: ihale yolsuzlukları/israf – lüks – saltanat tutkusu/kayırmalar-torpiller/ikinci eş alma çarpıklıkları ?
Nedir bu eğitim sistemi/vergi uygulamaları rezaletleri ? Hani nerede Meslek Liselerindeki artış ? Türkiye’nin tek problemi İmam – Hatipler miydi ? Niçin kitleleri İmam – Hatiplerden soğutmak için gayret gösteriyor, Merhum Erbakan’ın vahim hatalarını tekrarlıyorsunuz ? Milli Görüş sistemini daha katı bir şekilde uyguluyorsunuz ?
Bu tablo içinde elbette, güpegündüz (Danışıklı dövüş olsa da) milletvekili kaçırılır; eşkıya ile BDP’nin (millete devamlı hakaret eden, terör destekçisi vekilleri aleni bayramlaşır, kucaklaşır, öpüşür, reklâm yaparlar. Hudutlar anlamını kaybeder, baskınlar devam eder.
AKP’nin (çoğunu yakından tanıdığım) değerli milletvekilleri, lütfen suskun kalmayın. Ülkeye sahip çıkın. Bir etiket uğruna, bu büyük vebali yüklenmeyin. Bölücülüğe karşı çıkın. Tavizlere geçit vermeyin. Genel Başkanınıza doğruları anlatın. Baskılara boyun eğmeyin. Seçmen araştırmalarına göre değil, vicdanınıza göre hareket edin.